Milletlerarası Özel Hukukta Nafaka (2675 S.Y.)
Türk Milletlerarası özel hukukunda: Boşanma ve ayrılık davası açılınca davanın devamı süresince eşin ve çocukların bakımı ve korunmaları için gerekli tedbirlerin alınmasını öngören Türk Medeni Yasasının 137. (TMK. md. 169) maddesinde düzenlenen Tedbir nafakası, 162/III. (TMK. md. 197) maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin devamı sırasında ayrı yaşamakta haklılık halinde diğer eşe verilecek olan bakım nafakası, yine MY’nin 148/11. (TMK. md. 182) maddesinde düzenlenen boşanma veya ayrılık halinde ve velâyet kendisine verilmemiş olan tarafın müşterek çocuğun eğitim ve bakım giderlerine katkıda bulunması yine soybağına dayalı TMK. Md. 329 bakım yükümlülüğüne ilişkin iştirâk (katılma) nafakası; Boşanma halinde yoksulluğa düşecek eşe diğer eşin mali gücü oranında vereceği MY’nin 144. (TMK. Md. 175) maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası, ayrı ayrı yer almıştır. Yukarda sayılan bu nafakalar doğdukları hukukî ilişkinin tabi olduğu hukuka tabidirler.
2675 sayılı yasada yardım nafakası (Md. 21) ve evlilik dışı çocuğun nafakasını da kapsayan, evlilik dışı çocukla ana ve babanın kişisel ve mali ilişkileri ve de buna ilişkin uygulanacak hukuk (Md. 17) da ayrı maddeler halinde yer almıştır.
Yabancı unsur taşıyan bir hukukî ilişki veya olay söz konusu olduğunda birden çok hukuk sistemine dahil kanunların karşı karşıya gelmesi söz konusu olduğundan; Bu hukukî ilişki veya olayı bunlardan herhangi birine bağlayan kurallara bağlama kuralları adı verilir.
Kanunlar ihtilafı kuralları da belirli hukukî kavram ve ilişkileri belirli hukuk sistemlerine bağlayan kurallardır.
Örneğin yardım nafakası borçlunun milli hukukuna tabidir veya haksız fiilden doğan borçları haksız fiilin işlendiği yer hukukuna tabidir, hükümleri birer bağlama kuralıdır.
Bu örneklerden ilkinde yardım nafakasıyla ilgili maddi hukuka ait sorunlar hukukî kavramı borçlunun milli hukuku da bu hukukî kavramın bağlandığı hukuk sistemini göstermektedir.
Bu bağlama kuralları hukukî olay, ya da ilişkinin en yakın irtibat halinde bulunduğu hukukun tercih edilmesinden hareketle, olay ya da hukukî ilişki ile en yakın irtibat halinde olan hukuk hangisidir sorusuna yanıt karşımıza bağlama kurallarının temelini oluşturan “bağlama noktalarını” çıkarır.
Özel Türk Kanunlar ihtilafı kuralları içinde objektif bağlama kuralları (noktalan) şu şekilde sıralanabilir.
- Vatandaşlık bağı
- ikametgah (yerleşim yeri)
- Mutad mesken (bulunulan ülke hukuku)
- Lex for’i (hakimin hukuku) diğer bağlama sebeplerinin bulunmaması veya ilişkinin bazı unsurlarının Türkiye ile bağlantılı olması halinde söz konusudur.
- Hukuki işlemin yapıldığı yer
- Fiilin vuku bulduğu yer,
- Zararın husule geldiği yer
- En yakın irtibat halinde olan hukuk
- Malın bulunma yeri
- Aktin ifa yeri
- .Tarafların iradesi
Örneğin: “Sözleşmelerden doğan borç, ilişkileri tarafların açık olarak seçtikleri yer hukukuna tabidir” şeklindeki kuralda olduğu gibi.
Türk Milletlerarası özel hukukunda “Kanunlar ihtilafı sisteminde” şahsi statü ilişkilerinde “Milli Hukuk” kişinin vatandaşlık bağı ile bağlı olduğu ülke hukuku, ana bağlama sebebi olarak kabul edilmiştir.
Müşterek Milli Hukuk bulunmadığı takdirde müşterek ikametgah (yerleşim yeri) hukuku, ikinci derece bağlama kuralı olarak uygulanır.
Elimizdeki yabancı unsur taşıyan bir hukukî ihtilafın çözümünde ilk olarak bağlama kuralı (kanun) ikinci olarak da bağlama konusunun bağlandığı hukukî sebep olan bağlama noktası tespit edilecektir.
- Örnek: Türk vatandaşı (A) İrlanda vatandaşı ve o ülkede ikamet eden karısı (B)’ye karşı Türkiye’de boşanma davası açtı. Tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri halinde Türk hâkimi bu taleplerle ilgili olarak hangi hukuku uygulayacaktır
- Örnek: Türkiye’de ikamet eden Türk vatandaşı (A) Alman vatandaşı fakat Fransa’da oturan oğlu (B) ye karşı açtığı dava ile yardım nafakası talep etti. Türk hâkimi hangi hukuka göre yardım nafakası verecektir Bu konudaki bağlama kuralı nedir.
- Örnek: İtalya’da oturan Türk vatandaşı (A) yine İtalya’da oturan Fransız vatandaşı (B) ile evlilik dışı ilişki kurdu bu ilişkiden yine İtalya’da evlilik dışı (C) dünyaya geldi. (B) Türkiye’de Türk vatandaşı (A) ya karşı (C) nin babalığının tespiti için babalık davası açtı ve dava ile birlikte çocuk için nafakada talep etti.
- Örnek: Türkiye’de ikamet eden Amerikan vatandaşı (B) Türk vatandaşı (A) ile birlikte evlilik dışı ilişki kurdu, bu ilişkiden Fransa’da evlilik dışı (C) dünyaya geldi. (A) çocuğu ile birlikte Türkiye’ye geldi. (B) ye karşı babalık davası açtı, çocuk için nafaka istedi. Türk hâkimi hangi hukuku uygulayacaktır.
Türk Milletlerarası özel hukukunda:
- Boşanma ve ayrılık davası açılınca davamn devamı süresince eşin ve çocukların bakımı ve barınmaları için gerekli tedbirlerin alınmasını öngören Türk Medeni Yasasının 169. maddesinde düzenlenen tedbir nafakasına;
- Türk Medeni Yasasının 197. maddesinde ifadesini bulan parasal katkı nafakasına,
- Boşanma veya ayrılık halinde velâyet kendisine bırakılmamış olan tarafın, çocuğun bakım ve iaşesine katkısını düzenlenen T.M.Y. sının 182. maddesinde yer alan iştirâk nafakasına, yine soybağına dayalı bakım borcu ile ilgili TMK 327, 329, 330. maddelerinde yer alan iştirâk nafakasına,
- Boşanma halinde yoksulluğa düşecek eşe boşanmada kusuru daha ağır olmamak koşuluyla diğer eşin mali gücü oramnda vereceği yoksulluk nafakasına, (TMY. md. 175) ilişkin 2675 sayılı Yasada ayrı bir düzenleme ve hüküm bulunmamaktadır.
2675 sayılı Yasa yalnızca TMY. sının 364. maddesinde düzenlenen yardım nafakası yükümlülüğüne ilişkin özel bir (bağlama kuralı) hükmü getirmiştir.
Bunun yanında ayrıca evlilik dışı çocuğun nafaka yükümlülüğünü de kapsayan evlilik dışı çocuk ile ana babası arasındaki kişisel ve mali ilişkiler konusunda bağlama kuralı olarak 17. maddesinde düzenleme bulunmaktadır.
