Uzlaştırma Nedir? Uzlaştırma Nasıl Yapılır?
Uzlaştırma müessesesinde 6763 sayılı Kanun ile çok önemli değişiklikler yapılmış olduğundan, bu konu son derece önemlidir.
Uzlaşma, esasen onarıcı adalet ve yargının iş yükünün azaltılması araçlarından biri olup, kural olarak soruşturma aşamasında uygulanır. Uzlaşmanın kesinlikle suçun kabulü anlamına gelmeyeceği akıldan çıkarılmamalıdır.
Uzlaştırma ile mağdur, uyuşmazlığın çözümlenmesinde aktif bir rol üstlenmekte, kendi iradesinin de etkili olduğu bir sonuç ortaya çıkmaktadır. Bu da mağdurdaki intikam alma duygusunu ortadan kaldırdığı gibi toplumsal barışa hizmet etmekte ve daha sonra mağdurun bir de tazminat davalarıyla uğraşmasının önüne geçmektedir.
Şüpheli veya sanık açısından ise mahkûmiyet riski ortadan kalkmakta, dolayısıyla cezaevlerinin kişi üzerinde ortaya çıkardığı olumsuz etkiler daha başlangıçta bertaraf edilmekte, failin toplum ile yeniden bütünleşmesine imkân sağlanmaktadır.
Uzlaşmanın Mümkün Olduğu Suçlar
Uzlaştırma, kural olarak yalnızca soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar için mümkündür.
Ayrıca CMK m. 253/1 -b hükmünde belirtildiği şekilde, şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan;
- Kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç, madde 86; madde 88),
- Taksirle yaralama (madde 89),
- (Ek: 24/11/2016-6763/34 md.) Tehdit (madde 106, birinci fıkra),
- Konut dokunulmazlığının ihlali (madde 116),
- İş ve çalışma hürriyetinin ihlali (madde 117, birinci fıkra; madde 119, birinci fıkra (c) bendi),
- (Ek: 24/11/2016-6763/34 md.) Hırsızlık (madde 141),
- Güveni kötüye kullanma (madde 155),
- (Ek: 24/11/2016-6763/34 md.) Dolandırıcılık (madde 157),
- Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi (madde 165),
- Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (madde 234),
- Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239)”
İş ve çalışma hürriyetinin ihlali (madde 117, birinci fıkra; madde 119, birinci fıkra (c) bendi), hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma (TCK m. 155/2) ve Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi (madde 165) suçları 2019 yılında 7188 sayılı Kanun değişikliği ile uzlaştırma kapsamına alınmış olmaları bakımından önemlidir. Ayrıca değişiklik öncesinde güveni kötüye kullanma suçunun hizmet nedeniyle olmayan temel şeklinin (TCK m. 155/1) uzlaştırma kapsamında olduğuna dikkat edilmelidir.
Suçları için de uzlaşma mümkündür. Diğer taraftan, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olanlar hariç olmak üzere; diğer kanunlarda yer alan suçlarla ilgili olarak uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, kanunda açık hüküm bulunması gerekir (CMK m. 253/2).
6763 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklerden belki de en önemlisi, Mağdurun veya suçtan zarar § görenin gerçek veya özel hukuk I tüzel kişisi olması koşuluyla, suça I sürüklenen çocuklar bakımından I ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen i hapis veya adli para cezasını ge- I re kt i ren suçlar bakımından suçun I takibi şikâyete bağlı olmasa ve | ayrıca tahdidi olarak sayılı suçlardan olmasa bile yine de uzlaştırma hükümlerinin uygulanacağıdır.
Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez. Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz (CMK m. 253/3).
Uzlaşma Süreci
Uzlaşma, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi arasında yapılır (CMK m. 253/1). DOLAYISIYLA SUÇTAN ZARAR GÖRENİN KAMU TÜZEL KİŞİSİ OLMASI DURUMUNDA UZLAŞMA HÜKÜMLERİNİN UYGULANAMAYACAĞINA DA AYRICA DİKKAT EDİLMELİDİR!
Soruşturma Aşamasında Uzlaşma
Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir.
Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır (CMK m. 253/4). Ancak uzlaşma teklifinde bulunulması veya teklifin kabul edilmesi, soruşturma konusu suça ilişkin delillerin toplanmasına ve koruma tedbirlerinin uygulanmasına engel değildir (CMK m. 253/8).”
Uzlaşma teklifinde bulunulması halinde, kişiye uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukukî sonuçları anlatılır (CMK m. 253/5).
Birden fazla kişinin mağduriyetine veya zarar görmesine sebebiyet veren bir suçtan dolayı uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, mağdur veya suçtan zarar görenlerin hepsinin uzlaşmayı kabul etmesi gerekir (CMK m. 253/7).
