Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Temyiz İncelemesi Sonucunda Yargıtayda Hangi Kararlar Verilebilir?

Temyiz İncelemesi Sonucunda Yargıtayda Hangi Kararlar Verilebilir?

Temyiz İncelemesi Sonucunda Verilen Kararlar

Temyiz isteminin esastan reddi veya hükmün bozulması

Madde 302 – (1) Bölge adliye mahkemesinin temyiz olunan hükmünün Yargıtayca hukuka uygun bulun­ması hâlinde temyiz isteminin esastan reddine karar verilir.

  • Yargıtay, temyiz edilen hükmü, temyiz başvuru­sunda gösterilen, hükmü etkileyecek nitelikteki huku­ka aykırılıklar nedeniyle bozar. Bozma sebepleri ilâm­da ayrı ayrı gösterilir.
  • Hüküm, temyiz dilekçesinde gösterilen sebeplerle bozulduğunda, dilekçede açıklanmış olmasa bile sap­tanan bütün diğer hukuka aykırılık hâlleri de ilâmda gösterilir.
  • Hükmün bozulmasına neden olan hukuka aykırılık, bu hükme esas olarak saptanan işlemlerden kaynak­lanmış ise, bunlar da aynı zamanda bozulur.
  • 289 uncu madde hükümleri saklıdır.

Yargıtay, temyiz koşullarının bulunduğunu belirledikten yani temyiz davasını kabul ettikten sonra, duruşmalı ya da duruşmasız yaptığı inceleme sonucunda bir karar verir. Yargı­tay’ın bu kararma “son karar”denir. Son karar ile hukuka aykırılığı ileri sürülerek temyiz edilen mahkemenin hükmü ile ilgili uyuşmazlık çözülür.

Yargıtay, son kararını yaptığı müzakere sonunda oylama yapmak suretiyle verir. Kararlar oy birliği veya oy çokluğu ile alınır (CMK m. 227-229).

Yargıtay yaptığı temyiz incelemesinin sonucunda,

  • Temyiz isteminin esastan reddi, (CMK m.302/1)
  • Bozma, (CMK m.302/2)
  • Düzeltme, (CMK m.303)
  • Düşme,

kararlarını verebilir.

Temyiz İsteminin Esastan Reddi Kararı (Onama)

Yargıtay bölge adliye mahkemesi tarafından verilen kara­rı hukuka uygun bulursa başka bir deyişle temyiz başvuru­sunda belirtilen nedenlerin hüküm bakımından hukuka aykı­rılık teşkil etmediğini kabul ederse temyiz istemini esastan reddeder (CMK m.302/1). CMUK’da mahkemenin hükmünde bozma sebebi görülmemesi yani hukuka uygun bulunması halinde verilecek kararın adından söz etmediği için uygula­mada bu karara “onama (tasdik)” denilmekteydi.

Yargıtay ceza dairelerinden bir kısmı “temyiz isteminin esastan reddi” bir kısmı halen eski alışkanlık ile “onama” bir kısmı da “temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanma­sına” şeklinde karar vermektedir.

Temyiz isteminin esastan reddi kararı ile mahkemenin son kararı kesin hüküm halini alır.

Bozma Kararı

Yargıtay, temyiz edilen hükmü, temyiz başvurusunda gösterilen, hükmü etkileyecek nitelikteki hukuka aykırılıklar nedeniyle bozar (CMK m.302/2).

Bozma kararı, hukuka aykırılık nedeniyle bölge adliye mahkemesinin son kararının ortadan kaldırılmasıdır.

Yargıtay, öncelikle temyiz edilen hükümde, temyiz baş­vurusunda gösterilen bir hukuka aykırılığın bulunduğunu belirlemesi gerekir. Başka bir anlatımla hükmün bozulmasına neden olan hukuka aykırılığın tarafların temyiz başvurusunda gösterilmiş olanla aynı olması gerekir. Temyiz başvurusunda gösterilen hukuka aykırılık yerinde olmayıp başka bir hukuka aykırılık tespit edilse bile temyiz başvurusunda gösterilmeyen bu hukuka aykırılık nedeniyle hüküm bozulamayacaktır. An­cak temyiz dilekçesi veya layihasında en az bir temyiz sebebi ileri sürülmesi halinde, gösterilen sebep yerinde olmasa bile hükmün CMK’nın 289/1. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık sebepleriyle bozulması mümkündür.

