T.C. Emekli Sandığı Kanununa Tabi Olarak Geçen Çalışma Süresine İlişkin Kıdem Tazminatı Miktarı
1475 sayılı Kanunun 14. Maddesinin 6. Fıkrasına göre aynı ya da değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden en son kamu işvereninden kıdem tazminatını almaya hak kazanan işçinin, bu hizmet sürelerinden T.C. Emekli Sandığı Kanununa tabi olarak geçen hizmet süreleri için kıdem tazminatının miktarını, özel bir tavan öngörmek suretiyle sınırlandırmıştır. Buna göre, “… bu tazminatın, T.C. Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresine ait kısmı için ödenecek miktar, yaşlılık veya malullük aylığının başlangıç tarihinde T.C. Emekli Sandığı Kanununun yürürlükteki hükümlerine göre emeklilik ikramiyesi için öngörülen miktardan fazla olamaz”. Bu sınırlayıcı hükmün, T.C. Emekli Sandığı Kanununa tabi olarak memurluk statüsünde geçen hizmet süresi bakımından söz konusu olduğu açıktır. Nitekim Yargıtay bir kararında T.C. Emekli Sandığı Kanununa tabi olmakla beraber işçilikte geçirilen hizmet süresinin, işçilikte geçen diğer çalışmalarla birlikte değerlendirilerek kıdem tazminatının hesabında son ücret üzerinden dikkate alınması gerektiğine işaret etmektedir. Yüksek mahkeme bir başka kararında ise memur statüsünde geçen süre için kıdem tazminatı hesabının, İş K. Md 14/6 fıkrası uyarınca yapılması gerekirken işçilikte geçmiş gibi son ücret üzerinden hesaplanmasının yanlış olduğunu belirtmek suretiyle 6. Fıkra hükmünün memurluk statüsünde geçen süreye münhasır olduğunu ifade etmiş olmaktadır. Bu nedenle sözleşmelerle, T.C. Emekli Sandığı Kanununa tabi olarak memurlukta geçen hizmet süresinin kıdem tazminatında son ücret üzerinden hesap edileceği kararlaştırılamaz. Dolayısıyla en son kamu işvereni, kıdem tazminatına hak kazanan işçinin memurlukta ve işçilikte geçirdiği süreleri kıdem tazminatı bakımında ayrı ayrı değerlendirip, memurlukta geçen süre için kıdem tazminatını 6. Fıkra hükümlerine göre; işçilikte geçen süreleri ise en son ücrete göre hesap edip tazminatı ödemelidir.