BONONUN RAKAMLI BÖLÜMÜNDE EKLEME YAPILMASI
YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/8881
KARAR: 2013/17862
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine, borçlu vekilinin İİKnun 168/4.maddesinde öngörülen yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak takibin dayanağı olan 19.05.2011 tanzim, 01.06.2011 vade tarihli senedin bedel kısmında tahrifat yapılarak 35.000,00 TL iken 135.000,00 TL olarak değiştirilerek, senet bedelinde tahrifat yapıldığına yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür.
TTK.nun 690. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 588/1. maddesi gereğince, bono bedeli hem yazı ve hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa yazı ile belirlenen bedele itibar olunur. Ancak bu kural rakam ile değer bildiren bölümde tahrifat yapılmaması halinde uygulanır. Somut olayda dayanak bononun rakamla değer belirten bölümünde tahrifat yapıldığı iddiası olup bu husus açıklığa kavuşturulmadığı için bononun yazı ile değer belirten bölümüne itibar edilmesi mümkün değildir. Ancak, bu durumda senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması gerekir (HGK. 14.05.2003 T. 2003/12-347 E. 2003/345 K.).
İcra takibinin dayanağı olan bonoların bedel bölümünün 35.000,00 TL iken tahrifatla başına “1” rakamı eklenerek 135.000,00 TL haline dönüştürüldüğü 01.11.2011 tarihli Adli Tıp Kurumu incelemesi ile tespit edilmiştir. Bu durumda alacaklının tahrifat öncesine ait senet bedeli üzerinden takibe devam hakkı vardır. Borçlu, İİKnun 169/a maddesinde belirlenen koşullarda takip alacaklısına herhangi bir ödeme yaptığını da ispatlayamadığına göre mahkemece takibin, borçlunun da kabulünde olan 35.000 TL ve ferileri üzerindeki miktar yönünden devamına karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.