Vergi Uyuşmazlığı Kavramı, Tanımı ve Özellikleri
Uyuşmazlık kavramı, sözlükte “fikrî ayrılığın doğurduğu anlaşmazlıktır. Hukuk dilinde ise “münazaa”, “ihtilaf”; bir müessesede iki tarafın karşı karşıya bulunması; bazı ödevlerin yerine getirilmemesi ile ilgili olarak iki taraf arasında açık bir görüş ayrılığı” olarak belirtilmiştir. Vergi uyuşmazlığı ise vergilendirme yetkisine sahip merkezi ve yerel idarelerle bunlara karşı vergi yükümlülüğü kapsamı içerisinde taraf olan yükümlü arasında, yetki ve görevlerinin yerine getirilmesinde hukuk kurallarına aykırı hareket nedeniyle oluşan görüş ayrılıklarıdır.
Bu tanımdan hareketle vergi uyuşmazlığının özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:
- Vergi uyuşmazlığından taraflardan biri vergi yükümlüsü ve vergi sorumlusu, diğeri ise devletin organı olan vergi idaresidir,
- Uyuşmazlık konusu, vergi ve benzeri mali yükümlülüklerdir,
- Uyuşmazlığın nedeni, hukuk kurallarına göre birbiri ile örtüşmeyen görüş ayrılıklarına göre davranılmasıdır,
- Uyuşmazlık, hukuk kurallarına aykırı davranmaktır.
- Vergi uyuşmazlığı hem yükümlü hem de vergi idaresinden kaynaklanabilir.
Vergi uyuşmazlığı, vergilendirme yetkisine sahip merkezi ve yerel idarelerle yükümlü arasında, yetki ve görevlerin yerine getirilmesinde hukuk kurallarına aykırı hareket nedeniyle oluşan görüş ayrılıklarıdır.
Uyuşmazlık konusunda vergi idaresi, çoğunlukla vergi dairesi olmakla birlikte, üst idari birimler olarak Hazine ve Maliye Bakanlığını da kapsamaktadır. Daha sonra ayrı başlıklar hâlinde incelenmesine rağmen idare örgüt yapısı içinde yer almayan karma nitelikli takdir komisyonlarını da kapsayacak şekilde ifade edilmiştir.
Uyuşmazlığın Türleri
Maddi ve biçimsel vergi yükümlülüklerine aykırı davranışlar sonucu vergi idaresi ile yükümlü arasındaki düşünce ve görüş farklılığı olarak ortaya çıkan uyuşmazlıkta, vergi cezası olarak ortaya çıkabilir. Bu cezalardan bir kısmı bağımsız yargı organları tarafından belirlenirken bir kısmı da vergi idaresi tarafından belirlenmektedir.
Vergi uyuşmazlıklarının bir diğer nedeni ise vergi idaresinin yapmış olduğu idari işlemlerdir. İdari işlemler düzenleyici işlem şeklinde olabileceği gibi, yönetsel işlem şeklinde de olabilir. İdarenin işlemlerinden doğan uyuşmazlıklar, yasaların idareye vermiş olduğu yetki ve görevlerin kullanılması sırasında otaya çıkar.
Vergi uyuşmazlığı, vergi yükümlüsü ya da vergi sorumlusunun vergisel ödevleri zamanında ve hukuka uygun olarak yerine getirmemesi durumunda ortaya çıkabilir. Kaçakçılık suçu için öngörülen tepki ceza mahkemelerinde hapis cezası kesilmesi şeklinde uygulanır. İdari makamlarca kesilen vergi cezaları ise vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük kabahatlerine kesilen idari para cezalarıdır.
Vergi idaresi ile yükümlü arasında oluşan anlaşmazlıklardan bir diğeri ise vergi hatalarıdır. Vergi hataları, hukuki hatalardan farklı olup özel çözüm yolları Vergi Usul Kanunu’nda gösterilmiştir. Diğer uyuşmazlık nedeni ise vergi idaresinin işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklardır.
İdari işlem, idari makamların kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi sırasında yaptıkları işlemlerdir.
İdari işlemlerin özellikleri şunlardır:
- İdari işlem, idari makamlarca yapılır.
- İdari işlemler kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla yapılır.
- İdari işlemler kamu gücü kullanılarak yapılır.
- İdari işlem, idarenin tek taraflı iradesinin ürünüdür.
- İdari işlem kesindir.
- İdari işlem, yürütülmesi gerekli bir işlemdir.
İdari işlem, idari makamların kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi sırasında yaptıkları işlemlerdir.
İdari İşlemlerin Unsurları
İdari işlemlerin hukuka uygun olabilmesi için beş hususta hukuka uygun olması gerekir. İdari işlemler bu beş hususta hukuka uygun değilse iptal nedeni olarak kabul edilmiştir (İdari Yargılama Usulü Kanunu , md2-1/a). Bunlar yetki, şekil, sebep, konu ve maksattır. İptal nedenlerini sırasıyla inceleyelim.
