Rekabet Kurulu Kararının İptali İstemi
T.C DANIŞTAY
13.Daire
Esas: 2007 / 7235
Karar: 2010 / 4
Karar Tarihi: 05.01.2010
ÖZET: Frito Lay’ın el terminali sistemiyle distribütörleri aracılığıyla nihai noktalara yaptığı satışlar, distribütörün kendi satış fiyatını belirleme serbestisini engeller nitelikte bulunduğundan, 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında olduğu ve 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyet Tebliği ile sağlanan muafiyetten yararlanamayacağı açık olmakla birlikte, el terminali sistemine 2006 yılında geçilmiş olması nedeniyle uygulamanın oldukça yeni olması, mevcut durumda Frito Lay’ın 208 distribütöründen 45’inin el terminali ile çalışması, kar marjının düşük olması nedeniyle distribütörlerin zaten düşük fiyatlarla satış yapma eğiliminde olmaması, pazardaki rekabetçi yapıda ancak sınırlı bir zararın ortaya çıkmasının muhtemel olması ve 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesine aykırılık teşkil eden bu uygulamanın sonlandırılması yönünde Frito Lay’ın da uyarılması hususları göz önünde bulundurularak, 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında soruşturma açılmamasında ve bu piyasada hakim durumda bulunan sağlayıcı şirketin bu hakimiyetini kötüye kullandığına yönelik olarak bir bulguya ulaşılamaması nedeniyle de şikayetin reddine ilişkin dava konusu Rekabet Kurulu kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.(4054 S. K. m. 3, 4, 6, 9, 16, 17, 27, 40, 57, 58) (Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği m. 1)
Davanın Özeti: Frito-Lay Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş (Frito-Lay)’in distribütörlerinin yeniden satış koşullarını belirlediği ve hakim durumunu kötüye kullandığı iddialarıyla yapılan şikayetin reddine ilişkin Rekabet Kurulu’nun 11.01.2007 tarih ve 07-01/12-7 sayılı kararının; davacı şirket ile Frito-Lay arasında 01.04.2004 tarihinde distribütörlük sözleşmesinin akdedildiği ve anılan sözleşmenin 12.11.2005 tarihinde sona erdiği, ancak distribütörün kendi satış koşullarını belirlemekte bağımsız olduğunu hüküm altına alan bu sözleşmenin fiilen hiç uygulanmadığı, Frito-Lay’ın satışı, distribütör şirkette çalışan ancak kendi kontrolündeki elemanlar vasıtasıyla yaptığı, bu çalışanlar aracılığıyla distribütörlerin iradesinin ortadan kaldırıldığı, el terminali ile satışta, teslim miktarı, iskonto ve fiyat gibi unsurların görüntülendiği, Frito-Lay’ın kontrolündeki satış şefinin onayı olmaksızın bu unsurların değiştirilemediği, dolayısıyla Frito-Lay’ın, distribütörlerinin yeniden satış fiyatını tespit etmek suretiyle hakim durumunu kötüye kullandığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Frito-Lay’ın satış zincirini bilen, yetişmiş personelin sistemin sağlıklı işlemesi açısından distribütör bünyesinde çalıştırılma isteğinin kabul edilebilir bulunduğu, önemli olan hususun distribütörün yeniden satış fiyatının kendisi tarafından belirlenip belirlenmediği olduğu, distribütörlerin tavsiye edilen fiyattan indirim yapmak istemedikleri, Frito-Lay’ın hakim durumda bulunmasının dikey rekabet üzerinde ağırlaştırıcı bir etkide bulunduğundan söz edilemeyeceği, Frito-Lay tarafından distribütörlerin ve dolaylı olarak nihai satış noktalarının sömürüldüğünü ortaya koyabilecek nitelikte somut herhangi bir veriye ulaşılamadığı belirtilerek, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Ahmet EĞERCİ’nin Düşüncesi: Dava konusu işlemin mevzuat hükümleriyle birlikte incelenmesinden; Frito Lay’ın distribütörleri aracılığıyla nihai noktalara yaptığı satışlarda kullanılan el terminali sisteminin, distribütörün kendi satış fiyatını belirleme serbestisini engelleyici nitelikte olması nedeniyle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında olduğu ve 2002/2 sayılı Tebliğ ile sağlanan muafiyetten yararlanamayacağı açık olmakla birlikte, hukuka aykırı bulunan bu