Sulh Ceza Hakimliği Nedir? Sulh Ceza Hakimliği Ne İş Yapar?
Sulh ceza hakimliklerinin kuruluşu
2014-6545 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerle, sulh ceza mahkemeleri kaldırıldı ve soruşturma evresinde hakim kararlarını vermek ve diğer bazı görevleri yerine getirmek üzere sulh ceza hakimliği makamı oluşturuldu.
Sulh Ceza Hakimliği Kuruluş ve yargı çevresi
İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde birden fazla sulh ceza hâkimliği kurulabilir. Bu durumda sulh ceza hâkimlikleri numaralandırılır. Müstakil olarak sulh ceza hâkimliğinde görevlendirilen hâkimler, adli yargı adalet komisyonlarınca başka mahkemelerde veya işlerde görevlendirilemez.
Sulh ceza hâkimliğinde bir yazı işleri müdürü ile yeteri kadar personel bulunur.
Sulh ceza hâkimliği, her il merkezi ve bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca kurulur. Sulh ceza hâkimliği bulunduğu il veya ilçenin adı ile anılır.
Soruşturma evresinde yapılan yargılama makamı işlemleri
Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, ancak hakim tarafından yapılabilecek bir soruşturma işlemine gerek görürse, istemlerini bu işlemin yapılacağı yerin sulh ceza hakimine bildirir. Sadece hakim tarafından yapılabilen işlemler için kaide, sulh ceza hakimliğinin yetkili olması ve savcının talep etmesidir (CMK 162).
Hakim soruşturma evresinde kendiliğinden araştırma yapamaz.
Sulh ceza hakimi istenilen işlem hakkında, kanuna uygun olup olmadığını inceleyerek karar verir ve gereğini yerine getirir (CMK 162).
Burada dikkat edilmesi gereken husus Cumhuriyet savcısının “işlemin yapılacağı yerin” sulh ceza hakimliğine başvurmasıdır. Örneğin dinlenecek tanık başka bir yerde ise oradaki sulh ceza hakimliğine başvurulur.
Başka yargı çevresindeki sulh ceza hakimi, istenilen kararı vermek üzere yaptığı incelemede sadece, hukuka uygunluk noktasını inceler. Tedbirin amaca uygun olup olmadığını denetleyemez. CMK 162 hükmünde her ne kadar, “soruşturma savcısının istemi üzerine o yer sulh ceza hakimi talep edilen işlemi kanuna uygunluk yönünden değerlendirerek karar verir” denmişse de, maddedeki “kanun” terimini geniş anlamda hukuka uygunluk veya aykırılık biçiminde anlamak ve maksada uygunluk yönünden de değerlendirme yapabileceğini kabul etmek gerekir. Buna karşılık, bu işlemin yapılması bir başka yerdeki sulh ceza hakiminden talep ediliyorsa, o yer hakiminin maksada uygunluk denetimini yapamayacağı ve sadece hukuka uygunluk veya aykırılık yönünden inceleme yapabileceği açıktır.
Soruşturmanın sulh ceza hakimi tarafından yapılması
Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ve suçüstü halinde Cumhuriyet savcısına erişilemeyen durumlarda veya olay genişliği itibariyle Cumhuriyet savcısının iş gücünü aşıyorsa, sulh ceza hakiminin de bütün soruşturma işlemlerini yapma yetkisi vardır (CMK 163/1). Bu gibi hallerde sulh ceza hakiminin “zorunlu savcılık” yaptığı söylenir.
Sulh ceza hakimi tarafından emredilen tedbirler ve araştırmalar kolluk amir ve memurları tarafından yerine getirilir (CMK 163/2).
Bir soruşturma işleminin hakim tarafından yapılması, elde edilen delilin ileride mahkeme önünde kullanılmasına yardımcı olur.
Sulh ceza hakiminin davaya bakamayacağı hal
Cumhuriyet savcısına ulaşılamayan hallerde, olay genişliği itibarıyla C. savcısının iş gücünü aşan durumlarda ve suçüstü halinde herhangi bir soruşturma işlemi yapan sulh ceza hakimi, ileriki aşamalarda ceza muhakemesinde yargılama görevi yapamaz.
Bu şekilde, CMK 163 kapsamında herhangi bir muhakeme hukuku işlemi yapan veya herhangi bir karar veren sulh ceza hakimi, artık o işin kovuşturma evresine katılamaz.
Kanunun yargılamaya katılamayacak hakim başlıklı CMK 23/2 maddesi hükmü, böylece sadece CMK 163 ile sınırlandırılmıştır.
Kovuşturmaya yer olmadığı kararlarına itirazın incelenmesi
2014-6545 sayılı Kanun‟un 71‟nci maddesi ile CMK 173 değiştirildi. Daha evvel, en yakın ağır ceza mahkemesince (daha da önce bu mahkemenin başkanı tarafından!!!) yapılan inceleme, sulh ceza hakimliğine devredildi.
Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir (CMK “2014-6545” 173/3).
2017 yılında KHK 680 ile CMK 173/6‟da değişiklik yapılarak, itirazın reddedilmesi halinde, aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172‟nci maddenin ikinci fıkrasının uygulanacağı kabul edildi: Bu nedenle, artık soruşturma evresinde biten bir ceza muhakemesinin tekrar canlandırılabilmesi için, yeterli şüphe oluşturan yeni delil ve olay bulunması ve sulh ceza hakimliğinin karar vermesi gerekir.
