Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Vergi Hataları Nasıl Düzeltilir?

Vergi Hataları Nasıl Düzeltilir?

Vergi hatası, vergiye ilişkin hesaplarda veya ver­gilemede yapılan hatalar yüzünden, verginin hu­kuka aykırı olarak fazla veya eksik istenmesi veya alınmasıdır (Vergi Usul Kanunu md 116). Yapılan hatalar yükümlünün lehine veya aleyhine olabile­ceği gibi vergi idaresinin lehine veya aleyhine de olabilir.

Vergi hatası, vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilemede yapılanhatalar yüzün­den, verginin hukuka aykırı olarak fazla veya eksik istenmesi veya alınmasıdır.

Vergi cezalarında yapılan hatalar da hata düzelt­me kapsamında yer alır. Vergi Usul Kanunu’nun 375. maddesinde, vergi cezalarında yapılan hatala­rın Vergi Usul Kanunu’nda yer alan vergi hataları için belirlenmiş usul ve şartlara göre, düzeltileceği öngörülmüştür. Danıştay vergi hatalarının düzeltil­mesinde vergi kavramını, gecikme faizi ( Dn 7. D, E: 1997/2636, K: 1998/1807, T: 12.5.1998.), tecil faizi (Dn 3. D, E: 1996/5422, K: 1998/1674, T: 7.5.1998) ve gecikme zammını ( Dn VDDGK, E: 1999/476, K: 2000/165, T: 21.4.2000) kapsayacak şekilde geniş yorumlamaktadır.

Vergi hataları hesap hataları ve vergilendirme hataları olarak iki şekilde düzenlenmiştir.

Hesap Hataları

Hesap hataları, vergi miktarını etkileyen mad­di hatalar ve hesaplama yanlışlıkları olarak tanım­lanabilir. Hesap hataları, vergi ile ilgili hesaplarda yapılan basit ve kolayca görülebilecek nitelikteki aritmetik hatalardır. İlgili maddeye göre hesap ha­taları; verginin matrahında hata, verginin mikta­rında hata ve verginin mükerrer olmasıdır.

Matrah Hataları; Verginin matrahında hata, vergilendirme ile ilgili beyanname, tahakkuk fişi, ihbarname, tekâlif cetveli ve kararlarda matraha ait rakamların veya indirimlerin eksik veya fazla göste­rilmiş veya hesaplanmış olmasıdır (Vergi Usul Ka­nunu md 117/1).

Vergi Miktarında Hatalar; Verginin miktarında hata, vergi oran ve tarifelerinin yanlış uygulanması, mahsupların yapılmamış veya yanlış yapılmış ol­ması, matrah hatalarında belirtilen belgelerde ver­ginin eksik veya fazla hesaplanmış ya da gösterilmiş olmasıdır (Vergi Usul Kanunu md 117/2). Örne­ğin, dilim usulünün kabul edildiği bir artan oranlı vergide bu usule uyulmaksızın verginin hesaplan­ması vergi miktarında yanlışlık doğurmaktadır.

Mükerrer Vergileme; Mükerrer vergileme, aynı vergi kanununun uygulanmasında belli bir ver­gilendirme dönemi için aynı matrah üzerinden bir defadan fazla vergi istenmesi veya alınmasıdır (Vergi Usul Kanunu md 117/3). Bu unsurlardan birinin bile eksik olması hâlinde mükerrer vergile­meden bahsedilemez.

Vergilendirme Hataları

Vergi hataları dört grupta toplanmaktadır. Buna göre; vergilendirme hataları yükümlünün şahsında hata, yükümlülükte hata, verginin konusunda hata ve vergilendirme ve muafiyet döneminde hata şek­lindedir.

Hesap hataları daha çok, vergi tekniği ile ilgi­li hususlarda olurken vergilendirme hataları vergi ilişkisinin kurulması sırasında ortaya çıkan ve te­orik nitelikleri itibariyle idari işlemin sebep unsu­rundaki sakatlıklara ilişkin hatalardır.