sisteme 2006 yılında geçilmesi, dolayısıyla uygulamanın oldukça yeni olması, mevcut durumda Frito Lay’ın 208 distribütöründen 45’inin el terminali ile çalışması, kar marjının düşük olması nedeniyle distribütörlerin zaten düşük fiyatlarla satış yapma eğiliminde olmaması, pazardaki rekabetçi yapıda ancak sınırlı bir zararın ortaya çıkmasının muhtemel olması ve 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesine aykırılık teşkil eden bu uygulamanın sonlandırılması yönünde Frito Lay’ın da uyarılması hususları göz önünde bulundurularak, Kurul kararıyla, 4054 sayılı Kanun 4. maddesi kapsamında soruşturma açılmamasında ve bu piyasada hakim durumda bulunan sağlayıcı şirketin bu hakimiyetini kötüye kullandığına yönelik olarak bir bulguya ulaşılamaması nedeniyle de şikayetin reddinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Satışların Distribütörün Kendi Satış Fiyatını Belirleme Serbestisini Engeller Nitelikte Bulunduğu
Danıştay Savcısı Birgül KURT’un Düşüncesi: Dava, Rekabet Kurulunca verilen 11.1.2007 tarihli, 07-01/12-7 sayılı kararın iptali istemiyle açılmıştır.
Dava konusu karar incelendiğinde; davacı şirketin şikayet başvurusu üzerine ön araştırma sonuçlarının dört madde halinde belirlendiği, Kararın:
3/a -Şikayet edilen Frito Lay m distribütörleri ile oluşturduğu el terminali sisteminin, distribütörün kendi satış fiyatını belirleme serbestisini engelleyici nitelikte olması nedeniyle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında olduğu ve 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği ile sağlanan muafiyetten yararlanamayacağına;
3/c- El terminali sisteminin sonlandırılması yönünde söz konusu teşebbüse Kanun’un 9. maddesinin 3. bendi uyarınca görüş bildirilmesine;
3/d-El terminali sisteminin yeniden düzenlenmesi, aksi halde Yasanın 16. ve 17. maddeleri uyarınca işlem yapılacağının hakkında ön araştırma yapılan Frito-Laye bildirilmesine ilişkin kısımlarının, davacının şikayeti kapsamında alındığı, Kararın belirtilen dışında kalan, soruşturma açılmasına gerek olmadığına ve 4054 sayılı Kanun çerçevesinde kurum nezdinde yapılacak herhangi bir işlem bulunmadığına ilişkin kısımlarının incelenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
4054 sayılı Yasanın 27. maddesinin a) bendinde; <Bu Kanunda yasaklanan faaliyetler ve hukuki işlemler hakkında, başvuru üzerine veya resen inceleme, araştırma ve soruşturma yapmak; bu Kanunda düzenlenen hükümlerin ihlal edildiğinin tespit edilmesi üzerine, bu ihlallere son verilmesi için gerekli tedbirleri alıp bundan sorumlu olanlara idari para cezaları uygulamak> Kurulun görev ve yetkileri arasında sayılmış,
- maddesinde <Kurul, resen veya kendisine intikal eden başvurular üzerine doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için önaraştırma yapılmasına karar verir. Önaraştırma yapılmasına karar verildiği takdirde Kurul Başkanı, meslek personeli uzmanlardan bir ya da birkaçını raportör olarak görevlendirir. Önaraştırma yapmakla görevlendirilen raportör 30 gün içinde elde ettiği bilgileri, her türlü delilleri ve konu hakkındaki görüşlerini Kurula yazılı olarak bildirir.> hükmü yer almıştır.
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesinde hakim durum, belirli bir piyasadaki bir veya birden fazla teşebbüsün, rakipleri ve müşterilerinden bağımsız hareket ederek fiyat, arz, üretim ve dağıtım miktarı gibi ekonomik parametreleri belirleyebilme gücü olarak tanımlanmış,
Kanun’un hakim durumun kötüye kullanılmasını yasaklayan 6. maddesinde de bir veya birden fazla teşebbüsün ülkenin bütününde ya da bir bölümünde bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu tek başına yahut başkaları ile yapacağı anlaşmalar ya da birlikte davranışlar ile kötüye kullanması halinin hukuka aykırı ve yasak olduğu belirtilerek uygulamada sık rastlanılan kötüye kullanma halleri örneklemek suretiyle sayılmıştır.
