İstinaf Yargılamasında Bölge Adliye Mahkemesince Yapılacak İşlemler
Tebligat Eksikliklerinin Giderilmesi
CMK’nın 278. maddesinin, 01/09/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 15/08/2016 tarihli ve 674 sayılı KHK ile değiştirilmesinden sonra, istinafta tebliğname düzenlenmediğinden dosya ilk derece mahkemesince doğrudan bölge adliye mahkemesine gönderilmektedir. Dosya kendisine tevzii edilen görevli ceza dairesi, varsa tebligat eksikliklerinin giderilmesini sağlayacaktır (CMK m.278).
Bölge Adliye Mahkemesinin Koruma Tedbirleri Konusunda Karar Vermesi
İstinaf incelemesinde koruma tedbirlerine ilişkin genel hükümlerden farklı bir düzenleme bulunmadığından CMK’da yer alan genel esaslara göre istinaf incelemesi sırasında da koruma tedbirlerine başvurulabilir.
CMK m.l04/l’de; soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasmda şüpheli veya sanığın salıverilmesini isteyebileceği belirtilmiştir. Aynı maddenin 3. fıkrasına göre ise; dosya bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay a geldiğinde salıverilme istemi hakkmdaki karar, bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay ilgili dairesi veya Yargıtay Ceza Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılacak incelemeden sonra verilir; bu karar re’sen de verilebilir.
Tutukluluğun incelenmesi (CMK m. 108) ve tutuklulukta geçecek süre (CMK m. 102) konusundaki düzenlemeler istinaf incelenmesi sırasında da geçerlidir. Salıverme istemi söz konusu olduğunda, CMK m.l04/3’teki açık düzenleme karşısında bölge adliye mahkemesinin ön inceleme dahil, istinaf incelemesinin her aşamasmda bu konuda bir karar vermesi gerekir. Koruma tedbirlerinin kaldırılması istemi hakkında da aynı şekilde bir karar verilmelidir. Salıverme istemi üzerine, istemin reddine veya kabulüne karar verilebileceği gibi, salıverilen sanık hakkında adli kontrol uygulanmasına da karar verilebilir. Salıverme istemi hakkında duruşma dışında karar verilirken Cumhuriyet savcısı, sanık veya müdafiinin görüşü alınmaz. Bu kararlara itiraz edilebilir. (CMK m.105).
Yargıtay uygulamasında genellikle temyiz isteminin esası hakkında inceleme yapılmadan önce salıverme istemleri konusunda bir karar verilmemekte, ancak esas inceleme ile birlikte salıverme istemleri konusunda karar verilmektedir. Yargı tayın bu yöndeki uygulamasında, ilk derece mahkemesinin hükmünden sonraki tutukluluk süresinin CMK m.l02’de öngörülen azami tutukluluk süresinin hesabında dikkate alınmaması gerektiğine dair Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararının da etkili olduğu söylenebilir. Bölge adliye mahkemelerinin de aynı uygulamayı sürdürdükleri belirtilmiştir.
İlk derece yargılaması sırasında hakkmda adli kontrol uygulanmasına karar verilen sanığın istinaf incelemesi sırasında adlî kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmemesi halinde bölge adliye mahkemesi, hükmedilebilecek hapis cezasının süresi ne olursa olsun, hemen tutuklama kararı verebilir (CMK m. 112). Bu anlamda bölge adliye mahkemesi de CMK m. 112’de belirtilen ve adli kontrol hükümlerini yerine getirmeyen sanığın tutuklanmasına karar verebilecek ‘-yetkili yargı mercii”\erden biridir.
Ön İnceleme
Dosya üzerinde ön inceleme
Madde 279 – (1) Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda;
- Bölge adliye mahkemesinin yetkili olmadığının anlaşılması hâlinde dosyanın yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilmesine,
- Bölge adliye mahkemesine başvurunun süresi içinde yapılmadığının, incelenmesi istenen kararın bölge adliye mahkemesinde incelenebilecek kararlardan olmadığının, başvuranın buna hakkı bulunmadığının anlaşılması hâlinde istinaf başvurusunun reddine,
Karar verilir. (Ek cümle: 18/6/2014-6545/76 md.) Bu kararlar itiraza tabidir.