Aralarında iştirak ilişkisi olsun veya olmasın birden çok kişi tarafından işlenen suçlarda, ancak uzlaşan kişi uzlaşmadan yararlanır (CMK m. 255).
Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır (CMK m. 253/6).
Ceza Muhakemesi Kanunu’nda belirlenen hâkimin davaya bakamayacağı haller ile reddi sebepleri, uzlaştırmacı görevlendirilmesi ile ilgili olarak göz önünde bulundurulur (CMK m. 253/10).
Görevlendirilen uzlaştırmacıya soruşturma dosyasında yer alan ve Cumhuriyet savcısınca uygun görülen belgelerin birer örneği verilir. Uzlaştırma bürosu uzlaştırmacıya, soruşturmanın gizliliği ilkesine uygun davranmakla yükümlü olduğunu hatırlatır (CMK m. 253/11).
Uzlaştırmacı, dosya içindeki belgelerin birer örneği kendisine verildikten itibaren en geç otuz gün içinde uzlaştırma işlemlerini sonuçlandırır. Uzlaştırma bürosu bu süreyi her defasında yirmi günü geçmemek üzere en fazla iki kez daha uzatabilir. O HÂLDE EN FAZLA TOPLAM 70 GÜN İÇİNDE UZLAŞMA SAĞLANMIŞ OLMALIDIR.
Uzlaştırma müzakereleri gizli olarak yürütülür. Uzlaştırma müzakerelerine şüpheli, mağdur, suçtan zarar gören, kanunî temsilci, müdafi ve vekil katılabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanunî temsilcisi ya da vekilinin müzakerelere katılmaktan imtina etmesi halinde, uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır (CMK m. 253/13).
Uzlaştırmacı, müzakereler sırasında izlenmesi gereken yöntemle ilgili olarak Cumhuriyet savcısıyla görüşebilir; Cumhuriyet savcısı, uzlaştırmacıya talimat verebilir (CMK m. 253/14).
Uzlaşma müzakereleri sonunda uzlaştırmacı bir rapor hazırlayarak kendisine verilen belge örnekleriyle birlikte Cumhuriyet savcısına verir. Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde, tarafların imzalarını da içeren raporda, ne suretle uzlaşıldığı ayrıntılı olarak açıklanır. Uzlaştırma bürosu soruşturma dosyasını, raporu ve varsa yazılı anlaşmayı Cumhuriyet savcısına gönderir (CMK m. 253/15).
Uzlaşma teklifinin reddedilmesine rağmen, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören uzlaştıklarını gösteren belge ile en geç iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar Cumhuriyet savcısına başvurarak uzlaştıklarını beyan edebilirler (CMK m. 253/16).
Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder (CMK m. 253/17).
Uzlaştırmanın sonuçsuz kalması halinde tekrar uzlaştırma yoluna gidilemez (CMK m. 253/18).
Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini defaten yerine getirmesi hâlinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, 171 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde. soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz: acilmiş olan davadan feragat edilmiş savılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır (CMK m. 253/19).
Mahkeme Tarafından Uzlaştırma
Uzlaştırma kural olarak soruşturma aşamasında yapılacaksa da kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması hâlinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir (CMK m. 254/1). Bu yol esasen istisnai bir yoldur; kural soruşturma aşamasında uzlaştırma yoluna gidilmesidir.
Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini defaten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır (CMK m. 254/2).
Uzlaşmanın Sonuçları
Uzlaştırma müzakereleri sırasında yapılan açıklamalar, herhangi bir soruşturma ve kovuşturmada ya da davada delil olarak kullanılamaz (CMK m. 253/20).
Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenden birine ilk uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihten itibaren, uzlaştırma girişiminin sonuçsuz kaldığı ve en geç, uzlaştırmacının raporunu düzenleyerek uzlaştırma bürosuna verdiği tarihe kadar dava zamanaşımı ile kovuşturma koşulu olan dava süresi işlemez (CMK m. 253/21).
Uzlaştırmacıya Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen tarifeye göre ücret ödenir. Uzlaştırma- cı ücreti ve diğer uzlaştırma giderleri, yargılama giderlerinden sayılır. Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde bu giderler Devlet Hâzinesi tarafından karşılanır.
Uzlaşma sonucunda verilecek kararlarla ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanunu’nda öngörülen kanun yollarına başvurulabilir (CMK m. 253/23).
Öte yandan, Çocuk Koruma Kanunu’nun 24. maddesine göre, “Ceza Muhakemesi Kanununun uzlaşmaya ilişkin hükümleri suça sürüklenen çocuklar bakımından da uygulanır.” Kaldı ki suça sürüklenen çocuklar bakımından kapsamın oldukça genişletildiğini yukarıda belirtmiştik.