Temyiz incelemesinde temyiz başvurusunda gösterilen sebep bakımından bir hukuka aykırılık yoksa -CMK’nın 289/1. maddesinde sayılanlar hariç- artık başka bir hukuka aykırılık araştırılmaz. Ancak başvuruda gösterilen nispi sebepten dola­yı hüküm bozulduğunda, varsa diğer hukuka aykırılıklar da bozma ilamında gösterilir.

Yukarıda açıklanan hukuka aykırılıklar nispi hukuka ay­kırılık halleridir. Yani, karara etkili oldukları oranda bozmaya konu olabileceklerdir. CMK m. 289’da belirtilen “hukuka kesin aykırılık” halleri varsa, bunların son karara etkili olması koşu­lu aranmayacak, hüküm mutlaka bozulacaktır.

Yargıtayın Düzeltme Kararları

Yargıtayca Davanın Esasına Hükmedilecek Hâller, Hu­kuka Aykırılığın Düzeltilmesi

Madde 303 – (1) Hükme esas olarak saptanan olayla­ra uygulanmasında hukuka aykırılıktan dolayı hüküm bozulmuş ise, aşağıdaki hâllerde Yargıtay davanın esasına hükmedebileceği gibi hükümdeki hukuka ay­kırılığı da düzeltebilir:

  1. Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse.
  2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iddiasına uy­gun olarak sanığa kanunda yazılı cezanın en alt dere­cesini uygulamayı uygun görürse.
  3. Mahkemece sabit görülen suçun unsurları, niteliği ve cezası hükümde doğru gösterilmiş olduğu hâlde sadece kanunun madde numarası yanlış yazılmış ise.
  • Hükümden sonra yürürlüğe giren kanun, suçun cezasını azaltmış ve mahkemece sanığa verilecek cezanın belirlenmesinde artırma sebebi kabul edil­memiş veya yeni bir kanun ile fiil suç olmaktan çıka­rılmış ise birinci hâlde daha az bir cezanın hükmo- lunması ve ikinci hâlde hiç ceza hükmolunmaması gerekirse.
  • Sanığın açıkça saptanmış olan doğum ve suç tarih­lerine göre verilecek cezanın belirlenmesinde gerekli indirim yapılmamış veya yanlış indirim yapılmış ise.
  1. Artırma veya indirim sonucunda verilecek ceza sü­resi veya miktarının belirlenmesinde maddî hata ya­pılmış ise.
  1. Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesindeki sırala­manın gözetilmemesi yüzünden eksik veya fazla ceza verilmiş ise.
  2. Harçlar Kanunu ile yargılama giderlerine ilişkin hü­kümlere ve Avukatlık Kanununa göre düzenlenen üc­ret tarifesine aykırılık mevcutsa.

Yargıtay kural olarak, gerek esastan ret gerekse bozma kararında mahkemenin yerine geçerek bir karar veremez. An­cak istisnai olarak, mahkemenin verdiği kararı kaldırıp yerine yeni bir karar alması da mümkündür. Yargıtaym bölge adliye mahkemesinin son kararmı kaldırarak yeni bir son karar ver­mesi veya son karardaki hukuka aykırılığı gidermesine öğre­tide “ıslah, iyileştirme” denilmektedir.

Bu yetkinin kullanması için iki temel koşulun bulunması gerektiğine işaret edilmiştir. Buna göre;

a- Maddi sorunun daha fazla aydınlatılması için bir so­ruşturma gerekmemelidir.

b- Maddi sorun bakımından mahkemeye bırakılmış ser­best değerlendirme yetkisi söz konusu olmamalıdır.

