TRAFİK SİCİLİNE GÜVEN İLKESİ USULSÜZ ARAÇ SATIŞINDA İSTİHKAK İDDİASI DİNLENMEZ
T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2016/7632
KARAR NO: 2017/17141
KARAR TARİHİ: 19.12.2017
>TRAFİK SİCİLİNE GÜVEN İLKESİ- ARACIN YOLSUZ TESCİLİ, İTİMAT KURALININ OLMADIĞI– İCRADAN İHALE YAPILMIŞ GİBİ USULSÜZ ŞEKİLDE ARACIN 3. KİŞİYE TESCİLİ VE BU KİŞİNİN İSTİHKAK İDDİASININ DİNLENMEYECEĞİ.
ÖZET:Aracın yolsuz tescili..trafik siciline güven-itimat kuralının olmadığı… icradan ihale yapılmış gibi usulsüz şekilde 3.kişiye tescil edilen araç nedeniyle istihkak iddiasının dinlenemeyeceği…” yapılan bu usulsüz işlemler nazara alındığında, aracın borçlu şirket elinden rızası ile çıktığının kabulünün mümkün olmamasına, yine davacı üçüncü kişinin 22.01.2013 tarihli Noter Satış Sözleşmesi ile iyi niyetli olarak araç mülkiyetini kazandığından bahisle istihkak iddiasında bulunmasına, Trafik Yasa ve Yönetmeliğinde, Medeni Kanunda yazıldığı şekilde sicile itimat şeklinde bir maddenin yer almamasına, buna göre, trafik kaydında yolsuz bir tescile dayanarak hareket eden iyi niyetli kişinin, hak iktisap etmesi hususunda bir düzenleme getirilmemiş olmasına, bu itibarla trafik sicilindeki kayıtlara güvenerek iyi niyetle hareket eden kişinin bu güveninin korunacağının, mevcut yasal düzenleme karşısında söylemek olanağı bulunmamasına,”
Taraflar arasında görülen ve yukarda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi gider olmadığından reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere, Türk Medeni Kanunu’nun 988. maddesinde yer alan; “Bir taşınırın emin sıfatıyla zilyedinden, o şey üzerinde iyiniyetle mülkiyet veya sınırlı ayni hak edinen kimsenin edinimi, zilyedin bu tür tasarruflarda bulunma yetkisi olmasa bile korunur” hükmü ile, 989. maddesinde yer alan “ Taşınırı çalınan, kaybolan ya da iradesi dışında başka herhangi bir şekilde elinden çıkan zilyet, o şeyi elinde bulunduran herkese karşı beş yıl içinde taşınır davası açabilir.” hükmü birlikte değerlendirildiğinde, bir malın zilyedinin onu başkasına emanet etmiş olmayıp çaldırma, gasp, unutma gibi bir sebeple elinden çıkarmış bulunuyorsa, üçüncü kişi böyle bir malı iyi niyetle iktisap etmiş olsa dahi, onun iktisabının geçerli olmamasına,
Somut olayda davaya konu aracın takip dosyasında mahrumiyet kaydının eklendiği 07.12.2012 tarihi itibarıyla davalı borçlu adına kayıtlı olmasına, daha sonra … 22. İcra Müdürlüğünün 2012/42 talimat sayılı dosyasına takip ile alakası olmayan borçlu şirketin usulsüz bir şekilde taraf olarak eklenmesine, devamında anılan takip dosyasında İcra Müdürlüğünce davaya konu aracın ihale ile satışı yapılmış gibi belgeler düzenlenerek takyidatlarından ari bir şekilde dava dışı kişiler adına tescilinin gerçekleştirilmesine, yapılan bu usulsüz işlemler nazara alındığında, aracın borçlu şirket elinden rızası ile çıktığının kabulünün mümkün olmamasına, yine davacı üçüncü kişinin 22.01.2013 tarihli Noter Satış Sözleşmesi ile iyi niyetli olarak araç mülkiyetini kazandığından bahisle istihkak iddiasında bulunmasına, Trafik Yasa ve Yönetmeliğinde, Medeni Kanunda yazıldığı şekilde sicile itimat şeklinde bir maddenin yer almamasına, buna göre, trafik kaydında yolsuz bir tescile dayanarak hareket eden iyi niyetli kişinin, hak iktisap etmesi hususunda bir düzenleme getirilmemiş olmasına, bu itibarla trafik sicilindeki kayıtlara güvenerek iyi niyetle hareket eden kişinin bu güveninin korunacağının, mevcut yasal düzenleme karşısında söylemek olanağı bulunmamasına,(Hukuk Genel Kurulunun 2002/4-608 Esas 2002/643 Karar sayılı ilamı) göre, davacı üçüncü kişi vekilinin yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK’nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
SONUÇ : 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3.70 TL’nin temyiz edenden alınmasına, 19/12/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.