İdari yaptırımlara karşı yapılan başvuruları incelemek
Kabahatlere ilişkin idari yaptırım kararlarına karşı yapılan başvuru yolu sulh ceza mahkemesine yöneltiliyordu (KK 27/1).
2014-6545 sK ile yapılan değişiklikle, kanunlarda bu mahkemelere yapılan atıflar sulh ceza hakimliğine yapılmış sayılacağı için, sulh ceza hakimliklerinin idari yaptırım kararlarını incelemek görevi doğdu: Mahkemenin (2014-6545 sonrasında sulh ceza hakimliğinin) verdiği son karara karşı Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre itiraz edilebilir. Bu itiraz, kararın tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yapılır (KK 29/1).
Müsadere muhakemesinde karar vermek
Suç konusu olmayıp, üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturduğu için sadece müsadereye tâbi bulunan eşyanın (TCK 54/4) müsaderesi bakımından sulh ceza hakimliği görevli ve yetkilidir (CMK 259). Bu karar, duruşma yapılmaksızın verilir.
Buna karşılık, iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesi ile suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşyanın, kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda verilen müsadere kararını (TCK 54/1), asıl davaya bakan mahkeme, duruşma yaparak verir (CMK 257/1).
Kişi özgürlüğünü kısıtlayan koruma tedbirlerine karar verilmesi
Temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasında Anayasa‟nın 13. maddesinin kabul ettiği sistem uyarınca, Anayasa‟nın ilgili maddesinde belirtilen kısıtlama sebebine uygun olarak bir yasal düzenleme yapılmış olması şarttır. Temel hakkın kısıtlanabilmesi için birçok halde somut olaya ilişkin kısıtlama nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğini değerlendiren bir hakim kararı verilmesi de aranır.
Sulh ceza hakimliği aşağıda sıralanan temel hak ve özgürlüklere hukuka uygun bir sınırlama getirilebilen koruma tedbirlerine ilişkin kararları vermekle görevlendirilmiştir:
CMK 74 uyarınca, soruşturma evresinde şüphelinin gözlem altına alınması için C. savcısının bu kararı sulh ceza hakiminden talep etmesi gerekir.
CMK 75 uyarınca, soruşturma evresinde şüphelinin beden muayenesinin yapılması için C. savcısının bu kararı hakimden talep etmesi gerekir. Gecikmesinde sakınca olan hallerde bu kararı C. savcısı da verebilir. CMK 76 uyarınca, soruşturma evresinde şüpheli ve sanık dışındaki diğer kişilerin beden muayenesi de aynı kurala tabidir.
CMK 79 uyarınca, soruşturma evresinde moleküler genetik inceleme yapılması gerekiyorsa, C. savcısının bu kararı sulh ceza hakiminden talep etmesi gerekir.
CMK 83 uyarınca, soruşturma evresinde keşif kural olarak sulh ceza hakimi tarafından yapılır. Gecikmesinde sakınca olan hallerde bu kararı C. savcısı da verebilir.
CMK 100 uyarınca, tutuklama kararı soruşturma evresinde sadece sulh ceza hakimi tarafından verilebilir. Kovuşturma evresinde mahkeme yetkilidir. CMK 109 uyarınca, adli kontrol kararı da aynı hükümlere tabidir.
CMK 119 uyarınca arama ve CMK 127 uyarınca el koyma kararı kural olarak sulh ceza hakimi tarafından verilir. Gecikmesinde sakınca olan hallerde bu kuralın istisnaları mevcuttur. CMK 259 uyarınca, suç konusu olmayıp sadece müsadereye tabi eşyanın müsaderesine, sulh ceza hakimliği tarafından duruşma yapılmaksızın karar verilir.
CMK 128 uyarınca, taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma tedbirine hakim tarafından karar verilir. Gecikmesinde sakınca olan haller bakımından Cumhuriyet savcısına yetki verilmemiştir (CMK 128/9).
CMK 129 uyarınca, postada elkoyma kural olarak sulh ceza hakiminin kararı ile gerçekleştirilir. Gecikmesinde sakınca olan hallerde istisnası mevcuttur.
CMK 133 uyarınca, şirket yönetimi için kayyım tayini kararı soruşturma ve kovuşturma evresinde hakim veya mahkeme tarafından verilir. Bu konuda Cumhuriyet savcısına yetki verilmemiştir.
CMK 134 uyarınca, sulh ceza hakimi tarafından bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde arama, kopyalama ve elkoyma kararı verilir. Bu konuda Cumhuriyet savcısına yetki verilmemiştir.
CMK 135 uyarınca, iletişimin dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi, iletişimin tespiti ile mobil telefonun yerinin tespiti kararı sulh ceza hakimi tarafından, gecikmesinde sakınca olan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından verilir. 2016-6763 sK ile değişiklik yapılmadan önce mobil telefonun yerinin tespiti dışındaki tedbirler bakımından ağır ceza mahkemesi tarafından oybirliğiyle karar verilmesi gerekiyordu.
CMK 139 uyarınca, gizli soruşturmacı görevlendirilmesine sulh ceza hakimi tarafından karar verilir. Bu konuda Cumhuriyet savcısına yetki verilmemiştir.
CMK 140 uyarınca, teknik araçlarla izleme tedbirine sulh ceza hakimi, gecikmesinde sakınca olan hallerde ise Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilir.