Memurlarda Atama İptali Davası Nedir?

Yargıtay: “Yıllık izinde olan işçiyi, işveren işe çağıramaz”

Yargıtay: “Yıllık izinde olan işçiyi, işveren işe çağıramaz”

“…Dosyada bulunan “L.Y.A.Koleji 2008-2009 öğretim yılı haziran ayı okul idaresi ve öğretmenlerin yapacağı iş ve işlemler” başlıklı planda, 17.08.2009 tarihi tatil dönüşü olarak kabul edilmiş ve anılan belge 10.06.2009 tarihinde davacıya tebliğ edilmiştir.

Davacıya tebliğ edilmiş söz konusu belgeye göre kararlaştırılan yıllık izin dönüşü göreve başlama tarihi 17.08.2009 tarihidir. Ancak davalı işverence, yıllık izin süresinin kullanılmaya devam edildiği temmuz 2009 ayı içerisinde, okulun tanıtım faaliyetleri için bir kısım çalışanların diğer çalışanlardan daha önce yıllık izinden dönmesi gerektiğine tek taraflı olarak karar verilmiş ve davacı telefonla aranarak yeni belirlenen tarih bildirilmiştir.

Davacının ise, işveren bu uygulamasını kabul etmeyerek, önceden belirlendiği üzere diğer çalışanlar gibi 17.08.2009 tarihinde göreve başlamak üzere okulda hazır bulunmuştur. Davacı tanıklarınca içeriği doğrulanan 17.08.2009 tarihli tutanaktan anlaşıldığı üzere, davacı 17.08.2009 tarihinde işyeri kapısında hazır bulunmasına rağmen, işyerine alınmamıştır.

Davalı işverenin, 17.08.2009 tarihine kadar yıllık izne ayrılmış davacı işçiyi, iznini keserek göreve çağırma hakkı bulunmamaktadır. İşçi tarafından da bu çağrıya uyma zorunluluğu yoktur. Hal böyleyken, davacının yıllık izinde bulunduğu bir sürede düzenlenen devamsızlık tutanaklarına da hukuken geçerlilik tanınamaz.

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davacının 17.08.2009 tarihinde göreve başlamak üzere işyerinde hazır bulunduğu da nazara alındığında, iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Fesih bildiriminin 17.08.2009 tarihinden önce işçiye tebliğ edildiğinin kanıtlanamamasına göre de, işçinin feshi fiili olarak öğrendiği 17.08.2009 tarihinde iş sözleşmesinin sona erdiği kabul edilmelidir.

Anılan sebeplerle, davacının kıdem tazminatına hak kazandığının kabul edilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davalı işverenin feshinin haklı olduğunun kabulü hatalıdır.”(22. HD. 2014/5765 E. 2014/6507 K. 18.03.2014)