Temyiz Gerekçesi Nasıl Gösterilir? Gerekçe Gösterirken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Temyizde Gerekçe Gösterme
Temyiz gerekçesi
Madde 295 – (1) Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan bölge adliye mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir. Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir.
- Temyiz, sanık tarafından yapılmış ise, ek dilekçe kendisi veya müdafii tarafından imza edilerek verilir.
- Müdafii yoksa sanık, tutanağa bağlanmak üzere zabıt kâtibine yapacağı bir beyanla gerekçesini açıklayabilir; tutanak hâkime onaylatılır. Sanığın yasal temsilcisi ve eşi hakkında 262 nci madde, tutuklu sanık hakkında ise 263 üncü madde hükümleri saklıdır.
Temyizde Gerekçe Göstermek Zorunlu mudur?
İstinaftan farklı olarak CMK m.294/l’e göre; “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.” Temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerinin gösterilmemesi, Yargıtay tarafından temyiz isteminin reddi kararı verilmesine yol açar (CMK m.298).
CMK m.295/l’e göre; “Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan bölge adliye mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir.” Bu hükümlere göre temyiz isteminde bulunan taraf, bozma gerekçelerini yedi gün içerisinde bildirmek zorunda olup, bu nedenler başvuruda belirtilmemiş ise, bu kez temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitiminden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde bu sebepleri göstermek zorundadır.
Hükümde yer alan ‘ek dilekçe” aslında daha önce “temyiz layihası” olarak adlandırılan dilekçedir. CMUK m.314’te “layiha da verilebilir” denilmekteyken, CMK m. 295/1’de “bir ek dilekçe verilir” hükmüne yer verilmekle, layiha verilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Temyiz edenin en azından ek temyiz dilekçesinde tüm bozma nedenlerini temyiz mahkemesine sunması gerekir. Yedi günlük süre geçtikten sonra yeni bir bozma nedeninden söz edilemez.
Temyiz nedenlerini içeren temyiz layihası ayrı bir dilekçe olarak verilebileceği gibi, temyiz nedenlerinin temyiz istemini içeren dilekçenin içinde açıklanması da mümkündür. Uygulamada genelikle hükmün tefhimi üzerine öncelikle süre tutum dilekçesi verilerek gerekçeli kararın tebliği istenmekte ve gerekçeli kararın tebliği üzerine temyiz layihası verilmektedir.
Gerekçeli Temyiz Dilekçesi Ne Zaman Verilir?
Temyiz hakkı olan taraf veya avukatı, yüzüne karşı tefhim edilen hükmü süre tutum dilekçesiyle temyiz etmiş ancak süre tutum dilekçesinde ayrıca gerekçeli kararın kendisine tebliğini istememiş ise, temyiz başvurusu için CMK’nın 291. maddesinde öngörülen 15 günlük temyiz sürenin bitmesinden itibaren yedi gün içinde temyiz nedenlerini içeren temyiz layihasını vermek zorundadır (CMK m.295/1).
Temyiz hakkı olan taraf veya avukatı, yüzüne karşı tefhim edilen hükmü süre tutum dilekçesiyle temyiz etmiş ve süre tutum dilekçesinde ayrıca gerekçeli kararın kendisine tebliğini istemiş ise gerekçeli kararın kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde temyiz nedenlerini içeren temyiz layihasını vermek zorundadır (CMK m.295/1).
Hüküm, temyiz hakkı olan taraf veya avukatının yokluğunda verilmiş ise; CMK’nm 295/1. maddesinde bu durumda gerekçeli temyiz dilekçesinin (ek dilekçe veya temyiz layihası) tebliğden itibaren yedi gün içinde verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, esasen bu durumda CMK’nın 291. maddesine göre temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün olup, gerekçeli temyiz dilekçesinin de bu 15 günlük süre içerisinde verilmesi yeterli olacaktır. Buradaki çelişki ise, temyiz süresi yedi gün iken 7035 sayılı Kanunun 21. maddesiyle CMK’nın 291/1. maddesinde yapılan değişiklikle bu sürenin on beş güne çıkarılması ancak gerekçeli temyiz dilekçesinin verilmesine ilişkin CMK’nm 295. maddesinde değişiklik yapılmamasından kaynaklanmaktadır.
Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerinin yanı sıra temyiz isteğinin sanığın lehine mi yoksa aleyhine mi olduğunu da açıkça belirtmelidir (CMK m.295/1).
Temyiz, sanık tarafından yapılmış ise ek dilekçe (temyiz layihası) kendisi veya müdafi tarafından imza edilerek verilir (CMK m.295/2). Temyiz nedeni hükmün hukuki yönüne ilişkin olmalıdır. Temyizin hukuki derece kanun yolu olması da bu nedenledir.
Temyiz davası açan tarafın, temyiz yargılamasını yapacak yargıçları ikna edebilmek için kararı neden hukuka aykırı bulduğunu açıkça göstermesi gerekir.
Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapacağından (CMK m.301/1) temyiz incelemesinde temyiz layihası anahtar rol oynamaktadır. Temyiz nedenlerinin iyi, gerekçeli ve varsa olgularla ve mevzuat ile ilişkilendirilerek açıklanması çok önemlidir.
Yargıtay, temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerinin nelerden ibaret olduğunun açıkça gösterilmemesi, somut sebepler ileri sürülmemesi, ne kastedildiği belli olmayan genel ifadelerle yapılan temyiz isteklerinin ise usulüne uygun olmaması nedeniyle incelenmesinin mümkün olmadığına karar vermektedir. Temyiz isteminin sanığın suçu işlemediğine ve soyut iddia nedeniyle mahkum edildiğine yönelik olduğu durumlarda da maddi vakıa denetimi gerektiren bir sebebe dayandığından bahisle CMK’nın 298. maddesi uyarınca reddine karar verildiği de görülmektedir.
Yargıtay yaptığı ön incelemede temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediğini saptarsa, temyiz istemini reddeder (CMK m.298/1). Yüksek Mahkeme temyiz nedenlerini içeren ek dilekçenin CMK’nın 295/1. maddesinde öngörülen süre içerisinde verilmemesi halinde de temyiz isteminin reddine karar vermektedir.