TCK m 139 Şikayet
MADDE 139.- (1) Kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve verileri yok etmeme hariç, bu bölümde yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.
TCK m 139 Şikayet Açıklama
139.maddede, özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı işlenen suçlarda kovuşturma usulü düzenlenmiş ve Kanunun bu bölümünde (132.-138.md.) tanımlanan bazı suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikâyete bağlı tutulmuştur.
Madde hükmüne göre soruşturma ve kovuşturma yapılması şikâyete bağlı tutulan suçlar şunlardır;
- Haberleşmenin gizliliğini ihlal (132.md.),
- Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması (133.md.),
- Özel hayatın gizliliğini ihlal (134.md.),
- Yukarıda sayılan suçların “Nitelikli halleri” (137.md.).
Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olmayan suçlar ise şunlardır;
- Kişisel verilerin kaydedilmesi (135.md.),
- Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme (136.md.),
- Bu suçların (135., 136.md.) “Nitelikli halleri” (137.md.),
- Verileri yok etmeme (138.md.).
Özel hayatın gizliliği ve korunması hakkı, haberleşme hürriyetini de kapsayan, her birey için tartışmasız nitelikte temel bir insan hakkı olarak kurallaşmış, kişilere bağlı dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez nitelikte bir hak görünümündedir.
Bu temel kişilik hakkı, kişinin manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının kullanılmasını sağlayan bir nitelik de taşımaktadır. Kişinin saklı tutmak istediği özel hayatına giren önemli hususların YTCK.nun 132., 133. ve 134.maddelerinde suç olarak tanımlanan davranışlarla başkaları tarafından öğrenilmesi ve üçüncü kişilere aktarılması kişilik haklarına saldın niteliği taşımaktadır. Kamu yararı ile bireyin menfaatinin çakışmasının söz konusu olduğu 132., 133. ve 134.maddedeki suçlar bireyin çıkarını, temel kişilik haklarını çok yakından ilgilendirdiğinden bu suçlarda, suçtan zarar görene şikâyet hakkı tanınmıştır.
Şikâyet hakkı, doğrudan doğruya suçtan zarar görene aittir. Bir olayda birden fazla kişi suçtan zarar görmüş ise, bunlardan her birinin birbirinden bağımsız olarak şikâyet hakkı mevcuttur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 16.maddesi uyarınca ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, doğrudan doğruya aleyhlerine işlenen bu suçlardan dolayı “kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar” dan sayılan şikâyet haklarını bizzat kendileri kullanabilirler. Diğer bir deyişle, şikâyet haklarını kullanmaları bakımından yasal temsilcilerinin rızasının olup olmaması önemli değildir. 5271 sayılı CMK’nun 158.maddesinde şikâyetin ne şekilde ve hangi makamlara yapılacağı açıkça gösterilmiş 233. ila 236.maddelerinde de “suçun mağduru ile şikâyetçinin hakları” konusu ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir. Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlarda şikâyet süresi, şikâyetin ve şikâyetten vazgeçmenin şeriklere etkisi ve sonuçları YTCK.nun 73.maddesinde düzenlenmiştir. Uzlaştırma kurumu ise CMK’nun 253. ve 254.maddelerinde düzenlenmiştir.