Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu Nedir? Unsurları Nelerdir?
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunda Suçun Tipiklik Unsuru
Türk Ceza Kanunu’nun 104/1. maddesinde “Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunmak” şeklinde ifade edilmiştir.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunda Korunan Hukuki Yarar, Fail ve Mağdur
Korunan hukuki yarar temelde “çocuğun cinsel istismar” suçundakiyle aynıdır. Burada da aslında her ne kadar 15 yaşını tamamlamış bir ÇOCUK rızası ile cinsel ilişkiye girmekte ise de kanun koyucu onun çocuk olması münasabetiyle, bu iradesine değer vermemiş ve kendisinin henüz bu olgunluğa ulaşmadığını düşünmüştür.
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçuyla 15 yaşını tamamlamış ancak 18 yaşını doldurmamış kişilerin cinsel bütünlüğü korunmaktadır. Yasa koyucu bu suç tipinde 15 yaşını tamamlamış çocuğun temyiz kudretine sahip olup olmadığını dikkate almamıştır. Bu nedenle çocuk temyiz kudretine sahip olsa bile 15 yaşını tamamlamış çocuğun cinsel bütünlüğü yasa koyucu tarafından korunmak istenmiştir.
Öte yandan, yasa koyucu cinsel ilişki seviyesine varmayan cinsel davranışlar açısından mağdurun cinselliği üzerinde tasarruf özgürlüğünü korumuştur.
Suçun faili kadın veya erkek olabilir. Ayrıca cinsel ilişkiye girenlerin her ikisinin erkek veya kadın olması durumunda da suç oluşabilir. Bununla birlikte bazı yazarlara göre, suçun maddi unsuru arasında yer alan hareket unsuru için yasa koyucu “cinsel ilişkiyi” aramış olduğundan kadının kadına karşı bu suçu işleyebilmesi mümkün değildir. Oysa TCK’nın 102 ve 103. maddelerinde yer alan suçların oluşabilmesi için illa vücuda erkek cinsel organının sokulması aranmadığına göre bizce kadının kadına karşı da reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu işleyebilmesi mümkündür. Bu bağlamda olmak üzere, lezbiyen bir ilişkinin de cinsel ilişki olarak değerlendirilmesi gerekir.
Öte yandan cinsel ilişkiye girenlerin her ikisinin de 15 yaşını tamamlamış ancak 18 yaşını doldurmamış olması durumunda kimin suçun faili kimin suçun mağduru olacağı hususu tartışmalıdır. Kanaatimizce bu yaş grubundaki iki çocuğun rızasıyla cinsel ilişkiye girmesi 104. maddenin ilgi alanına girmemektedir.” Kaldı ki bir suçta aynı kişinin hem fail hem mağdur olması da ceza hukuku prensipleriyle bağdaşmamaktadır. Esasında uygun olan, yasa koyucu tarafından bir düzenleme yapılarak failin ancak 18 yaşını tamamlamış kişiler olabileceğinin belirtilmesidir.
Evlenme yoluyla reşit olan kişilerin Türk Medeni Kanunu’nun 11. maddesi, mahkeme kararıyla reşit kılınanların ise aynı Kanun’un 12. maddesi gereğince suçun mağduru olamayacaklarını kabul etmek gerekir. Zira bu durumda salt Ceza Kanunu’nun lafzından hareket etmek hukuk bütünlüğü açısından uygun düşmeyecektir.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunda Suçun Maddi Unsuru
Onbeş yaşını bitirmiş bir çocukla ve iradeyi etkileyen herhangi bir sebep olmaksızın tamamen onun rızasıyla cinsel ilişkide bulunmaktır. Cinsel ilişki deyiminden ise erkeğin, bir kadına vajinal ya da anal yoldan veya başka bir erkeğe anal yoldan penisini sokmasını anlamak gerekir. Oral yoldan cinsel tatmin ise Yargıtay tarafından cinsel ilişki olarak kabul edilmemiştir (Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 16.01.2013 tarih ve E. 2011/7214, K. 2013/240).
