Tüketici Kanununda Düzenlenen Sözleşmeler
TAKSITLI SATIŞ (4077 S.K. 6/A)
Taksitli satış, satış bedelinin en az iki taksitte oüdendigği ve mal veya hizmetin duüzenlendigği anda teslim veya ifa edildigği satım tuüruüduür. Taksitli satış soüzleşmesinin yazılı şekilde yapılması zorunludur.
Soüzleşmede;
Satıcı veya sagğlayıcının isim, unvan, açık adres ve erişim bilgileri,
Malın vergiler daâhil peşin satış fiyatı,
Faizli toplam satış fiyatı,
Faiz miktarı,
Oran,
Belirlenen faizin %30 fazlasını geçmemek uüzere temerruüt faiz oranı,
Peşin tutar,
OÜ deme planı ve borçlunun temerruüde duüşmesinin hukuki sonuçları,
Yer almak zorundadır.
Yapılan soüzleşmenin bir nuüshasının tuüketiciye verilmesi gerekir.
Muacceliyet Koşulu:
Satıcı veya sagğlayıcı taksitlerden birinin veya birkaçının oüdenmemesi halinde, kalan borcun tuümuünuün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak ancak satıcının buütuün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve birbirini izleyen en az iki taksidi oüdemede temerruüde duüşmesi ve oüdenmeyen taksit toplamının satış bedelinin en az onda biri olması halinde kullanılabilir.
Ancak satıcının bu hakkını kullanabilmesi için en az 1 hafta suüre vererek muacceliyet uyarısında bulunması zorunludur.
Devre Tatıl Sözleşmelerı
Devre tatil soüzleşmeleri, en az 3 yıl suüre için yapılan ve bu suüre zarfında, yıl içinde belirli veya belirlenebilecek ve 1 haftadan az olmayacak doünem için 1 veya daha fazla sayıdaki taşınmazın kullanım hakkı, devri ya da devir taahhuüduünuü içeren soüzleşmelerdir. Yapılan bu soüzleşmenin yasa geregği bir oürnegğinin tuüketiciye verilmesi zorunludur. Ayrıca devre tatille ilgili ayrıntılı usul ve esaslar Sanayi ve Ticaret Bakanlıgğı tarafından belirlenir.
Devre tatil soüzleşmeleri hakkındaki yoünetmelikte yapılan ayrıntılı (madde 6) duüzenlemeyle de tuüketici soüzleşmenin her iki tarafça imzalanmasından itibaren 10 guün içinde hiçbir sebep goüstermeksizin ve hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk uüstlenmeksizin cayma hakkını kullanarak soüzleşmeden doünebilir. Soüzleşmenin devre tatil soüzleşmesine konu olan tesiste akdedilmesi halinde bu huükmuün uygulanmayacagğı belirtilmiştir.
Paket Tur Sözleşmelerı
Paket tur soüzleşmeleri, ulaştırma, konaklama ve bunlara yardımcı sayılmayan digğer turistik hizmetlerin en az ikisinin birlikte her şeyin daâhil oldugğu fiyatla satılan veya satış taahhuüduü yapılan ve hizmeti 24 saatten uzun bir suüreyi kapsayan veya gecelik konaklamayı içeren bir soüzleşmedir. Yazılı olarak yapılması zorunlu olup bir nuüshasının tuüketiciye verilmesi zorunludur.
Kampanyalı Satış Sözleşmeleri
Kampanyalı satış, gazete, radyo, televizyon ilanı ve benzeri yollarla tuüketiciye duyurularak duüzenlenen kampanyalara iştirakçi kabul edilmesi veya malın-hizmetin daha sonra teslim veya ifa edilmesi suretiyle yapılan satımdır. Kampanyalı satışlar Bakanlık izni ile yapılır. İİlan ve taahhuüt edilen mal veya hizmetin ifasının hiç ya da geregği gibi yapılmaması durumunda satıcı-sagğlayıcı, bayi-acente, imalatçı-uüretici, ithalatçı ve koşulları mevcut ise kredi veren muüteselsilen sorumludur.