Dosya kendisine gelen bölge adliye mahkemesi dosya üzerinden yapacağı ön inceleme sonucunda dosyaya bakmaya yetkili olup olmadığını tespit edecektir (CMK m.279/l-a). Bölge adliye mahkemesi ceza dairesi kendisinin yetkili olduğu sonucuna varırsa, bu kez de başvurunun kabule şayan olup olmadığını inceleyecektir (CMK m.279/l-b).
Yetki Yönünden Ön İnceleme
On incelemeye konu olan yetki, ilk derece mahkemesinin yetkisi değil, bölge adliye mahkemesinin yer itibariyle yetkisidir. Bölge adliye mahkemelerinin yer itibariyle yetkisi yargı çevresindeki illeri kapsar. Bölge adliye mahkemelerinin yer itibariyle yetki alanının belirlenmesinde, 01/03/2016 tarihli ve 29640 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulunun 29/02/2016 tarihli ve 53 sayılı kararında da belirtildiği gibi, yargı çevresinde bulunan illerin mülkü hudutları esas alınacak, kararı veren mahkemenin adli yönden bağlı olduğu ağır ceza mahkemesinin bulunduğu il esas alınmayacaktır. Bu nedenle ön incelemede bakılacak husus, ilk derece mahkemesinin istinaf incelemesine konu davaya bakmaya gerçekten yetkili olup olmadığı değil, istinafa konu kararı veren ilk derece mahkemesinin incelemeyi yapan bölge adliye mahkemesinin yetki alanında olup olmadığıdır. İlk derece mahkemesinin kendisini kanuna aykırı olarak yetkili görmesi ise mutlak bozma nedenlerinden olup esas incelemede göz önüne alınacaktır.
İstinaf mahkemesi yaptığı ön inceleme sonucunda, yetkili olmadığını tespit eder ise, yetkisizlik kararı vererek dosyayı yetkili bölge adliye mahkemesine gönderir (CMK m.279/l-a). Bölge adliye mahkemesinin yetkisizlik kararı itiraza tabidir (CMK m.18, 279). Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin yetkisizlik kararma karşı yapılacak itirazı, kararı veren ceza dairesinin kararmı numara itibarıyla izleyen ceza dairesi; son numaralı daire söz konusu ise birinci ceza dairesi inceler (CMK m.268/3-e). İtiraz üzerine verilen karar kesindir.
İstinaf mahkemesinin itiraza rağmen kanuna aykırı olarak kendisini yetkili sayarak işin esasını incelemesi halinde ise, ara kararı niteliğinde olan yetkililik kararma karşı esas hüküm ile birlikte temyiz kanun yoluna başvurulabilir (CMK m.289/l-d).
Bölge adliye mahkemesi de, yetkisizlik kararını duruşma- sız işlerde incelemenin hemen başlangıcında, duruşmalı işlerde inceleme raporu okunmadan önce vermek zorundadır. Bu aşamalardan sonra yetkisizlik iddiasında bulunulamayacağı gibi bölge adliye mahkemesi de bu hususta re’sen karar veremez (CMK m.18/2).
Farklı bölge adliye mahkemeleri ceza dairelerinin aynı davada kendilerini yetkili saymaları sonucu olumlu yetki uyuşmazlığı veya hiç birinin kendisini yetkili görmemesi suretiyle olumsuz yetki uyuşmazlığı doğması mümkündür. Bu durumda farklı bölge adliye mahkemeleri ceza daireleri açısından ortak yüksek görevli mahkeme olan Yargıtay’ın yetki uyuşmazlığını çözmesi gerekir (CMK m. 17/1).
Bölge adliye mahkemesi ceza dairesinin yaptığı inceleme sonucunda, iş bölümü gereği kendisinin görevli olmadığını tespit etmesi halinde ise dosyayı, iş bölümü gereği görevli olan daireye gönderir.
Daireler arasında çıkan iş bölümü uyuşmazlıklarını bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu çözmekle görevlidir (5235 sayılı Kanun m.35/1).