Öte yandan, cinsel ilişki seviyesine varmayan öpme, okşama, sürtünme ya da vajina veya anüse cinsel organ dışında başka bir organ sokulması bu suça vücut vermeyecektir.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunda Suçun Manevi Unsuru
Ancak kasten işlenebilen bir suçtur. Kast hem cinsel ilişkiye hem de mağdurun yaşına yönelik olması icap eder. Failin mağdurun yaşı konusundaki yanılgısı ise TCK m. 30/1 hükmü gereğince kastı ortadan kaldırır.
104 üncü maddenin 2 nci fıkrasında düzenlenen ağırlaştırıcı sebebin fail hakkında uygulanabilmesi için failin, mağdur ile arasında evlenme yasağı olduğunu da bilmesi gerekir.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunda Suçun Hukuka Aykırılık Unsuru
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda hukuka uygunluk sebebinin gerçekleşmesi zor görünmektedir. Zira bu suçta mağdurun rızasının bulunması zaten suçun unsuru olarak kabul edilmiştir. Mağdurun rızasının bulunmaması durumunda ise 103/2. maddede düzenlenen suç gerçekleşmiş olacaktır.
Başka bir ifadeyle, bu suçta kanun koyucu bir hukuka uygunluk sebebi olan mağdurun rızasını suçun unsuru hâline getirmiş, failin cezalandırılmasını ise cinsel ilişkiye rıza gösteren mağdurun akabinde yapacağı şikâyete bağlanmıştır.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunda Suçun Nitelikli Hâlleri
- Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi
- Suçun evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi
Yasa koyucu tarafından ağırlaştırıcı sebepler olarak öngörülmüştür.
Failin mağdurdan beş yaştan daha büyük olması da ağırlaştırıcı sebep olarak düzenlenmişken, bu düzenleme Anayasa Mahkemesi tarafından eşitlik ilkesine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunda Teşebbüs
Suç, yukarıda izah ettiğimiz anlamda “cinsel ilişki”nin gerçekleşmesiyle tamamlanır. O hâlde bu seviyeye varmayacak ancak bu amaçla yapılan birleşmeler durumunda suça teşebbüs oluşur. Örneğin, erkeğin kızın vajinasına girmek amacıyla pantolonunu indirdiği sırada kızın babasının gelmesi durumunda suça teşebbüs söz konusu olacak, ancak erkeğin baştaki amacının vajinaya girmek olmadığı, yalnızca sürtünmek amacıyla pantolonunu indirdiği sırada kızın babasının gelmesi durumunda bu suça teşebbüs söz konusu olmayacaktır.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunda İçtima
Aynı kişiye yönelik olarak değişik aralıklarla gerçekleştirilen her bir cinsel ilişki ayrı bir suç oluşturur. Bunlar aynı suç işleme kararına bağlı ise zincirleme suç hükümlerinin uygulanması yoluna gidilir. Ancak bu hükümlerin uygulanması için suçların aynı kişiye karşı işlenmesi zorunluluğuna bağlı olarak değişik kişilere karşı işlenen aynı suç işleme kararına bağlı olsa bile zincirleme suç kuralları uygulanmaz ve her bir kişiye karşı işlenen suçtan fail ayrı ayrı cezalandırılır.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunda İştirak
Suça azmettirme veya yardım eden sıfatıyla suça katılma mümkün ise de cinsel birleşme ancak her bir failin kendisi tarafından yapılabileceğinden müşterek fail sıfatıyla birden fazla kişinin aynı anda suçu işleyebilmeleri mümkün olmaz. Böyle bir durumda her bir failin kendisi başlı başına fail olarak değerlendirilmelidir.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunda Muhakemeye İlişkin Kurallar
Suçun temel hâlinde (TCK m. 104/1) soruşturma ve kovuşturma şikâyete bağlı olup, şikâyet hakkı da kendisiyle cinsel ilişkiye girilen mağdura aittir.
6545 sayılı Kanun ile eklenen 104/2. ve 104/3. fıkralara giren durumlarda ise şikâyet koşulu aranmaz.
Öte yandan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/3. maddesi uyarınca, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği unutulmamalıdır.