Türk MY. sının 169. maddesindeki Tedbir nafakası 197. maddesindeki katkı nafakası, 182, 327, 329. maddesindeki iştirâk nafakası, 175. maddesindeki yoksulluk nafakası, bunların doğduğu hukukî ilişkinin tabi olduğu hukuka tabi tutulmuştur (MÖHUK. md. 13).
Geçici tedbir niteliğinde olmayan boşanma ve ayrılıkla ilgili nafaka talepleri, boşanma ve ayrılık hakkında yetkili hukuka tabidir (MÖHUK. md. 13/III).
Boşanma ve ayrılık hakkında yetkili hukuk (MÖHUK. md. 13/1 de gösterilmiştir.
Boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri eşlerin müşterek Milli hukukuna tabidir. Eşler ayn vatandaşlıkta iseler, müşterek ikametgah hukuku bulunmadığı takdirde müşterek mutad meskenleri hukuku bunun bulunmaması halinde Türk Hukuku uygulanır.
Buna göre; MY’nin 169. maddesinde yer alan tedbir nafakası ve MY’nin 197. maddesinde yer alan parasal katkı nafakası dışındaki MY’nin 182, 327, 329.’daki iştirâk nafakası ve MY. md. 175’deki yoksulluk nafakası eşlerin müşterek milli hukukuna tabidir.
Eşler ayrı vatandaşlıkta iseler, müşterek ikametgahları hukuku, bulunmadığı takdirde müşterek mutad meskenleri hukuku, bununda bulunmaması halinde Türk Hukuku uygulanacaktır.
TMY’nin 169. maddesinde düzenlenen “boşanma ve ayrılık davası açılınca davanın devamı süresince eşlerin çocukların bakımı için gerekli tedbirlerin alınmasına ilişkin tedbir nafakası ve MY’nin 197. md. de düzenlenen parasal katkı nafakası evlenmenin genel hükümleri kapsamında kaldığından MÖHUK’un 12. maddesindeki bağlama kuralı gereğince eşlerin milli hukukuna, eşler ayrı vatandaşlıkta iseler, müşterek yerleşim yeri (ikametgahları) hukukuna, bu da bulunmaması halinde müşterek mutad meskenleri hukukuna, bununda bulunmaması halinde Türk Hukukuna tabidir.
TMY’sınm 364. maddesinde yer alan yardım nafakası MÖHUK’un 21. maddesi gereğince borçlunun Milli Hukukuna tabidir.
Evlilik dışı çocuğa karşı nafaka yükümlülüğü MÖHUK’un 17. maddesi evlilik dışı çocukla ana arasındaki kişisel ve mali ilişkilere (ananın milli hukukunun).
Çocukla baba arasındaki kişisel ve maddi ilişkilere ise “babanın milli hukukunun” uygulanacağını öngörmüştür.
Evlilik dışı çocukla ana arasındaki soy bağı ilişkisi doğum olayı ile gerçekleşir.
TMY. sının 282. maddesi “çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur”, demekle bu ilişkinin doğumla kendiliğinden doğduğunu kabul etmiştir.
Bu ilişki soy bağı ilişkisidir. Ana açısından soy bağı doğumla kurulduğundan ve ana ve baba evli değilse velâyet hakkı anaya ait olduğundan (TMY. md. 337) küçük çocukla ilgili velâyet sonucu doğan hak ve borçlar ana tarafından kullanılabilir. Örneğin anne çocuğun mallarını idare ve kullanma hakkına sahip olacaktır.
Bu bakımdan evlilik dışı çocukla anası arasındaki nafaka ilişkisinde, ananın Milli hukuku uygulanır.
Genellikle ana ile çocuğun milli hukuku ortaktır. Evlilik dışı çocukla anası arasındaki gayrisahih nesep ilişkisinin, doğumla gerçekleşeceğini öngören hukuk sistemleri (örneğin Türk Hukuku ile bu ilişkinin ana tarafından da çocuğun tanınması şartına bağlayan hukuk sistemlerinde, bu tanıma gerçekleştiğinde çocuk, anasının vatandaşlığını kazanacaktır.