Ortaklığın Giderilmesi Davaları
Genel Olarak
Ortaklıgğın giderilmesi davasının konusu paylı ve elbirligği halindeki muülkiyet huükuümlerine tabi taşınır ve taşınmaz mallar ile haklardır. Ortaklıgğın giderilmesi davaları bir mal uüzerindeki birlikte muülkiyete son verip ferdi muülkiyete geçmeyi amaçlayan iki taraflı ve taraflar için benzer sonuçlar dogğuran davalardır.
Araştırılması Gereken Hususlar ve Deliller
Davanın konusu olan şey, birlikte muülkiyetin soüz konusu oldugğu taşınır veya taşınmaz bir maldır. Bu tuür davalarda, el birligği muülkiyeti olsun, paylı muülkiyet olsun tuüm ortakların ve paydaşların davada yer alması zorunludur. Taraf teşkiline ilişkin bu hususa mahkemece re’sen dikkat edilmesi gerekir. Paydaşlar arasında hayatta olmayanlar var ise onların mirasçılarının da davada yer alması zorunludur. Taraf teşkiline ilişkin olarak dava ve duruşma davetiyelerinin ilgililerine usuluüne uygun olarak tebligğ edilip edilmedigğinin mutlak surette kontrol edilmesi gerekir.
Taraf teşkilinin denetlenebilmesi için taşınmazlara ilişkin tapu kayıtlarının getirtilerek incelenmesi, tapu maliklerinden oülenler var ise bunlara ait mirasçılık belgelerinin istenerek taraf teşkilinin tam olup olmadıgğını, dava dışında bir paydaş veya mirasçı olup olmadıgğının denetlenmesi gereklidir. Egğer dava konusu edilen şey taşınır bir mal ise, oürnegğin araç, traktoür vs. muülkiyet belgelerinin getirtilerek konuya ilişkin incelemenin yukarıda belirtilen şekilde yapılması gerekir.
Ortaklıgğın giderilmesi davaları niteligği itibariyle iki taraflı davalardır. Davada kazanan-kaybeden yoktur. Davacı gibi davalılar da aynı haklara sahiptir. Davacının davadan tek taraflı feragat etmiş olması, davanın goüruülebilmesine engel teşkil etmez. Davalılar dilerse davayı yuüruütuüp sonuçlandırabilirler. Dava sonunda huükmedilecek yargılama giderleri taraflara payları oranında yuükletilir. Herkes payı oranında yargılama giderlerine katılmakla yuükuümluüduür.
Ortaklıgğın giderilmesi davalarında dava açma hakkı birlikte muülkiyete konu taşınır veya taşınmazın paydaş veya ortaklarına aittir. Dava, paylı muülkiyette paydaşlardan biri ya da birkaçı tarafından digğer paydaşlara karşı açılır. Davada tuüm paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan oülmuüş olan var ise mirasçılarının davaya daâhil edilmesi gerekir.
Elbirligği muülkiyetinde, borçlu ortagğın alacaklısı da İİİİK’nın 121.maddesindeki usule goüre icra mahkemesinden alacagğı yetki belgesi ile bu davayı açabilir.
TMK’nın 698. maddesine goüre hukuki bir işlem geregğince veya paylı malın suürekli bir amaca oüzguülenmiş olması nedeniyle paylı muülkiyeti devam ettirme yuükuümluüluügğuü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukuki bir işlemle en çok on yıllık suüre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı muülkiyetin devamına ilişkin soüzleşmeler resmi şekle bagğlıdır ve tapu kuütuügğuüne şerh verilebilir.
Birlikte muülkiyetin soüz konusu oldugğu durumlarda belli bir pay hakkında ortaklıgğın giderilmesi istenemez. Malın tamamının dava konusu edilmesi gerekir.
Davanın devamı sırasında sulh hukuk mahkemesinin goürevini aşan muülkiyet veya davanın tarafları arasında aidiyet ihtilafı çıkarsa, bu gibi haller oün mesele olarak yargılamanın goüruülduügğuü mahkemede halledilemeyecegğinden, ilgili tarafa goürevli mahkemede dava açması için 10 guünluük yasal suüre tanınmalı, tayin edilen suürede dava açılmış ise bekletici mesele yapılmalıdır.
Ortaklıgğın giderilmesi davaları sonunda mahkeme davaya konu malın aynen taksimine veya satışı suretiyle ortaklın giderilmesine karar verir. Davada talep varsa oüncelikle aynen taksim olgusu araştırılacaktır. Taşınmazların aynen taksimi Toprak Koruma Kanunu ve imar mevzuatındaki duüzenlemelere goüre araştırılacaktır. Taşınmazların aynen taksiminin muümkuün olup olmadıgğının mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak tespit edilmesi gerekir. Yapılacak keşfi ve alınacak bilirkişi raporu ile davaya konu yerin hukuki ve fiili yoünden aynen taksime elverişli olup olmadıgğı belirlenir.
Birden fazla taşınmaz davaya konu edilmiş ise aynen taksimin her bir taşınmaz açısından ayrı ayrı araştırılması gerekir. Tarafların ittifakı olmadan dava konusu edilen birden fazla parselin birleştirilip tek bir parsel haline getirilmesi ve birleştirilen bu parsel uüzerinden aynen taksime karar verilmesi muümkuün degğildir.
Bilirkişi raporunda taşınmazın aynen taksiminin muümkuün oldugğunun belirtilmesi durumunda bilirkişiye hazırlattırılacak ifraz krokisinin İİmar Kanunu’nun 16. maddesi kapsamında onay makamına goünderilerek goüruüş alınması gerekir. Taşınmaz belediye ve muücavir alan sınırları içinde ise onay makamı belediye encuümenidir. Taşınmaz belediye ve muücavir alan sınırları dışında ise onay makamı il idare kuruludur.
Ortaklıgğın giderilmesi davasına konu taşınmaz uüzerinde kat muülkiyeti tesisine uygun birden fazla bagğımsız boüluümuü olan bir yapı var ise bu durumda, talepte varsa kat muülkiyeti tesisi suretiyle ortaklıgğın giderilmesinin muümkuün olup olmadıgğı araştırılmalıdır.
Mahkemece paydaşlıgğın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi durumunda oüzel bir sebep bulunmadıkça satışın umuma açık bir şekilde yapılmasına karar verilmelidir. Ancak tarafların ittifakı halinde satışın sadece paydaşlar arasında yapılmasına da karar verilebilir.
Satış kararı verilmesi durumunda, satış sonunda elde edilecek paranın taraflara payları oranında paylaştırılmasına karar verilmelidir. Huükuüm fıkrasında payların ayrı ayrı goüsterilmesi zorunlu degğildir. “Satış parasının payları oranında paydaşlara aidiyetine” şeklinde karar verilmesi yeterlidir. Elbirligği muülkiyetine konu taşınır ve taşınmazlarda ise satıştan elde edilecek paranın mirasçılık belgesindeki paylara goüre dagğıtılması gerekir.
Arz uüzerinde paydaşlardan birine ait muhtesat var ise bu durumda soüz konusu muhtesatın taşınmazın tuüm degğerine oranı belirlenerek bu orana isabet edecek paranın oüncelikle muhtesat sahibine oüdenmesi, kalan tutarın ise taraflara payları oranında paylaştırılması gerekir. Muhtesat sahibine oüdenecek paraya ilişkin oranın huükuüm fıkrasında açıkça goüsterilmesi gerekir.
Toplanması Gereken Deliller:
Taşınmazlarda tapu kayıtları, taşınırlarda var ise muülkiyet belgeleri getirtilmelidir. Muülkiyet belgelerinde isimleri geçen ortaklardan hayatta olmayanlar var ise bunlara ait mirasçılık belgelerinin getirtilip dosya içine konulması gerekir. Nuüfus kayıtları yeterli degğildir. Davada taraf teşkilinin tam oldugğu, dava dışında paydaş veya mirasçı kalmadıgğı anlaşıldıktan sonra, iddia ve savunma çerçevesinde ortaklıgğın giderilmesine konu malın aynen taksiminin muümkuün olup olmadıgğının tespiti için yerinde keşif yapılarak bilirkişiden rapor alınmalıdır. Egğer dava konusu edilen mal taksimi muümkuün olmayan bir taşınmaz (kat muülkiyetine konu bir bagğımsız boüluüm) veya taşınır (otomobil, traktoür vs.) mal ise halen mevcut olup olmadıgğının ve hali hazırdaki durumunun tespiti bakımından keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması da yararlı olacaktır.
- Uygulamada Sıkça Hataya Düşülen ve Yargılamanın Uzamasına Neden Olan Konular
Her dava bir veya birden fazla uyuşmazlıgğı içinde barındırır. Bir yargılamanın en kısa, en hızlı ve en masrafsız bir yolla çoüzuüme kavuşturulması esastır. Ticari ve sosyal hayattaki gelişmelere paralel olarak guünuümuüz itibariyle kişiler arasındaki uyuşmazlıklar sayı ve çeşit olarak artmış ve eskiye nazaran daha karmaşık hale gelmiştir. Bir yargılamanın yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde seri ve masrafsız bir şekilde sonuçlandırılması esas olmakla birlikte davanın tuüruü uyuşmazlıgğın niteligği ve taraf sayısına goüre davalar olagğan suüresinden daha geç sonuçlanabilmektedir.
Ortaklıgğın giderilmesi davalarında dava sebebi yasada belirtilmiş olup TMK’nın 698. maddesi uyarınca hukuki bir işlem geregğince veya paylı malın suürekli bir amaca oüzguülenmiş olması sebebiyle paylı muülkiyeti devam ettirme yuükuümluüluügğuü bulunmadıkça paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir.
Tahliye davalarının olagğan bir suürede sonuçlanabilmesi, uyuşmazlıgğın ve hukuksal nitelendirmenin dogğru olarak yapılmasına bagğlıdır. Hukuksal nitelendirme ve uyuşmazlıgğın dogğru bir şekilde tespiti ile birlikte davada incelenecek deliller uüzerinden huükme daha kısa bir suürede varılabilecektir. Hukuksal nitelendirmede hata yapılması ve buna bagğlı davanın esasına etkisi olmayan gereksiz birçok delilin toplanmaya çalışılması yargılamayı hem masraflı hale getirmekte hem de yargılama suüresini uzatmaktadır. Mesela, ortaklıgğın giderilmesine konu bir taşınmaz uüzerindeki muhtesatın aidiyeti konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunması halinde mahkemece bu konuda dava açmak uüzere ilgilisine suüre verilmesi gerekir. Ancak bu tuür davalarda mahkemece sulh hukuk mahkemesinin goürevine girmemesine ragğmen soüz konusu uyuşmazlıgğın çoüzuüme kavuşturulması için mahkemece delil toplanması ve tanık dinlenmesi bu tuür bir hataya oürnek olarak verilebilir.
Yargılamanın en uzun safhasının tahkikat aşaması oldugğu duüşuünuülmektedir. Tahkikatın dogğru ve seri bir biçimde yerine getirilebilmesi ve gereksiz delil toplama işinden kaçınılabilmesi için yukarıda da belirtildigği gibi uyuşmazlık konularının ve soüz konusu uyuşmazlıgğa ilişkin kanun huükuümlerinin dogğru bir şekilde tespit edilmesi gerekir. Bunu sagğlamak ve davaların en seri ve masrafsız bir biçimde sonuçlandırılabilmesi için hayatın her alanında oldugğu gibi hukuk alanında da ihtisaslaşmaya gidilmesi gereklidir. Üyuşmazlıkların sayı ve çeşit olarak artması ve eskiye nazaran daha karmaşık bir hal alması ihtisaslaşmayı kaçınılmaz bir hale getirmiştir.