Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Temerrüt Nedeniyle Kiralananın Tahliyesi Davası

Temerrüt Nedeniyle Kiralananın Tahliyesi Davası

T.C YARGITAY

6.Hukuk Dairesi

Esas: 2000 / 71

Karar: 2000 / 235

Karar Tarihi: 25.01.2000

ÖZET: Taraflar arasındaki yazılı kira sözleşmesi 15.5.1991 başlangıç tarihli ve 1 yıl sürelidir. Kira bedelinin yıllık peşin ve kira başlangıcından 10 gün içerisinde ödenmesi gerekeceği sözleşmenin özel şartlar kısmında belirtilmiş olup, bu konuda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Sözleşmede ödeme yeri taraflarca belirtilmediğine göre, Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi gereğince kiracının kira bedellerini kiralayana ödemesi gerekir. Taraflar arasındaki yıllık kira bedeli her ne kadar ihtilaflı ise de bir önceki dönem kira bedeli olan, davalı tarafça da itiraza uğramayan 300.000.000.- TL’nin temerrüt ihtarnamesi ile verilen yasal süre içerisinde kiralayana usulüne uygun olarak ödenmesi gerekir.

(818 S. K. m. 74, 260)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.

Ödemenin Banka Havalesi İle Gönderilmesi

Davacı vekili, 15.5.1999 tarihinde başlayan yeni kira dönemi için, temerrüt ihtarı ile istenilen ve peşin ödenmesi gereken yıllık kira bedelinin verilen yasal süre içerisinde, davalı tarafça ödenmemesi nedeniyle temerrüdün gerçekleştiğinden bahisle kiralananın tahliyesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, bir önceki yılın kira bedelinin %66.6 nispetinde artırılarak ve 500.000.000.- TL olarak, ödemenin teamül haline geldiği, davacının eşi İ Y adına H Bankası aracılığıyla banka havalesi ile gönderdiklerini ve temerrüdün gerçekleşmediğini, davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme, temerrüde konu olan döneme ait kira tespit davasının açıldığı, taraflar arasındaki kira bedelinin çekişmeli olduğu, bu nedenle temerrüdün gerçekleşmediğinden davanın reddine karar vermiştir.

Taraflar arasındaki yazılı kira sözleşmesi 15.5.1991 başlangıç tarihli ve 1 yıl sürelidir. Kira bedelinin yıllık peşin ve kira başlangıcından 10 gün içerisinde ödenmesi gerekeceği sözleşmenin özel şartlar kısmında belirtilmiş olup, bu konuda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur.

Sözleşmede ödeme yeri taraflarca belirtilmediğine göre, Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi gereğince kiracının kira bedellerini kiralayana ödemesi gerekir.

Sözleşmede Ödeme Yerinin Taraflarca Belirlenmemesi

Taraflar arasındaki yıllık kira bedeli her ne kadar ihtilaflı ise de bir önceki dönem kira bedeli olan, davalı tarafça da itiraza uğramayan 300.000.000.- TL’nin temerrüt ihtarnamesi ile verilen yasal süre içerisinde kiralayana usulüne uygun olarak ödenmesi gerekir.

Davalı her ne kadar temerrüt ihtarına konu yıl kirasını 500.000.000.-TL olarak davacının eşine banka havalesi olarak göndermiş ise de bu ödeme yasanın öngördüğü şekilde bir ödeme olarak kabul edilemeyeceğinden, davalının temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Bu durumda kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde red kararı verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç:  Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 25.1.2000 tarihinde  oybirliği ile  karar verildi.