Şirketin Hakimiyetini Kötüye Kullandığına Yönelik Bir Bulguya Ulaşılamadığı
Dava dosyasının incelenmesinden; Frito-Lay Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin distribütörlerinin yeniden satış koşullarını belirlediği ve hakim durumunu kötüye kullandığı rekabet ihlali yapıldığını bildirerek şikayetçi olan davacı şirketin, Nisan 2004 – Kasım 2005 döneminde Frito-Lay distribütörü olarak çalıştığı, Frito-Lay Gıda San. ve Tic. A.Ş.’nin rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırmak suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesini ihlal ettiğine ve Frito Lay Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin, 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara ilişkin Grup Muafiyeti Tebliği çerçevesinde yararlanmakta olduğu muafiyetin geri alınmasına ve bu çerçevede bedava ürün veya çeşitli hediye verilmesi, iskonto veya indirim yapılması gibi uygulamaların münhasırlık şartına bağlı olmadan ve fiili münhasırlığa yol açmayacak şekilde uygulanmasına yönelik 04.05.2004 tarih ve 04-32/377-95 sayılı Kurul Kararu’na aykırı uygulamalar içinde bulunduğuna dair yeterli bilgi ve belge bulunamadığı görüldüğünden, bu hususlarda (sonuç olarak) soruşturma açılmamasına ilişkin olan Kararın 1 ve 2. maddelerinde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Yine; şikayet dilekçesinde uğranıldığı ileri sürülen zararın üç katı oranında tazminata hükmedilmesi istenilmiş ise de, 4054 sayılı Yasanın tazminat hakkını ve zararın tazmini düzenleyen 57 ve 58. maddelerinde davalı kuruma bu konularda görev verilmediğinden istemle ilgili olarak 4054 sayılı Kanun çerçevesinde kurum nezdinde yapılacak herhangi bir işlem bulunmadığına dair olan Kararın 4. maddesi mevzuata uygundur.
Davacının Kararı yukarda anılan kısmına ilişkin iddialarında hukuki isabet görülmemiştir.
Kararın; <El terminali sistemine 2006 yılı Ocak ayında geçilmiş olması, Temmuz-Ekim döneminde kullanımına ara verilen sistemin, mevcut durumda sınırlı sayıda distribütör tarafından kullanılması, kar marjının düşük olması sebebiyle distribütörlerde halihazırda değişik fiyatlarla satma eğiliminin mevcut olmadığı hususları göz önünde bulundurularak, pazardaki rekabetçi yapıda ancak sınırlı bir zararın ortaya çıkmasının muhtemel olması nedeniyle 4054 sayılı Kanun kapsamında soruşturma açılmasına gerek bulunmadığına> ilişkin olan 3/b maddesine gelince;
4054 sayılı Yasanın 3 maddesinde <Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde mal ve hizmet piyasalarında faaliyet gösteren ya da bu piyasaları etkileyen her türlü teşebbüsün aralarında yaptığı rekabeti engelleyici, bozucu ve kısıtlayıcı anlaşma, uygulama ve kararlar ile piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmaları ve rekabeti önemli ölçüde azaltacak birleşme ve devralma niteliğindeki her türlü hukuki işlem ve davranışlar, rekabetin korunmasına yönelik tedbir, tespit, düzenleme ve denetlemeye ilişkin işlemler bu Kanun kapsamına girer.> düzenlemesi,
- maddesinde ise; <Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.> belirlemesi yapılmıştır.
4054 sayılı Yasa ile teşebbüsler arası anlaşmaların rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşınması halinin bile hukuka aykırı ve yasak olduğu kurala bağlanılarak, <De Minimis kuralı> kapsamında rekabetin hissedilir derecede sınırlanmadığı durumlar yasak kapsamından çıkarılmadığından, Kurulun pazardaki rekabetçi yapıda ancak sınırlı bir zararın ortaya çıkmasının muhtemel olması gibi bir nedenle, soruşturma açılmasına gerek bulunmadığı yolunda karar verme yetkisinin bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda, Kurul’ca Frito Lay’in distribütörleri ile oluşturduğu el terminali sisteminin, distribütörün kendi satış fiyatını belirleme serbestisini engelleyici nitelikte olması nedeniyle anılan uygulamanın 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında olduğunun belirlenmesinden sonra, bu hususta soruşturma açılmaması mevzuata aykırı bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, el terminali sistemine ilişkin olarak soruşturma açılmamasına ilişkin kısmı yönünden Kararın iptali, diğer kısmı yönünden ise davanın reddi, gerektiği düşünülmüştür.