İdari İşlemlerde Yetki Unsuru
İdari işlemlerde yetki, idare adına irade açıklaması yapmaya yetkili kişilerin kamu tüzel kişisi adına hukuki işlemler yapabilme yeteneğidir. İdare hukukunda yetkiler istisnai niteliktedir. Yasalar açıkça yetki vermedikçe makamlar kendisi yetki kullanamaz.
İdare hukukunda yetki dört ana başlık altında incelenmektedir. Bunlar kişi, konu, yer ve zaman itibariyle yetki kurallarıdır.
Kişi Bakımından Yetki; Kişi bakımından yetki, kamu tüzel kişisi adına idari işlemi yapmaya yetkili kişiyi ifade eder. İdare adına irade açıklama yetkisine sahip mercilere de “idari makam” denir. Cumhurbaşkanı, bakan ve illerde valiler idari makama örnek teşkil eder.
Konu Bakımından Yetki; İdari işlemde konu, işlemin neden olduğu hukuki sonuçtur. İdari makamların görev alanları, kendilerinin varlığına imkân veren yasalarla belirtilmiştir. Anayasa ve yasalar, idareye her şeyi yapabilme imkânı veren genel bir yetki vermemiştir. Bunlar sadece belirli konularda görev yapabileceklerdir. Bir idarenin, anayasa ve yasalarla yetkili bulunmadığı bir konuda idari işlem yapması, işlemi, konu itibariyle yetkisiz kılar.
Yer Bakımından Yetki; İdari makamların yetkileri, kimilerinde Türkiye genelinde olabildiği hâlde, kimilerinde de bulunduğu yerin coğrafi veya idari sınırları ile sınırlıdır. Örneğin, bakanlıklar yaptığı idari işlemler itibariyle Türkiye sınırları içerisinde her yeri kuşatıcıdır.
Zaman Bakımından Yetki; Zaman bakımından yetki, idari makamların kamu yönünden sahip oldukları yetkiyi kullanabilecekleri zaman dilimini ifade eder. Bunun için sürenin başlangıç ve bitişinin iyi tespit edilmiş olması gerekir.
İdari İşlemlerde Şekil Unsuru
İdari işlemlerde şekil, idarenin iradesinin açıklanması aşamasında izlenmesi gereken usulü ve idari işlemin hukuk düzeninde aldığı biçimi ifade eder.
Başlıca şekil unsurları şunlardır.
- Yazılı biçim olmalıdır
- Gerekli bilgileri içermelidir
- Gerekçe ve imza içermelidir
İdari İşlemlerde Sebep Unsuru
Sebep, idareyi bir işlem yapmaya sevkeden hukuki veya fiili etkendir. İdareyi böyle bir işlem yapmaya yönelten sebebin hem gerçek hem de hukuka uygun olması gerekir.
İdari işlemlerde Konu Unsuru
İdari işlemlerde konu unsuru, işlemin hukuk düzeninde oluşturduğu sonuçtur. Tarh işlemi açısından irdelersek vergi alacağının miktar olarak tespit edilmesidir.
İdari İşlemlerde Amaç Unsuru
Amaç, idari işlemlerde ulaşılması arzu edilen sonuçtur. Amaç, idari işlem yapan kamu personelinin içinden geçirdiği ve ulaşmak istediği son merhaledir. Kamu erkinin vermiş olduğu yetki, kamu yararına hizmet etmesi için kullanılır. Kamu yararı, toplumun yararına iş yapmayı gerekli kılar. Başlıca kişisel amaç ve beklentiler idari işlemin yapılmasına payanda yapılamaz.
Çözüm Yolu Kavramı ve Özellikleri
Vergi uyuşmazlıklarında çözüm yolu, vergi yükümlüsü veya vergi idaresinin uyuşmazlığı ortadan kaldırmaya yönelik hukuki araçlardan yararlanarak hukuk zemininde anlaşmaları ya da her iki tarafın, sonucuna uymak zorunda oldukları yargı mercilerinin kararı ile anlaşmazlığı sona erdirme yöntemleridir.
Bu tanıma göre vergi uyuşmazlıklarının özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:
- Çözüm yolunda bir tarafta vergi yükümlüsü diğer tarafta ise vergi idaresi yer alır.
- Vergi uyuşmazlığı, vergi yükümlüsünün ödevlerini yerine getirmemesi veya vergi idaresinin bir işlemi ile ortaya çıkar.
- Çözüm yolunda uyuşmazlığın konusunu oluşturan vergi veya ceza, kısmen veya tamamen ortadan kalkar.
- Çözüm yolunda, taraflardan her ikisi de birlikte anlaşmaları gerektiğini bilir. Anlaşmamaları hâlinde yargı yoluna gidebilirler.