Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

SENETTE İMZA İNKARI İÇİN ÖNGÖRÜLEN SÜRENİN GEÇMESİ

SENETTE İMZA İNKARI İÇİN ÖNGÖRÜLEN SÜRENİN GEÇMESİ

 

YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/12483
KARAR: 2013/21176
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlunun mahkemeye başvurusu, takip dayanağı çekin keşide tarihinde tahrifat yapılarak, 26.06.2010 olan keşide tarihinin 26.05.2011 tarihine dönüştürüldüğüne, ayrıca çekin yazıyla ve rakamla yazılan bedel kısımlarında oynamalar yapıldığına ve bu düzeltmelerdeki paraf şeklindeki imzaların kendisine ait olmadığına yöneliktir. Borçlunun bu itirazı mahkemece, imzaya itiraz olarak değerlendirilmiş ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
TTK.nun 708.maddesine göre, yasal süresinde çekin muhatap bankaya ibrazı zorunlu olup, ibraz edilmemesi halinde alacaklı, TTK’nun 708 ve 720. maddeleri gereğince, takip borçlularına karşı müracaat hakkını kaybeder. Süresinde bankaya ibraz edilmeyen çek, adi havale niteliği taşıdığından borç ikrarını da içermez. Bu itibarla, borçlular hakkında bu belgeye dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamaz. Bu husus, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’sen gözetilir. Diğer taraftan, bedel üzerinde yapılan düzeltmelerdeki paraf imzalar keşideciye ait değil ise, alacaklının tahrifat öncesine ait çek bedeli üzerinden takibe devam hakkı vardır.
Bilindiği üzere HUMK.nun 298.maddesinde (HMK’nun 207. maddesi); “senette mevcut bulunan …. silinti ayrıca tasdik edilmemişse inkar halinde keenlemyekûndur” hükmü yer almaktadır. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkar halinde yok hükmündedir. Bu nedenle senet üzerinde yapılan değişikliklerin, geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Bu şekilde yapılan imzaya veya paraf imzasına itiraz halinde, mahkemece, yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır.
Somut olayda, borçlu keşideci imzasının kendisine ait olmadığına yönelik itirazını dilekçesinde bildirmeyip İİK.nun 168/3. maddesine göre yasal 5 günlük süre geçtikten sonra 16.02.2012 tarihli celsede ileri sürdüğünden, bu hususa ilişkin itirazın süre yönünden reddi gerekirken işin esasının incelenerek takibin durdurulmasına karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Diğer taraftan mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; keşide tarihi ve bedel üzerindeki paraf imzalar ile keşideci imzası yönünden inceleme yapılmış ve imzaların A. D. ile M. D.nin eli ürünü olmadığı tespit edilmiş ise de, tahrifat konusunda herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı görülmüştür.
Mahkemece, çekin keşide tarihinde ve gerek rakamla gerekse yazıyla belirtilen bedel bölümlerinde değişiklik yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise keşide tarihinin ve bedel bölümlerinin tahrifattan önceki durumlarının bilirkişiden alınacak ek rapor ile belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.