TCK m 213 Halk Arasında Korku Ve Panik Yaratmak Amacıyla Tehdit Suçu ve Cezası
MADDE 213.- (1) Halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak amacıyla hayat, sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlık ya da malvarlığı bakımından alenen tehditte bulunan kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun silahla işlenmesi halinde, verilecek ceza, kullanılan silahın niteliğine göre yarı oranına kadar artırılabilir.
213.madde hükmü; 765 sayılı ETCK’nun 312/a maddesinin karşılığı olarak düzenlenmiştir. Yeni düzenlemede, eski metinde yer alan “hayat, sağlık ve mal” kavramlarının yanı sıra “vücut veya cinsel dokunulmazlık” kavramlarına da yer verilerek maddenin içeriği açıklayıcı kavramlarla genişletilmiş, suçun unsurlarında herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.
Suçla Korunan Hukuksal Değer
Bu suçla korunmak istenilen hukuksal yarar, halkın hayat, sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlığı ya da varlığıdır. Bu suretle bireyler arasındaki ilişkilerde hukukun egemen olduğu toplum düzeninin yani kamu barışının korunması amaçlanmıştır. Kamu güvenliği kavramından daha geniş bir anlam içeriğine sahip olan “kamu barışı” kavramı, bireylerin taşıdığı, barış esasına dayalı bir hukuk toplu- munda yaşadıklarına dair duyguyu da kapsamaktadır.
Suçun Faili
Bu suçun faili herhangi bir kimse olabilir.
Suçun Maddi Unsuru
Suçun maddi unsuru, halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak amacıyla hayat, sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlık ya da malvarlığı bakımından alenen tehditte bulunmaktır.
Suçun oluşması için belirli kişi veya kişilerin değil, gayri muayyen kişilerden oluşan kitlelerin tehdide muhatap olması aranır. Maddede sözü edilen “halk” tabiri, aynı ülkede oturan, ortak menfaatleri bulunan büyük bir grup; aydınların ve resmi görevlilerin dışında kalan ve idare edilenler anlamlarına gelmekte ve kalabalıktan ayrı olarak asgari müşterekler dışında farklı düşünebilen ve farklı statüde olanlardan meydana gelen toplumun tamamını ifade etmektedir. Tehdidin halkın hayatı, sağlığı, vücut veya cinsel dokunulmazlık ya da malvarlığı bakımından bir korku, endişe veya panik meydana getirmek amacıyla yapılmış olması gereklidir. Tehdit sebebiyle halkta meydana gelecek telaş hali değişik derecelerde olabileceğinden bu durumu ifade etmek amacıyla madde metninde endişe, korku ve panik kelimeleri kullanılmıştır. Ancak suçun tamamlanması için endişe, korku ve paniğin fiilen gerçekleşmiş olması anmaz. Tehdidin objektif olarak böyle bir hale sebebiyet verebilecek nitelikte olması yeterlidir. Bu suçun bir somut tehlike suçu niteliğinde olması nedeniyle, suçun oluşması bakımından kişilerde korunan hukuksal değerler açısından bir zararın meydana gelmiş olması da şart değildir. Bundan başka, suçun oluşması için tehdit fiili, alenen işlenmiş bulunmalıdır. Sözlük anlamı olarak “aleniyet” “bir şeyin zahir ve meydanda olması, gizli olmayıp göz önünde bulunması” demektir. Bizim de katıldığımız bir görüşe göre, yapılan hareketlerin belirli olmayan ve birden çok kişi tarafından algılanabilme imkanının olması aleniyetin tespitinde esas alınmalıdır. Hareketin yapıldığı yerin aleniyetin belirlenmesinde önemi bulunmamaktadır. Zira özel bir yer de aleniyet unsurunun gerçekleşmesine müsait olabilir.
Suçun Manevi Unsuru
Bu suç ancak kasten işlenebilir. Ancak failin alenen tehdit fiilini halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak amacıyla işlemesi arandığından, somut olayda failin böyle bir özel maksadı (saiki) yani özel kast, bulunması gerekir. Bu suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir.
Suça Etki Eden Nedenler
213.maddenin 2.fıkrasında, failin silahla işlenmesi hali, silahın niteliği de dikkate alınarak bir ağırlaştırıcı sebep (nitelikli hal) olarak öngörülmüştür. Buna göre suçun silahla işlenmesi halinde, verilecek ceza kullanılan silahın niteliğine göre yarı oranına kadar artırılabilecektir. Silah deyiminin YTCK’nun ö.maddesinin (f) bendindeki tanımına göre anlaşılması gerekir.
Ortak hüküm olan 218.madde uyarınca, suçun basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılacaktır.
Bu suçla ilgili olarak daha az cezayı gerektiren özel bir hüküm öngörülmemiştir.
Teşebbüs
Neticesi harekete bitişik bir suç olan 213.maddede tanımlanan suç, basın yoluyla işlendiğinde neşriyatın gerçekleşmesi, diğer şekillerde işlendiğinde ise tehdit edilenlerin tehdidi algıladıkları anda oluşur ve tamamlanır. Bu itibarla, kanaatimizce sadece suçun basılmış eserler yoluyla işlenmesi halinde icra hareketleri kısımlara bölünebildiğinden bu halde suça teşebbüs mümkündür, diğer şekillerde işlendiğinde ise suça teşebbüs mümkün değildir.
İştirak
Bu suç iştirak bakımından farklı bir özellik göstermez. Bu itibarla suça iştirakin her hali (37-39.md.) mümkündür.
İçtima
Özel bir içtima kuralı getirilmediğinden, suçların içtimai bakımından genel hükümler (42-44.md.) uygulanır. Fail, halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak amacıyla alenen tehditle birlikte ayrıca başka bir suç da işlerse (hakaret, yasak silah taşıma gibi), bu durumda gerçek içtima kuralları uygulanır. Bu suçun, şartları mevcut olmak kaydıyla zincirleme suç (43.md.) biçiminde işlenmesi mümkündür. Bu suçun bir somut tehlike suçu niteliğinde bulunması ve ayrıca bir zararın doğmasının aranmamış olması nedeniyle, ölüm, yaralama gibi sonuçlardan dolayı ayrıca gerçek içtima kurallarına göre failin cezalandırılması gerekir.
Kovuşturma
Suçun soruşturma ve kovuşturması re’sen yapılır.
Görevli Mahkeme
5235 sayılı Kanunun 11.maddesi uyarınca bu suç dolayısıyla açılan davalara bakma görevi asliye ceza mahkemesine aittir. Suçun basılmış eserler yoluyla işlenmesi ve bir yerde asliye ceza mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması halinde bu davalar 5187 sayılı Basın Kanunun 27.maddesi uyarınca iki numaralı mahkemede görülür ve bu davalar acele işlerden sayılır.
Suçun Yaptırımı
Suçun temel şeklinin yaptırımı iki yıldan dört yıla kadar hapistir. Suçun silahla işlenmesi halinde, kullanılan silahın niteliğine göre bu ceza yarı oranına kadar artırılır. Suçun basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde 218.madde uyarınca temel ceza yarı oranında artırılacaktır.
Dava Zamanaşımı
YTCK’nun 66/1-e bendi uyarınca bu suçun dava zamanaşımı süresi sekiz yıldır. Ancak, suçun silahla basın veya yayın yoluyla işlenmesi nitelikli hal sayıldığından bu durumlarda 66.maddenin 3.fıkrası uyarınca dava zamanaşımı süresi 66/1-d bendine göre onbeş yıldır.