Mal veya hizmetin sonradan teslimi veya yerine getirilmesi koşulu ile yapılan satışlar oün oüdemeli satış niteligğinde olup, bu ve benzeri satışlar 4077 sayılı Yasa 7. maddede oüngoüruülen kampanyalı satışlar kapsamına girer.
Ayıplı Mal Davaları
Araştırılması Gereken Hususlar ve İspat Vasıtaları
Bu davalarda;
Garanti suüresinin dolup dolmadıgğı,
Ayıbın gizli mi yoksa açık ayıp mı oldugğu,
Ayıbın basit bir muayene ile anlaşılıp anlaşılmadıgğı,
Ayıp ihbarının yapılıp yapılmadıgğı, yapılmış ise suüresinde olup olmadıgğı,
Davanın suüresinde açılıp açılmadıgğı,
Bedel iadesi veya degğişim şartlarının oluşup oluşmadıgğı, ayıbın imalat hatası mı, kullanıcı hatası mı oldugğu,
Davanın goürevli mahkemede açılıp açılmadıgğı,
Taraflar arasındaki ilişkinin niteligği,
OÜ ncelikle araştırılmalıdır.
Uygulamada Sıkça Hataya Düşülen ve Bozma Nedeni Yapılan Konular
Bu davalarda;
Goürev hususunun yeterince incelenmemesi nedeniyle gecikmeli olarak goürevsizlik kararı verilmesi,
Tuüketici tarafından açılan davalarda tuüketicinin harçtan muaf oldugğu goüzden kaçırılarak tuüketiciden harç alınması veya davanın reddi halinde de tuüketici aleyhine harca huükmedilmesi,
Nispi yerine maktu, maktu yerine nispi harç veya vekalet uücretine huükmedilmesi,
Tuüketici dışındaki digğer taraftan harç alınmaması,
Bilirkişi raporlarının yetersiz olması ve yeterince denetlenmemesi,
Vekaâlet uücretine huükmedilmemesi,
Temyiz incelemesi için dosyanın yanlış daireye goünderilmesi,
Gerekçenin yetersiz ya da gerekçe ile huükmuün farklı olması,
Bedel iadesine karar verilmesi halinde; ayıplı malın davalıya iadesine karar verilmemesi, tuüketiciye iade edilen bedele ayıplı malın iade tarihi yerine dava tarihinden itibaren faiz uygulanması, davalı lehine kullanımdan dolayı bedelde indirim uygulanması,
Ayıplı malın degğişimine karar verilmesi halinde ayıpsız misli ile degğiştirilmesine karar verilmemesi,
Huükme esas alınan bilirkişi raporunda, belirlenen ayıpların gizli ya da açık ayıp olup olmadıgğı hususunun açıklattırılmaması,
Mahkemece davaya konu taşınmaz uüzerinde, konusunda uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yapılması, ayıpların tuüketici hatasından mı uüretimden mi kaynaklandıgğının bulunması, uüretimden kaynaklandıgğı degğerlendirilir ise ayıbın gizli ya da açık ayıp mahiyeti belirlenmesi, neticesine goüre tuüketicinin ayıbı yasada belirlenen suürede ihbar edip etmedigğinin tespit edilmesi gerekirken bunların yapılmaması,
Başlıca yapılan hatalar olarak sayılabilir.