Kabul Edilebilirlik Yönünden Ön İnceleme
Bölge adliye mahkemesi ceza dairesi kendisinin yetkili olduğu sonucuna varırsa, bu kez de başvurunun kabule şayan olup olmadığını inceleyecektir (CMK m.279/l-b). Bu inceleme kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulan ilk derece mahkemesinin CMK’nın 276. maddesi uyarınca yaptığı incelemeye benzer. Ancak ilk derece mahkemesinin bu incelemeyi yapmış olması istinaf mahkemesinin de bu incelemeyi yapmasına engel teşkil etmez. İstinaf mahkemesi ilk derece mahkemesinin kabul edilebilirlik kararı ile de bağlı değildir.
Yapılan ön incelemede;
- Bölge adliye mahkemesine başvurunun süresi içinde yapılmadığının,
- İncelenmesi istenen kararın bölge adliye mahkemesinde incelenebilecek kararlardan olmadığının,
- Başvuranın buna hakkı bulunmadığının anlaşılması hâlinde istinaf başvurusunun reddine karar verilir.
İstinaf isteminin reddine dair bu kararlar itiraza tabidir (CMK m.279). İtirazı, kararı veren ceza dairesinin kararını numara itibarıyla izleyen ceza dairesi; son numaralı daire söz konusu ise birinci ceza dairesi inceler (CMK m.268/3-e). İtiraz üzerine verilen karar kesindir (CMK m.271/4).
İstinaf mahkemesi yaptığı ön inceleme sonucunda yetkili olduğuna ve başvurunun reddi sebepleri bulunmadığına kanaat getirirse başvuruyu kabul etmiş olur. Ayrıca bir kabul edilebilirlik kararı verilmesine gerek yoktur. İstemin reddine karar verilmemiş olması örtülü olarak kabul edildiği anlamına gelir. Bundan sonra başvurunun esastan incelenmesine geçilir.
İstinaf Başvurusunun Esastan İncelenmesi ve Kovuşturma
Bölge adliye mahkemesinde inceleme ve kovuşturma
Madde 280 – (1) Bölge adliye mahkemesi, (…) dosyayı ve dosyayla birlikte sunulmuş olan delilleri inceledikten sonra;
- İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,
- (Ek: 20/7/2017-7035/15 md.) Cumhuriyet savcısının istinaf yoluna başvurma nedenine uygun olarak mahkumiyete konu suç için kanunda yazılı cezanın en alt derecesinin uygulanmasını uygun görmesi hâlinde, hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,
- (Ek: 20/7/2017-7035/15 md.) Olayın daha fazla araştırılmasına ihtiyaç duyulmadan davanın reddine karar verilmesi veya güvenlik tedbirlerine ilişkin hatalı kararın düzeltilmesi gereken hâllerde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,
- İlk derece mahkemesinin kararında 289 uncu maddenin birinci fıkrasının (g) ve (h) bentleri hariç diğer bentlerinde belirtilen bir hukuka aykırılık nedeninin bulunması hâlinde hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği diğer bir ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
- Diğer hâllerde, gerekli tedbirleri aldıktan sonra (…) davanın yeniden görülmesine ve duruşma hazırlığı işlemlerine başlanmasına,
Karar verir.
- (Ek: 18/6/2014-6545/77 md.) Duruşma sonunda bölge adliye mahkemesi istinaf başvurusunu esastan reddeder veya ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurar.
- (Ek: 20/7/2017-7035/15 md.) Birinci ve ikinci fıkra uyarınca verilen kararların sanık lehine olması hâlinde, bu hususların istinaf isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da istinaf isteminde bulunmuşçasına verilen kararlardan yararlanırlar.
Genel Olarak Esastan İnceleme
Bölge adliye mahkemesi ceza dairesi, CMK’nın 279. maddesi uyarınca yaptığı ön inceleme sonucunda, yetkili olduğuna ve istinaf davasının reddi nedenleri bulunmadığına kanaat getirir ise esastan incelemeye geçecektir. İstinaf kanun yolu incelemesinde ancak gerektiğinde duruşmalı inceleme yapıldığından, esastan inceleme dosya üzerinde yapılır. Dosya ve dosya ile birlikte sunulmuş olan deliller incelendikten sonra bir karar verilir. İstinaf mahkemesi istinaf isteminde belirtilen sebepler ile sınırlı olmaksızın incelemesini yapar.
