Memurlarda Atama İptali Davası Nedir?

Yaralama Suçu

Yaralama Suçu

T.C YARGITAY

4.Ceza Dairesi

Esas: 2000 / 156

Karar: 2000 / 401

Karar Tarihi: 31.01.2000

ÖZET: Kavganın yakınan sanık H. İ.’in bahçelerine kül dökmesi yüzünden çıktığının anlaşılması karşısında, bu durumun kendisini yaralayan sanık G. yönünden haksız kışkırtma oluşturup oluşturmayacağının tartışılmaması yasaya aykırıdır.(765 S. K. m. 59, 72, 456, 457) (647 S. K. m. 4, 5, 6)

Dava: Yaralama suçundan sanıklar D. G. hakkında Türk Ceza Yasasının 456/2-4, 457/1, 59, 72, 647 sayılı Yasanın 4-6. maddeleri uyarınca sanık D. Y.’in 2 yıl hapis, sanık G.’in 580.000 lira ağır para cezalarıyla hükümlülüklerine, sanık G.’in cezasının ertelenmesine ilişkin İmranlı Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 1998/15 Esas, 1998/48 Karar sayılı ve 12.11.1998 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanıklar D. ve G. tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.12.1999 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 3.1.2000 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.

Kavganın Yakınan Sanığın Bahçelerine Kül Dökmesi Yüzünden Çıktığı

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Karar: Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

1) a-Yargılama ve olayın kanıtlanmasına ilişkin gerekçe; sanık G.’e yükletilen yakınan sanık D. Y.’i yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu,

Yaralayan Sanık Yönünden Haksız Kışkırtma Oluşturup Oluşturmayacağının Tartışılması Gereği

b-Hukuksal Tanı: Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu,

c-Yaptırım: Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,

Anlaşıldığından sanık G.’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,

2- Sanık G.’in H. İ.’i, sanık D. …’in yakınan B.’i yaralama eylemlerinden kurulan hükümlere yönelik temyizlere gelince;

Hükmün Bozulması

Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1- Yakınan sanık B.’e ilişkin geçici ve kesin raporlarda kafasındaki çökme kırığının boyutları açıkça belirtilmediğinden bu raporlar ile hastahane dosyası, film ve grafileri Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, yakınanın kafatasındaki çökme kırığının organ kaybı niteliğinde bulunup bulunmadığı sorulup sonucuna göre görev yönü de gözetilerek karar verilmesi yerine eksik inceleme ile sanığın TCY.nın 456/2. maddesi ile hükümlülüğüne karar verilmesi,

2- Kavganın yakınan sanık H. İ.’in bahçelerine kül dökmesi yüzünden çıktığının anlaşılması karşısında, bu durumun kendisini yaralayan sanık G. yönünden haksız kışkırtma oluşturup oluşturmayacağının tartışılmaması,

Sonuç: Yasaya aykırı ve sanık D. …’in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, yeniden hüküm kurulurken CYY.nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 31.01.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi.