TCK m. 278 Suçu Bildirmeme Suçu ve Cezası
MADDE 278.- (1) İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- İşlenmiş olmakla birlikte, sebebiyet verdiği neticelerin sınırlandırılması halen mümkün bulunan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
- Mağdurun onbeş yaşını bitirmemiş bir çocuk, bedensel veya ruhsal bakımdan özürlü olan ya da hamileliği nedeniyle kendisini savunamayacak durumda bulunan kimse olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılır.
TCK m. 278 Suçu Bildirmeme Suçu ve Cezası Açıklama
Bütün vatandaşlara iki halde suçları bildirmek yükümlülüğü getiren ve bunların yetkili makamlara bildirilmemesini suç olarak tanımlayan 278.madde hükmü, 765 sayılı ETCK’nun 235.maddesindeki eylemlerden bazılarının yeni bir sistematik içinde ele alınarak, icrası halen devam eden bir suçu öğrenen kimsenin yetkili makamlara bunu bildirmemesi halini de suç olarak düzenleyen, kamu görevlisi olmayan vatandaşlar için öngörülmüş yeni bir suç tipidir.
TCK m. 278 Suçu Bildirmeme Suçu ve Cezası Suçla Korunan Hukuksal Değer
Bir hukuk düzeninde suç oluşturan eylemlerin suçu takibe yetkili makamlara bildirilmesinde hem bireyler ve hem de toplum bakımından önemli yararlar bulunmaktadır. 5237 sayılı TCK’da izlenen suç siyaseti gereğince devletin adli yararları ön planda tutularak, vatandaşlara suçla mücadelede sorumluluk bilinci yüklemek amacıyla, herhangi bir suç olgusunun gerçekleştiğini öğrenen bireylerin bu duruma tepkisiz kalmamaları, bunları yetkili makamlara bildirmeleri 278 inci maddeyle toplumsal bir yükümlülük haline getirilmiştir.
Madde gerekçesinde, bu suç tanımıyla korunan hukuksal değer bakımından şu görüşlere yer verilmiştir;
“Barış esasına dayalı Hukuk Toplumunda yaşama hakkına sahip olunan herkes, toplum barışını bozucu nitelik taşıması dolayısıyla devletten suç işlenmesinin önlenmesini ve suçluların cezalandırılmasını talep hakkına sahiptir. Suç teşkil eden bir fiilin işlendiğini öğrenen bireyin, bununla ilgili olarak yetkili makamlar nezdinde bildirimde bulunma hakkı vardır. Bu bakımdan, belli bir suç vakıasıyla ilgili olarak bildirimde bulunmak, hukuka uygunluk nedeni olarak bir hakkın kullanılmasından ibarettir.
Suçluların cezalandırılmasını devletten istemek, kişi açısından bir hak olduğu gibi; herhangi bir suç olgusunun gerçekleştiğini öğrenen kişinin durumu suçu takibe yetkili makamlara bildirmesi, aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu itibarla, herhangi bir suç olgusunun gerçekleştiğini öğrenmesine rağmen durumun suçu takibe yetkili makamlara bildirilmemesi, genel olarak haksız bir davranıştır. Ancak, izlenen suç siyaseti gereğince sadece belli suçların bildirilmemesi veya sadece belli kişilerin bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemesi, suç olarak tanımlanmıştır.”
Suçla korunmak istenilen hukuksal yarar; devletin adli fonksiyonlarını eksiksiz ve zamanında yerine getirmesinin ve bu bakımdan suçla mücadelede bireylerde sorumluluk bilinci oluşmasının sağlanması ve neticede kamu düzeninin korunması ve adaletin devamlılığının temin edilmesidir.
TCK m. 278 Suçu Bildirmeme Suçu ve Cezası Suçun Faili
Maddede tanımlanan suçun faili, işlenmekte olan yani icrası devam eden bir suçu ya da icrası tamamlanmış yani işlenmiş olmakla birlikte sebebiyet verdiği neticelerin sınırlandırılması halen mümkün bulunan bir suçu takibe yetkili makamlara bildirmeyen (kamu görevlisi ve sağlık mesleği mensubu sıfatlarıyla bildirim yükümlülükleri söz konusu olmayan) herhangi bir kimse olabilir.
TCK m. 278 Suçu Bildirmeme Suçu ve Cezası Suçun Maddi Unsuru
278.maddede bütün vatandaşlara iki halde suçu bildirmek yükümlülüğü getirilmiş ve bu durumlarda bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suç olarak tanımlanmıştır.
İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmemek (278/1.Fıkra)
Maddenin l.fıkrasında öngörülen halde suçu bildirmeme suçunun oluşabilmesi için henüz icrası devam etmekte olan bir suçun varlığı gereklidir. İşlenmekte olan suç, maddi unsurunu oluşturan icra hareketleri tamamlanmamış, failin suçun maddi konusu ya da mağduru veya suçtan zarar göreni üzerindeki fiili egemenliğini kesintisiz olarak devam ettirdiği suçtur. Örneğin, bir kimsenin kaçırıldığının ve halen failler tarafından bir çiftlik evinde tutulduğunun bilinmesine rağmen, durumdan yetkili makamların haberdar edilmemesi; keza mütemadi (kesintisiz) suç niteliği taşıyan elektrik hırsızlığının (YTCK 12/1-f md.) işlendiğinden haberdar olunmasına rağmen, durumun yetkili makamlara bildirilmemesi, bu suçu oluşturacaktır. Madde gerekçesinde verilen bu örneklerden, 278/1 .fıkrada öngörülen bildirim yükümlülüğünün sadece mütemadi suçlarla sınırlı olduğu sonucu çıkarılmalıdır. Yasa koyucunun bu suçu engellemek veya suçtan elde edilecek yararı önlemek veya suçtan doğan zararı en aza indirmek suretiyle suçlarla etkin bir mücadeleyi sağlamaktır. Bu itibarla, örneğin, zincirleme suç (43.md.) şeklinde işlenmekte olan imar kirliliğine neden olma (184.md.), çevrenin kasten kirletilmesi (181.md.), cinsel saldırı (102.md.) gibi suçların da bu kapsamda mütalaa edilmesi gerekir.
Bildirimin yapılacağı yetkili makamlar, CMK’nun 158.maddesi uyarınca C. Başsavcılığı ve kolluk makamlarıdır.
İşlenmiş olmakla birlikte, sebebiyet verdiği neticelerin sınırlandırılması halen mümkün bulunan bir suçu yetkili makamlara bildirmemek (278/2.fıkra)
Maddenin 2.fıkrası uyarınca, icrası tamamlanmış olmakla birlikte, sebebiyet verdiği neticelerin sınırlandırılması halen mümkün bulunan bir suçun yetkili makamlara bildirilmemesi halinde de bu suç oluşur. Örneğin, icrası tamamlanmış olan bir kaçakçılık veya hırsızlık sonucunda elde edilmiş olein eşyaların veya malların bir depoda saklandığını ve deponun yerini bilen kimsenin durumu yetkili makamlara bildirmemesi halinde bu suç oluşacaktır.
8.maddenin 1. ve 2.fıkralarında öngörülen her iki halde faile sadece suçu bildirme yükümlülüğü yüklenmiştir. Ayrıca işlenen suçun faillerini bildirme yükümlülüğü söz konusu değildir.
TCK m. 278 Suçu Bildirmeme Suçu ve Cezası Suçun Manevi Unsuru
Suçu bildirmeme suçu, ihmali davranışla ve kasten işlenebilen bir suçtur. İhmali suçlarda kasttan anlaşılması gereken, failin objektif unsurları bilerek, hareketsiz kalma, emredilen hareketi yapmama hususunda karar olmasıdır. Doktrindeki ağırlıklı görüşe göre, saf ihmali suçların objektif unsurlarına tipik durum ve emredilen hareketin yapılmaması girmektedir. Bu suç bakımından suçun failinin, birinci halde bir suçun işlenmekte olduğunu yani icrasının halen devam etmekte olduğunu görüp bilmesine rağmen kendisinden beklenen ihbarda bulunma yükümlülüğünü yapmamaya karar vererek, olayın gelişimini kendi akışına bırakması; ikinci halde ise, icrası tamamlanmış olmakla birlikte, sebebiyet verdiği neticelerin sınırlandırılması halen mümkün bulunan bir suçu öğrenmesine karşın gerçekleşmesi olası bulunan neticeyi sınırlandırmanın mümkün olduğunun da bilincinde olarak bildirim yükümlülüğünü bilerek ve isteyerek yerine getirmemesi kast için yeterlidir.