İncelemenin Şekli
Bölge adliye mahkemeleri CMK’nın 280. maddesi uyarınca incelemeyi dosya üzerinde ve heyet olarak yapacaktır. Dosyalar önce üyeler arasmda bölüştürülür. Üyeler, daire başkanı tarafından kendisine verilen dosyaları gerekli şekilde ve zamanında inceleyerek heyete sunacaklardır (5235 sayılı Kanun m.39). Üyenin dosyayı heyete sunması üzerine, yapılacak müzakere sonucunda esas hakkında bir karar verilecektir.
Müzakere CMK’nın 227 ilâ 229. maddelerine göre yapılacaktır. CMK’nın 227. maddesine göre, müzakerede ancak karara ve hükme katılacak hâkimler bulunabilir. Mahkeme başkanı, mahkemesinde staj yapmakta olan hâkim ve avukat adaylarının müzakere sırasında hazır bulunmalarına izin verebilir. Müzakere yapılması ve karar verilmesi sırasında Cumhuriyet savcısı, taraflar ya da vekillerinin hazır bulunma hakkı yoktur. Zabıt katibi ve diğer görevliler de müzakereye katılamaz.
Müzakereyi mahkeme başkanı yönetir (CMK m.228).
Kararlar oy çokluğu ya da oy birliği ile verilir. Mahkeme başkanı, kıdemsiz üyeden başlayarak oyları ayrı ayrı toplar ve en sonra kendi oyunu verir (CMK m.229/1). Mahkeme başkan ve üyelerinden hiçbiri herhangi bir konu veya sorun üzerinde azınlıkta kaldığını ileri sürerek oylamaya katılmaktan çekine- mez (CMK m.229/2). Oylar dağılırsa sanığın en çok aleyhine olan oy, çoğunluk meydana gelinceye kadar kendisine daha yakın olan oya eklenir (CMK m.229/3).
İncelemenin Kapsamı
Kanun’da hangi sebeplerden dolayı istinaf kanun yoluna başvurulacağına dair açık bir düzenleme yoktur. İstinafın temel amacı ilk derece mahkemesi kararında bulunması muhtemel her türlü hukuka aykırılığı gidermektir.
İstinaf kanun yoluna başvuruda, Cumhuriyet savcısı sebep göstermek zorunda olduğu (CMK m.273/5) halde, diğer kişilerin sebep göstermesine de gerek yoktur (CMK m.273/4). Bölge adliye mahkemesi, Cumhuriyet savcısı da dahil başvuranın gösterdiği sebepler ile bağlı olmaksızın hükmü her yönüyle inceleyecektir.
Bölge adliye mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay yönünden hem de hukuk kurallarının doğru uygulanıp uygulanmadığı yönünden inceleyecektir.
Bölge adliye mahkemesi, duruşma açmadan dosya üzerinde, delillerde herhangi bir eksiklik olup olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olup olmadığını incelemek suretiyle maddi meseleyi denetleyebilir. Sanık tarafından gerçekleştirildiği kabul edilen maddi olaym nitelendirilmesinde hukuka uygun hareket edilip edilmediği de incelen- melidir.
İstinaf mahkemesi ilk derece mahkemesi tarafından yapılan tespitler ile bağlı olmaksızın, olayın gerçekleşme biçimini ve uygulanması gereken hukuk kurallarını belirleyecektir. Kural olarak bu değerlendirmesini dosya üzerinde yapacağı denetimle yapacaktır. İlk derece mahkemesinin olayı tespit biçimi ile ulaştığı sonuç arasında mantık kurallarına ve hayatın olağan akışına bir aykırılık veya çelişki yoksa, delillerle doğrudan temas eden ve bunun sonucu olarak edindiği vicdani kanaat ile karar veren ilk derece mahkemesi hâkiminin takdirine itibar edilmesinde bir sakınca yoktur. Ancak failin fiili işleyip işlemediği konusunda bir tanık dinlenmemiş ise veya dinlenen tanıkların ifadeleri arasındaki çelişki giderilmemiş ise ya da tespit edilen deliller ile ulaşılan kanaat arasında mantık kurallarına ve hayatın olağan akışına aykırılık varsa, davanın yeniden görülmesine karar verilerek deliller ile doğrudan temas edilmesi gerekir