Yükümlünün Şahsında Hata; Yükümlünün şah­sında hata, bir verginin asıl borçlusu yerine başka bir kişiden istenmesi veya alınmasıdır (Vergi Usul Kanunu md 118/1). Vergiyi doğuran olayla hiç­bir ilişkisi olmayan bir kimseden vergi istenmesi durumunda yükümlü kişide hata karşımıza çıkar. Örneğin, belli bir gayrimenkulün emlak vergisinin malik, intifa hakkı sahibi ya da mutasarrıf sıfatla­rından hiçbirini taşımayan bir üçüncü kişiden alın­mak istenmesi yükümlü kişide hatayı oluşturur.

Yükümlülükte Hata; Yükümlülükte hata, ver­giye tabi olmadığı veya vergiden muaf bulunduğu açık olan kimselerden vergi istenmesi veya alın­masıdır (Vergi Usul Kanunu md 118/2). Yüküm­lülükte hata, vergi yükümlüsü olmayan bir kişi­nin vergi yükümlüsü gibi kabul edilerek verginin kapsamı içerisine alınması veya vergi yükümlüsü olmakla birlikte, vergiden muaf olan bir kimsenin vergilendirilmesini ifade eder. Vergi Usul Kanunu, diğer hata türlerinden farklı olarak yükümlülükte hatanın kabulü için hatanın “açık olması” ölçü­tünü getirmiştir. Örneğin, kamu yararına çalışan derneklere vergi muafiyeti tanınmaktadır. İşte bu nitelikteki bir dernekten vergi istenmesi açık bir yükümlülükte hata örneğidir.

Verginin Konusunda Hata; Verginin konusunda hata, açık olarak vergi konusuna girmeyen veya ver­giden müstesna bulunan (istisna edilen) gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi is­tenmesi veya alınmasıdır (Vergi Usul Kanunu md 118/3). Burada vergi dairesinin vergiyi doğuran olayla ilgili olarak açıkça yanıldığı bir işlem söz konusudur.

Vergilendirme veya Muafiyet Döneminde Hata; Vergilendirme veya muafiyet döneminde hata, iste­nen verginin ilgili bulunduğu vergilendirme döne­minin yanlış gösterilmiş veya süresi itibariyle eksik ya da fazla hesaplanmış olmasıdır (Vergi Usul Kanunu md 118/4). Örneğin, emlak vergisindeki geçici mu­afiyet döneminin yanlış hesaplanması, gelirin yanlış yılda vergilendirilmesi birer vergilendirme hatasıdır. Buna karşılık gelir vergisinde kıst (kısa, eksik) dö­nem uygulaması, vergi kanunlarının yürürlüğe girişi ve yürürlükten kalkışı, zamanaşımı konularındaki uygulama yanlışlıkları tartışmaya elverişli nitelikleri gereği hukuki uyuşmazlık konusu yapılır.

Vergi Hatalarının Ortaya Çıkarılması ve Düzeltilmesi

Vergi hataları, hatalı işlemi yapan memurun hatayı bulması veya görmesi ile üst amirlerin in­celemesi sonucunda hataların görülmesi veya yü­kümlünün müracaatı ile ortaya çıkartılabilir (Vergi Usul Kanunu md 119).

Vergi hatalarını düzeltme yetkisi ilgili vergi da­iresi müdürüne aittir. Bu hatalar düzeltme fişine dayanılarak düzeltilir. Düzeltme fişi, ilgili memur tarafından düzenlenerek vergi dairesi müdürüne imzalattırılır. Düzeltme sonucu ilave vergi tarhi- yatına gidilmiş ise durum ihbarname ile mükellefe tebliğ edilir. Hatanın yükümlü aleyhine yapılmış olması hâlinde, fazla vergi aynı fişe dayanılarak ter­kin ve tahsil olunmuş ise reddolunur.

Düzeltme işlemi vergi idaresince resen yapılabi­leceği gibi yükümlünün başvurusu üzerine de ya­pılabilmektedir. Yükümlüler, vergi işlemlerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilmektedirler (Vergi Usul Kanunu md 122).

Düzeltme isteği vergi dairesi tarafından redde­dildiği takdirde yükümlü hiyerarşik başvuru ile üst mercie gidebilir. Buna şikâyet yolu adı verilmekte­dir. (Vergi Usul Kanunu md 124). Şikâyet yolu ile düzeltme istemi Hazine ve Maliye Bakanlığına kar­şı yapılır. Bu istemin reddine karşı açılacak davalar ise vergi mahkemelerinde bakılır.