Temyiz dilekçesine cevap verilebilir mi? Katılma yoluyla temyiz mümkün müdür?

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 366/1 maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 347. maddesinde, temyiz dilekçesinin, kararı veren mahkemece karşı tarafa tebliğ edileceği, 348. maddesinde de, temyiz dilekçesi kendi­sine tebliğ edilen tarafın, bu dilekçe üzerine katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulunabileceği kabul edilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 366/1 maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 347/2 maddesi uyarın­ca, temyiz dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, dilekçenin kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde temyiz baş­vurusuna cevap dilekçesi sunabilir ve aynı dilekçe ile katıl­ma yolu ile temyize başvurabilir.

Temyiz başvurusuna cevap dilekçesi ilgilisince kararı ve­ren mahkemeye verilebileceği gibi bu mahkemeye gönde­rilmek üzere başka bir yer mahkemesine de verebilir. Bu di­lekçenin kararı veren mahkemeye verilmesi halinde, dilekçe dosyasına havale edilir. Dilekçenin, kararı veren mahkeme­den başka bir yer mahkemesine verilmesi halinde, Hâkim tarafından havale edilen bu dilekçenin, UYAP sistemine kaydedilerek kararı veren mahkemeye derhal gönderilmesi gerekir. Bunun yanında, dilekçenin fiziki ortamda da aslının mahkemesine posta yoluyla gönderilmesi gerekir.

Temyiz başvuru dilekçesine karşı verilen cevap dilekçe­sinin kural olarak, karşı tarafa tebliği gerekmez. Ancak aşa­ğıdaki başlıkta izah edeceğimiz şekilde temyize cevap dilek­çesiyle birlikte katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulu­nulması halinde, bu dilekçenin de karşı tarafa tebliği zorun­lu hale gelir.