Nafaka Alacaklarının Yabancı Ülkelerde Tahsiline İlişkin Anlaşmaların Uygulanması
Anayasamızın 90. maddesi son fıkrasına göre “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar” kanun hükmünde olduğundan, andlaşmaları onaylamakla Devlet bunları özenle uygulama yükümlülüğü altına girer.
Andlaşmaların Kapsamı ve Uygulama Alanı
Nafaka Alacaklarının Yabancı Ülkelerde Tahsiline İlişkin Andlaşma
Bu andlaşma New York andlaşması diye de anılır. Andlaşma 26.1.197i tarih 1331 sayılı yasa ile onayladığından Türk Devleti bu andlaşma ile yabancı bir ülkede bulunan ve o devletin yargısına tabi olan borçludan nafaka alacağının tahsilini kolaylaştırma yükümlülüğü altına girmiştir.
Andlaşmanın uygulanmasında en önemli şart, nafaka alacakları ile borçlusunun değişik ülkelerde bulunmasıdır.
Andlaşmayı onaylayan her devlet onay veya katılma belgesinin tevdii sırasında kendi “merkezi makam-aracı kurum ve gönderici makamını” belirtecek ve andlaşmanın uygulanmasında borçlu ve alacaklının bulunduğu devletler bu merkezi makamlar aracılığı ile doğrudan doğruya temasta bulunacaklardır.
Türkiye Cumhuriyeti açısından merkezi makam görevi Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış ilişkiler Genel Müdürlüğüne verilmiştir. Bakanlık bu görevi Cumhuriyet Savcılıkları aracılığı ile yerine getirmektedir.
Cumhuriyet savcılıkları bu konuda gönderici makam ve aracı kurum olarak iki yönlü görev ifa etmektedirler.
- Cumhuriyet Savcılıklarının gönderici makam olarak görevleri: Alacaklısı Türkiye’de borçlusu yabancı ülkelerde olan nafaka işlemlerinde, Cumhuriyet Savcılıkları gönderici makam olarak işlem yapmaktadırlar.
Bu konudaki en önemli işlevleri sözleşmelere uygun gerekli belgeleri temin ederek, düzenleyerek merkezi makam durumundaki Adalet Bakanlığına göndermektir.
Belgelerin düzenlenmesi ilerde ayrı bir bölümde incelenecektir. Çünkü belgeler tüm andlaşmalar yönünden aynı şekilde düzenlenmektedir. Ancak kısaca inceleyecek olursak;
Yurt dışında nafaka tahsilini isteyen vatandaşlarımızın talep formu – adlî müzaharet belgesi, vekâletname, nüfus kaydı, mahkeme karan ve bunların tercümelerini (duruşma günü tebliğ belgesi, karann tebliği belgesi dahil) ibraz etmeleri gerekmektedir. Sözleşmelere göre resimde istendiği hâlde uygulamada yurt dışına resim istenildiği takdirde gönderilmektedir. Ancak resimlerinde belgelere eklenmesi uygun olur.
Diğer taraftan talep formu ve adlî müzaharet belgesinin gerek Türkçe olan ve gerekse tercüme edilen bölümlerinin muhtar tarafından onaylanması, vekâletnamenin Türkçe ve tercümesinin savcılık onayı ile onaylanması, nüfus kayıtlarının da nüfus idarelerince düzenlenmesi gerekmektedir.
Tercümelerin anlaşılabilir, aslına uygun eksiksiz yapılması özellikle Mahkeme kararlarının titizlikle tercüme edilmesi, sonuna kararın kesin ve icra edilebilir olduğunu belirten açıklama yapılması gerekmektedir. Belgelerin düzenlenmesi ve çevirisi için notere müracaat zorunluluğu yoktur.
Türk yasalarında hükmün icra edilebilir şerhi ile ilgili düzenleme bulunmadığından mahkemelerin bazıları bu konudaki şerh taleplerini normal karşılamamakta ise de;
Sözleşmelerin kanunlar gibi uygulanması söz konusu olduğundan (Anayasa md. 90/son) Mahkemelerce mutlaka kararın kesin olduğu şerhi yanında icra edilebilir olduğu şerhi de konulmalıdır.
Mahkeme karan ile birlikte yukarda açıklandığı gibi tebliğ belgelerinin (duruşma günü, dava dilekçesi ve karann) örnek ve tercümelerinin de onaylanarak gönderilmesi gerekmektedir. Zira andlaşmaya göre tenfız veya tanıma istenebilmesi için nafaka kararını veren merciin mensup olduğu devlet kanunlarına göre davalı tarafın usulüne uygun mahkemeye çağnlmış olması gerekmektedir. “Nitekim andlaşmanın 4. maddesi üçüncü bendi uyannca tenfız veya tanıma isteyen taraf karann gıyaben verilmiş olması hâlinde dava dilekçesinin usulüne uygun bir şekilde borçluya tebliğ edildiğini kanıtlayan bir belgeyi ibraz etmekle yükümlüdür”.
Bu bakımdan dava dilekçesinin yurt dışında bulunan borçluya tebliğ edildiğine dair dava dosyasında bulunması gereken yabancı dildeki tebliğ belgesinin onaylı bir fotokopisinin de diğer belgelere eklenmesi zorunludur.
Nafaka ilgili belgelerin açıklanan şekilde tam ve sözleşmelere uygun hazırlanması, nafakanın tahsilini hızlandıracak, zaman kaybım, fuzuli yazışma ve iadeleri önleyecektir. Bu nedenle belgelerin ve tercümelerin sözleşmelere uygun temin, hazırlama ve kontrolünde Cumhuriyet Savcılıklarına büyük görevler düşmekte, belgeler sözleşmelere uygun tamamlattırıldıktan sonra Merkezi makam olan Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış ilişkiler Genel Müdürlüğüne gönderecektir.
- Cumhuriyet Savcılıklarının “Nafaka alacaklarının yabancı ülkelerde tahsiline ilişkin Sözleşme” (New York Sözleşmesi) hükümlerinin yerine getirilmesinde aracı kurum olarak görevleri:
Alacaklısı yabancı ülkede borçlusu Türkiye’de bulunan nafaka, işlemlerinde ise, Cumhuriyet Savcılıkları nafaka alacağının tahsilini sağlayan aracı kurum durumundadır.
Sözleşmeye uygun belgelerin Adalet Bakanlığına intikâli yerine, söz konusu belgelerin andlaşmaya uygun oldukları belirlendikten sonra gereği yapılmak üzere borçlunun bulunduğu yer Cumhuriyet Savcılığına gönderilecektir.
Cumhuriyet Savcılıkları ise, gönderilecek belgeler arasında bulunan ve Adalet Bakanlığına yetki veren vekâletnameye dayanarak andlaşmanın 6. maddesi uyarınca “aracı kurum” olarak alacaklının verdiği yetki sınırları içinde hareket ederek alacaklı namına nafakanın tahsilini temin için gerekli ve icap eden tüm tedbirleri alacaktır.
Bu bağlamda Adalet Bakanlığının onayını da alarak sulh yoluna gidebileceği gibi, gerekirse nafaka davası açabilir ve alınacak nafaka ilâmı ile icra memurluklarına müracaatla cebri icra yoluna da başvurabilir.
Borçlunun rızası ile nafaka ödemeye yanaşmaması hâlinde sözleşmeye göre borçlu hakkında nafaka davası açmak gerekeceğinden yine Cumhuriyet Savcılığınca durum Adalet Bakanlığına bildirilecek, bu tür davalar için Bakanlıkça hazırlanan dava dilekçesinden bir örnek istenecektir.
Cumhuriyet Savcılıkları görevli ve yetkili mahkemeden nafaka kararı aldıktan sonra, nafaka borçlusu hakkında icra takibinde bulunacak, tahsil edilen nafakaları alacaklı adına bulunduğu ülkeye transfer edecek bu konuda da Adalet Bakanlığına bilgi verecektir (2675 sy. md. 34/1).
Merkez Bankası nafaka paralarının transferi konusunda gereken kolaylıkları sağlayacaktır.
Borçlunun aczi nedeniyle nafakanın tahsil edilememesi hâlinde ise Cumhuriyet Savcısı icra memurluğundan İİY. sının 105. maddesine uygun aldığı haciz belgesini veya haczin semeresiz kaldığı ve borçlunun haczi kabil malı bulunmadığına ilişkin ayrıntılı belgeyi, ilgili yabancı devlet merkezi makamına ulaştırmak üzere Adalet Bakanlığına gönderecektir.
Nafaka evlilik dışı doğan ve henüz nesep ilişkisi belirlenemeyen bir çocukla ilgili ise, Yargıtay Kararlarına göre öncelikle nesep bağının kurulması gerektiğinden ve Cumhuriyet Savcılarının bu davayı açmak yetkileri bulunmadığından bu konu ile ilgili istemler önce nesep bağının kurulması için geri çevrilmektedir.
Nafaka alacaklarının tahsilini kolaylaştırmak bakımından alacaklının borçlunun mallan ve bulunduktan yerler hakkında bilgi vermeleri de uygun olacaktır.