Kararda Hukuka Aykırılık Görülmediği
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, duruşma için önceden belirlenen 05.01.2010 tarihinde davacı vekili Av. Sinan Naipoğlu ile davalı Kurum vekili Av. Nagehan Özseyhan’ın geldiği, Danıştay Savcısının hazır bulunduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilip dinlendikten ve Danıştay Savcısı’nın düşüncesi alındıktan sonra, taraflara son kez söz verilip duruşma tamamlandı. Dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü;
Dava; Frito-Lay Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş (Frito-Lay)’nin distribütörlerinin yeniden satış koşullarını belirlediği ve hakim durumunu kötüye kullandığı iddialarıyla yapılan şikayetin reddine ilişkin Rekabet Kurulu’nun 11.01.2007 tarih ve 07-01/12-7 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 27. maddesinin (a) bendinde, <Bu Kanun’da yasaklanan faaliyetler ve hukuki işlemler hakkında, başvuru üzerine veya re’sen inceleme, araştırma ve soruşturma yapmak; bu Kanun’da düzenlenen hükümlerin ihlal edildiğinin tespit edilmesi üzerine, bu ihlallere son verilmesi için gerekli tedbirleri atıp bundan sorumlu olanlara idari para cezaları uygulamak> Rekabet Kurulu’nun görevleri arasında sayılmış; Kanun’un 4. maddesinde, belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan doğruya veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerinin hukuka aykırı ve yasak olduğu kurala bağlanarak en çok rastlanılan rekabeti sınırlayıcı anlaşma örnekleri gösterilmiş; Kanun’un hakim durumun kötüye kullanılmasını yasaklayan 6. maddesinde ise, bir veya birden fazla teşebbüsün ülkenin bütününde ya da bir bölümünde bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu tek başına yahut başkaları ile yapacağı anlaşmalar ya da birlikte davranışlar ile kötüye kullanması halinin hukuka aykırı ve yasak olduğu vurgulanmış ve (a-e) bentlerinde kötüye kullanma halleri belirtilmiştir.
Dava ve İşlem dosyasının incelenmesinden; Rekabet Kurulu’nca <paketlenmiş cips pazarı> olarak belirlenen ürün pazarında faaliyette bulunan şikayetçi davacı şirketin, Adana İlinde kurulu olup Nisan 2004-Kasım 2005 döneminde Frito-Lay’ın distribütörü olarak çalıştığı, Frito-Lay’ın münhasır bölge tahsis ederek bir distribütör ile yazılı bir sözleşme temelinde anlaştığı, distribütörün Frito-Lay’dan aldığı ürünleri nihai noktalara kendi personel ve aracı ile ulaştırdığı, bu sistem içerisinde, bölge depolarında görevlendirilen ve Frito-Lay bünyesinde çalışan satış şeflerinin, ürünlerin şirketin satış politikasına uygun şekilde dağıtımına ilişkin gözetim ve denetim fonksiyonunun bulunduğu, 2006 yılı öncesinde satış elemanlarının noktaya mal teslimatı yapmasının ardından el ile düzenlenmiş bir fatura teslim ettiği, 2006 yılı başında ise nihai noktalara satışta el terminali uygulamasına geçilmeye başlandığı, bu sistemde, satış elemanlarının veri girişine imkan tanıyan bir el bilgisayarı sayesinde teslim miktarı, iskonto ve fiyat gibi unsurları, sisteme satmakta olduğu ürünün kodunu girerek ekrana görüntüleyebildiği ve portatif bir yazıcıdan çıkan faturayı satış noktasına teslim edebildiği, Frito-Lay dağıtım sisteminin distribütörler ile imzalanan matbu nitelikteki sözleşmeler aracılığıyla düzenlendiği, söz konusu sözleşmenin 8. maddesinde, distribütörün sözleşme konusu malların yeniden satış fiyatlarını belirlemekte serbest olduğu, bununla birlikte, Frito-Lay’ın distribütöre yeniden satış fiyatları ile ilgili tavsiyelerde bulunabileceği kuralına yer verildiği, satış fiyatına ilişkin yazılı düzenlemenin tavsiye niteliğinde olması nedeniyle rekabet hukuku bağlamında herhangi bir sorun teşkil etmediği, ancak, yazılı sözleşmekle bağıtlanan durum bu olmakla birlikte, şikayette yer alan fiili durumun farklılık arz