Ayrıca 4077 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 2. fıkrası huükmuüne goüre; tuüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz guün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yuükuümluüduür. Tuüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren soüzleşmeden doünme, malın ayıpsız misliyle degğiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da uücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tuüketicinin tercih ettigği bu talebi yerine getirmekle yuükuümluüduür. Tuüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar suürede satıcıya ihbar edilecegğine dair bir huükuüm bulunmamaktadır. OÜ yle olunca, 4077 sayılı TKHK.’nın 30. maddesi geregğince, bu kanunda huükuüm bulunmayan hallerde, genel huükuümlere goüre uyuşmazlıgğın çoüzuümuü gerekli oldugğundan, Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 198. maddesi uygulanacaktır. Borçlar Kanunu’nun 198. maddesine goüre, alıcı, teslim aldıgğı malı oürf ve aâdete goüre, imkaân haâsıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffuüluü altında olan bir ayıp goürduügğuü zaman bunu satıcıya derhal ihbar etmekle yuükuümluüduür. Bunu ihmal ettigği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda adi bir muayene ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp mevcut olup da, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da derhal satıcıya ihbar etmedigği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. BK’nın 198. maddesinde oüngoüruülen suüre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz. Bu itibarla davacı suüresinde davalıya ihbar edilmeyen açık ayıplı işler nedeniyle tazminat talep edemeyecektir. Davacının derhal ihbar yuükuümluüluügğuünuü yerine getirmedigği takdirde bu ayıplardan dogğan zararını talep etmesi muümkuün degğildir. Derhal ihbar yuükuümluüluügğuünuü yerine getirdigğini davacı ispatlamalıdır.
Tüketici Kredisi Ve Kredi Kartından Doğan Davalar
Bu tuür uyuşmazlıklar genellikle kredi taksidinin zamanında oüdenmemesi nedeniyle kredi hesabının ka’t edilerek kredi miktarının tamamının tahsilinin istenmesi, soüzleşmedeki imzanın borçluya ait olmaması, kefilin sorumlulugğu, kredi masraflarından ve doüvize endeksli kredilerde uyarlama şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Kredı Hesabının Ka’t Edilmesi Ve Kredi Bedelinin Tahsili İçin Açılan Davalar
Araştırılması Gereken Hususlar
Bu davalarda;
Mahkemenin goürevli olup olmadıgğı,
Soüzleşmenin geçerli olup olmadıgğı,
Temerruüt ve muacceliyet şartlarının oluşup oluşmadıgğı,
Hesabın kat’ına ilişkin ihtarın usuluüne uygun olup olmadıgğı,
Kefile muüracaat şartlarının oluşup oluşmadıgğı,
OÜ ncelikle araştırılmalıdır.
Uygulamada Sıkça Yapılan Hatalar
Mahkemenin tuüketici mahkemesi sıfatı ile davayı goürmemesi,
Tuüketiciden harç alınması,
Kamu bankalarından harç alınmaması,
Kefile muüracaat şartlarının oluşmamasına ragğmen kefilin sorumlu tutulması,
Şeklinde sayılabilir.
Kredı Kartından Kaynaklanan Uyuşmazlıklarla İlgili Olarak Açılan Davalar
Bu tuür davalar genellikle kredi kartı borcunun zamanında oüdenmemesine dayalı banka tarafından açılan alacak ve itirazın iptali, kredi kartı sahibi tarafından açılan soüzleşmedeki imzanın kendisine ait olmadıgğına dair talepler, ihtilafa konu alışverişin yapılmadıgğı yoünuündeki iddialar ile muacceliyet şartlarının oluşmadıgğına ilişkin menfi tespit davası şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Araştırılması Gereken Hususlar
Soüzleşmeye itiraz varsa soüzleşmedeki imzanın aidiyetinin araştırılması,
Muacceliyet şartının oluşup oluşmadıgğının belirlenmesi,
Borçluya çekilen ihtarnamenin geçerli olup olmadıgğının tespiti,
Borç miktarının bilirkişi vasıtası ile tespit edilmesi,
Davalı bankadan para çekilen ATM cihazlarının yeterli guüvenlik oünlemlerine sahip olup olmadıklarına ilişkin bilgilerin istenmesi,
Davacıya ait kredi kartının kopyalanıp kopyalanmadıgğının araştırılması,
Sonucuna goüre karar verilmesi gereklidir.
Uygulamada Sıkça Yapılan Hatalar
Davanın tuüketici mahkemesi sıfatı ile goüruülmemesi zira kredi kartından kaynaklanan uyuşmazlıklarda bankanın açtıgğı davalara tuüketici mahkemesi, tuüketicinin açtıgğı davalara genel mahkeme sıfatı ile bakılması gerekir.