Anayasanın 38/5.maddesinin amir hükmü uyarınca, İliç kimse kendini veya kanunda (örneğin CMK 45. ve 48.maddesinde) gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya zorlanamayacağından, bu konumdaki failin suçu yetkili makamlara bildirmemesi 278.madde çerçevesinde sorumluluğunu gerektirmez. Maddi veya hukuki hata (YTCK 3O.md.) hallerinde de suçun manevi unsuru oluşmaz.
Failin saiki manevi unsur bakımından önem taşımaz. Bu suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir.
TCK m. 278 Suçu Bildirmeme Suçu ve Cezası Suça Etki Eden Nedenler
278.maddenin üçüncü fıkrasına göre; bir ve ikinci fıkralar kapsamına giren suçun mağdurunun onbeş yaşını bitirmemiş bir çocuk, bedensel veya ruhsal bakımdan özürlü olan ya da hamileliği nedeniyle kendisini savunamayacak durumda bulunan kimse olması halinde, bir ve ikinci fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılır.
Bu suç dolayısıyla daha az ceza verilmesini gerektiren her hangi bir özel hüküm öngörülmemiştir.
TCK m. 278 Suçu Bildirmeme Suçu ve Cezası Teşebbüs
Netice ile hareketin bitişik olması ve suçun maddi unsuruna dahil hareketin parçalara ayrılamaması nedenleriyle saf ihmali suç niteliğindeki 278. maddede yer alan suça teşebbüs mümkün değildir. Zira, bildirim yükümlülüğünün makul zaman sürecinde yerine getirilmemesi halinde suç tamamlanmaktadır.
TCK m. 278 Suçu Bildirmeme Suçu ve Cezası İştirak
Saf ihmali suç niteliğinden dolayı bu suça azmettirme (38.md.) ve teşvik suretiyle yardım (39.md.) mümkündür.
TCK m. 278 Suçu Bildirmeme Suçu ve Cezası İçtima
Özel bir içtima kuralı öngörülmediğinden, bu hususta koşulları gerçekleştiği takdirde genel hükümler (42-44.md.) uygulanır. Bu suç bakımından gerçek içtima ancak, fail birden fazla ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği ve bu farklı ihbar yükümlülükleri birbiri ardına yerine getirilebilecek olduğu takdirde, söz konusu olur. Failin tek bir suç işleme kararıyla birden fazla olaya yönelik olarak suçu bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek ihmali tutum takınması halinde zincirleme suç (43.md.) kabul edilebilir.
TCK m. 278 Suçu Bildirmeme Suçu ve Cezası Kovuşturma
Suçun soruşturma ve kovuşturması C.savcıhğınca genel hükümlere göre re’sen yapılır.
TCK m. 278 Suçu Bildirmeme Suçu ve Cezası Görevli Mahkeme
5235 sayılı Kanunun lO.maddesi uyarınca bu suç dolayısıyla açılan davaya bakma görevi sulh ceza mahkemesine aittir.
TCK m. 278 Suçu Bildirmeme Suçu ve Cezası Suçun Yaptırımı
Maddenin 1. ve 2.fıkralarmdaki her iki halde suçun yaptırımı bir aydan (49/l.md.) bir yıla kadar hapis cezasıdır. Maddenin 3.fıkrasındaki ağırlatıcı nedenlerden birinin gerçekleşmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır.
TCK m. 278 Suçu Bildirmeme Suçu ve Cezası Dava Zamanaşımı
YTCK’nun 66/1-e bendi uyarınca, suçun dava zamanaşımı süresi sekiz yıldır.