ettiği ve distribütörün satış fiyatına müdahale edildiği iddiaları göz önünde bulundurularak, Kurum raportörlerince, Frito-Lay Genel Müdürlüğü’nde ve İstanbul, Adana ve Ankara’daki çeşitli distribütörlerde yerinde inceleme ve görüşmelerde bulunulduğu, distribütörlerde çalışmakta olan elemanların distribütör kadrosunda yer aldıkları, bazılarının distribütörlüğü sona eren firmalardan yeni distribütöre geçiş yaptığı, bu elemanların düzenli olarak Frito-Lay yetkilileri tarafından satış ve pazarlama teknikleri konusunda eğitildikleri, tek başına bu durumun, Frito-Lay’ın ihlal teşkil eden bir eylem içerisinde bulunduğu yönünde bir kanıya yol açmadığı, Frito Lay’ın distribütörlere, ürünlerin üzerinde basılı bulunan tavsiye edilen satış fiyatı üzerinden, son satış noktasına belirli miktarda kar bırakacak şekilde hesaplanan bir tavsiye satış fiyatı listesi gönderdiği, distribütörlerin, kar marjının düşük olması nedeniyle, önerilen satış fiyatı listesinden daha düşük fiyatlarla satış yapmayı genellikle tercih etmedikleri, dolayısıyla Frito-Lay tarafından gönderilen tavsiye fiyat listelerinin genel olarak tüm distribütörlerce satış fiyatı olarak benimsendiği, distribütörler açısından, kar marjlarının düşük olması ve indirim haberinin tüm noktalarca talep edilecek olması hususları göz önünde bulundurulduğunda, tavsiye edilen fiyat listelerine uyulmasının rasyonel bir davranış olarak ortaya çıktığı, el terminali kullanmayan distribütörlerin, istemesi halinde satış fiyatında indirim yapması önünde herhangi bir engel olmadığı, yapılan yerinde incelemelerde, Frito Lay’ın distribütörlerini belirli bir fiyattan satışa yönlendirdiğine ya da herhangi bir distribütörüne satış fiyatına yönelik bir yaptırım uyguladığına yönelik bir belge ya da bilgiye ulaşılamadığı, ancak el terminali kullanan distribütörler bakımından durumun farklılık arz ettiği, mal sevkiyatı, stok miktarı ve satış elemanlarının kontrolünde etkinlik yaratması amacıyla el terminali uygulamasına 2006 yılı Ocak ayında üç distribütör ile başlandığı, Temmuz’da yazılım yenileme nedeniyle ara verilen uygulamaya Ekim ayında 22 distribütör ile devam edildiği ve halihazırda 45 distribütörün bu sistemle çalıştığı, el terminali sisteminde ürüne ilişkin tüm verilerin Frito Lay merkezi ile bağlantılı bilgisayarlar aracılığıyla oluşturulduğu ve satış elemanının son satış noktasında sadece ürün kodu ve miktarını girerek satışı gerçekleştirdiği, son satış noktalarına gerçekleştirilen satışlarda satış elemanının keyfi davranmasını engellemek amacıyla el terminalinde sabit bir fiyatın belirtilmesinin, dağıtım sisteminin etkinliğini sağlamak bakımından gerekli bir husus olarak değerlendirilebileceği, dolayısıyla sisteme tanımlı sabit bir fiyatın bulunmasının rekabet mevzuatı açısından herhangi bir sorun teşkil etmediği, burada rekabet hukuku bağlamında şüphe uyandıran hususun, el terminallerine fiyat girişinin kimin tarafından yapıldığı hususu olduğu, Frito Lay yetkililerinin bu konuda yaptığı açıklamalardan, distribütörün el terminallerinde fiyat değişikliğini tek başına gerçekleştiremediğinin görüldüğü, sisteme veri girişinin Frito Lay satış şefinin desteği ile gerçekleştirilebiliyor olmasının, distribütörün fiyatı belirleme serbestisini engelleyici bir nitelik arz etmekte olduğu, her ne kadar distribütörlerin kar marjlarının düşük olması sebebiyle değişik fiyatlardan satış yapmaya eğilimli olmadıkları ve genellikle tavsiye edilen fiyatların satış fiyatı olarak benimsendiği söylenebilirse de bu sistemde distribütörün istemesi halinde düşük fiyattan satış yapmasının Frito Lay satış şefinin onayına bırakıldığı, 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin (a) bendinde, dikey veya yatay ilişkiler konusunda herhangi bir ayrıma gidilmeksizin <mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının fiyatı oluşturan maliyet, kar gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının belirlenmesi”nin hukuka aykırı eylemler arasında sayıldığı, bununla birlikte, özellikle markalar arası rekabetin yoğun olduğu pazarlarda, dikey ilişkiler yoluyla marka içi rekabetin kısıtlanmasına etkinlik artışı sağlayarak markalar arası rekabeti artıracak olması nedeniyle hoşgörüyle yaklaşıldığı ve çeşitli muafiyet mekanizmalarıyla bu kısıtlamaların çerçevesinin belirlendiği, nitekim 2002/2 sayılı Tebliğ’de de sağlayıcının alıcıya getireceği kimi kısıtlamaların belirli koşullar çerçevesinde 4054 sayılı Kanun’un uygulamasından muaf tutulduğu, ancak yeniden satış fiyatının tespitinin, Tebliğ’in anlaşmayı grup muafiyeti kapsamı dışına çıkaran nitelikte bir sınırlama olduğu, bu çerçevede, el terminallerinde satış fiyatının distribütör ile Frito Lay satış şefinin ortak kararı ile değiştirilebilmesinin, distribütörün kendi satış fiyatını belirleme serbestisini engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle Rekabet Kurulu’nun davaya konu kararıyla; Frito Lay’ın el terminali sisteminin, 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında olduğuna ve 2002/2 sayılı Tebliğ ile sağlanan muafiyetten yararlanamayacağına, bununla birlikte, el terminali sistemine 2006 yılında geçilmiş olması nedeniyle uygulamanın oldukça yeni olması, mevcut durumda Frito Lay’ın 208 distribütöründen 45’inin el terminali ile çalıştığı, kar marjının düşük olması sebebiyle distribütörlerin zaten düşük fiyatlarla satış yapma eğiliminde olmadıkları hususları göz önünde bulundurularak, pazardaki rekabetçi yapıda ancak sınırlı bir zararın ortaya çıkmasının muhtemel olması nedeniyle 4054 sayılı Kanun kapsamında soruşturma açılmasına gerek bulunmadığın
a, ancak 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesine aykırılık teşkil eden bu
uygulamanın sonlandırılması yönünde Frito Lay’a görüş bildirilmesine karar verildiği, öte yandan, Frito Lay’ın rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırmak suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesini ihlal ettiğine dair yeterli bilgi ve belge bulunamadığından, şikayetin bu kısmının da reddedildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; Frito Lay’ın el terminali sistemiyle distribütörleri aracılığıyla nihai noktalara yaptığı satışlar, distribütörün kendi satış fiyatını belirleme serbestisini engeller nitelikte bulunduğundan, 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında olduğu ve 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyet Tebliği ile sağlanan muafiyetten yararlanamayacağı açık olmakla birlikte, el terminali sistemine 2006 yılında geçilmiş olması nedeniyle uygulamanın oldukça yeni olması, mevcut durumda Frito Lay’ın 208 distribütöründen 45’inin el terminali ile çalışması, kar marjının düşük olması nedeniyle distribütörlerin zaten düşük fiyatlarla satış yapma eğiliminde olmaması, pazardaki rekabetçi yapıda ancak sınırlı bir zararın ortaya çıkmasının muhtemel olması ve 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesine aykırılık teşkil eden bu uygulamanın sonlandırılması yönünde Frito Lay’ın da uyarılması hususları göz önünde bulundurularak, 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında soruşturma açılmamasında ve bu piyasada hakim durumda bulunan sağlayıcı şirketin bu hakimiyetini kötüye kullandığına yönelik olarak bir bulguya ulaşılamaması nedeniyle de şikayetin reddine ilişkin dava konusu Rekabet Kurulu kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan 87,00 TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.000 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, 05.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.