Faize faiz işletilmesi,
Davacının talep ettigği kredi kartı borcunun likit ve muayyen nitelikte oldugğu durumlarda icra inkar tazminatına huükmedilmemesi,
Sanal ortamda gerçekleştirilen ve kartın fiziken kullanılmadıgğı işlemlerde davacının sorumlulugğu bulundugğundan olayda bankanın muüterafik kusurunun degğerlendirilmemesi,
En çok yapılan yanlışlar olarak sıralanabilir.
Yapılandırma Dosya Masrafı İstemli Davalar
Banka ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları tuüketiciden isteyebilecegğinden buna goüre; mahkemece, davalı bankadan bu yoünde delilleri sorulduktan sonra, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden, kredinin kullanılması için zorunlu, makul ve belgeli masrafların neler oldugğunun tespiti noktasında rapor alınarak sonucuna goüre bir karar verilmesi gerekir.
Yapılan işlemin teknik olarak erken oüdeme niteligğinde bulunmayıp yapılandırma işlemi niteligğinde bulunması halinde, erken oüdeme uücreti adı altında bir uücretin tuüketicilerden alınması şeklindeki uygulama hukuka uygun degğildir. Bu nedenle, yerel mahkemece, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden, davacıdan tahsil edilen uücretlerin, teknik anlamda erken oüdeme mi yoksa yapılandırma işlemine mi ilişkin oldugğu noktasında rapor alınarak sonucuna goüre bir karar verilmelidir.
Abonelikten Kaynaklanan Davalar
Bu tuür davalar genellikle aboneligğin kurulmaması nedeniyle geçici abonelik tesisi, abonelik tesisi sırasında alınan uücretler, abonelik soüzleşmesi kurulduktan sonra talep edilen hizmet bedelinin yuüksek olması, oüdenmemesi, aboneligğin sahte olması, kaçak kullanım nedeniyle alacak ve menfi tespit şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Geçıcı Abonelık Tesısı
5784 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Degğişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 25.maddesinde 3194 Sayılı İİmar Kanunu’na eklenen Ek Geçici 11. Madde uyarınca “bu maddenin yuüruürluügğe girdigği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna goüre yapılmış olup kanalizasyon kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara yol, su, elektrik, telefon vb. gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının goütuüruülduügğuünuün belgelenmesi halinde ilgili yoünetmelikler dogğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması uüzerine, kullanma izni alınıncaya kadar geçici abonelik yapılabilir.’’
3194 sayılı İİmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri huükmuüne goüre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi muümkuün degğildir. Bu durumda geçici abonelik talep edilmektedir.
Araştırılması gereken hususlar
Bu davalarda;
Abonelik talep edilen binanın yapı ruhsatının olup olmadıgğı,
Yapı ruhsatının tarihi,
Binada digğer hizmetlere ilişkin başka (elektrik, su, dogğalgaz vs) aboneliklerin olup olmadıgğı,
Belirlenmelidir.
Davaya konu dairenin bulundugğu binanın teknik ve fenni şartlara uygun olarak yapılıp yapılmadıgğı hususu, mahallinde keşif yapılarak, denetime elverişli, açıklamalı bilirkişi raporu ile belirlenmeli, bu şekilde geçici abonelik şartlarının mevcut olup olmadıgğı konusunda inceleme yapılmalıdır.
Uygulamada Sıkça Yapılan Hatalar
Geçici abonelik yasanın yuüruürluügğe girdigği 07.07.2008 tarihinden sonra yapı ruhsatı alınan binalarda uygulanmayacagğının goüz oünuüne alınmaması,
Digğer aboneliklerin yapılıp yapılmadıgğının araştırılmaması,
Dosyada yapı ruhsatının mevcut oldugğu durumlarda davacının, komşu daire ve binaların su ve elektrik aboneligğinin yapılmasına ragğmen kendisinin aboneligğinin yapılmadıgğı iddiası ile ilgili olarak elektrik, dogğalgaz, telefon ve yol gibi kamu hizmetlerinin en az birinden yararlanıp yararlanmadıgğı hususlarında araştırma yapılmaması,
Belirli eksiklikler arasında sayılabilir.