Maddi hukuk veya yargılama hukukuna ilişkin kuralların uygulanmaması, eksik veya hatalı uygulanması halinde hüküm Yargıtayca bozulup, bozma nedenleri bölge adliye mahkemesin­ce yeniden yargılama yapılmasını gerektirmiyorsa, mahkemeye bırakılmış bir takdir yetkisi durumu söz konusu değilse, Yar­gıtay CMK m. 303’de belirtilen hallerde davanın esasına hük­medebileceği gibi hükümdeki hukuka aykırılığı da düzeltebilir:

aa) Beraat, Düşme, Sabit Cezaya Hükmetme Halleri

Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse, Yargıtay bölge adliye mahkemesinin hükmünü bozar ve kendisi gerekli kararı verir (CMK 303/1-a).

bb) Cezanın En Alt Derecesinin Uygulanması Durumunda

Bu hükmün uygulanabilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Baş­savcılığının, cezanın en aşağı sınırının uygulanmasını istemesi ve Yargı tayın da bunu uygun bulması gerekir (CMK 303/1-b).

cc) Kanunun Madde Numarasının Yanlış Yazılması

Mahkemece sabit görülen suçun unsurları, niteliği ve ce­zası son kararda doğru gösterilmiş olduğu hâlde sadece kanu­nun madde numarası yanlış yazılmış ise, Yargıtay doğru ka­nun maddesini kendisi yazar (CMK 303/1-c).

dd) Sonradan Yürürlüğe Giren Kanun

Hükümden sonra yürürlüğe giren kanun, suçun cezasını azaltmış ve mahkemece sanığa verilecek cezanın belirlenme­sinde artırma sebebi kabul edilmemiş veya yeni bir kanun ile fiil suç olmaktan çıkarılmış ise birinci hâlde daha az bir ceza­nın hükmolunması ve ikinci hâlde hiç ceza hükmolunmaması gerekirse, Yargıtay bölge adliye mahkemesi hükmünü bozar ve gereken hükmü kurar (CMK m.303/l-d).

ee) Yaş Küçüklüğü

Sanığın açıkça saptanmış olan doğum ve suç tarihlerine gö­re verilecek cezanın belirlenmesinde gerekli indirim yapılma­mış veya yanlış indirim yapılmış ise, bu durum bir hesaplama yanlışlığıdır ve Yargıtay doğru hükmü kurar (CMK 303/1-e).

ff) Cezada Artırım veya İndirim Hatası

Artırma veya indirim sonucunda verilecek ceza süresi ve­ya miktarının belirlenmesinde maddî hata yapılmış ise, bu ko­nudaki yanlışlıkların düzeltilmesinin Yargıtay da yapılması uygun bulunmuştur (CMK 303/1-f).

gg) TCK m. 61’deki Sırada Hata

Türk Ceza Kanununun 61’inci maddesindeki sıralamanın gözetilmemesi yüzünden eksik veya fazla ceza verilmiş ise, doğru sonucu Yargıtay belirleyerek karar verecektir (CMK 303/1-g).

hh) Yargılama Gideri

Harçlar Kanunu ile yargılama giderlerine ilişkin hüküm­lere ve Avukatlık Kanununa göre düzenlenen ücret tarifesine aykırılık mevcutsa, doğrusuna Yargıtayca hükmedilecektir (CMK 303/1-h).

Düşme Kararları

Gerek düşme gerek ıslah kararı bölge adliye mahkemesi hükmünü ortadan kaldırırlar. Islah kararı uyuşmazlığın esası­nı doğrudan doğruya çözdüğü için bir hükümdür. Düşme ka­ran ise uyuşmazlığın esasını çözmemekle beraber uyuşmazlığı dolayısı ile çözdüğü için hüküm sayılabilen bir karardır.

Islah kararları, temyiz yargılaması sonucunda verilir. Ay­nı durum düşme için söz konusu değildir. Esasen Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da so­ruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin an­laşılması hallerinde, yargılamaya son verilmesi gerektiği için derhal davanın düşmesine karar verilir (CMK m.223/8), yargı­lamaya devam edilerek esasa ilişkin hüküm kurulamaz. Bu nedenle temyiz davasına konu suç yönünden, genel af, zama­naşımı, sanığın ölümü, şikayetten vazgeçme gibi düşme sebep­lerinin bulunduğunun anlaşılması halinde de davanın düşü­rülmesine karar verilir.