Memur Yargılamasında İzin Nasıl Alınır?
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun, kamu görevlilerinin işlediği görev suçları nedeniyle yetkili merciin izin vermesi kaydıyla dava açılabileceğini düzenlemektedir. Benzer şekilde TCK’da da bazı suçlardan dolayı dava açılabilmesi izin şartına bağlanmıştır. Bu bağlamda örneğin 299. maddede düzenlenen “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçundan dolayı kovuşturma yapılabilmesi Adalet Bakanının iznine bağlıdır. Yine 301. maddede düzenlenen Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama suçundan dolayı kovuşturma yapılabilmesi için de Adalet Bakanının izni gerekir. Yine 2937 sayılı Kanun’un 26/1. maddesine göre de “MİT mensuplarının veya belirli bir görevi ifa etmek üzere kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenlerin; görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı ya da 5271 sayılı Kanunun 250 nci maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçları işledikleri iddiasıyla haklarında soruşturma yapılması Başbakanın iznine bağlıdır.” Benzer bir düzenleme 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nda da mevcuttur.
Bir suçun kovuşturulabilmesi izin şartına bağlı olduğunda, izin almadan dava açılmış olduğu anlaşıldığı takdirde, mahkemenin durma kararı vermesi ve beklemesi gerekir. Zira yargılamaya devam edilebilmesi için izin verilmiş olmalıdır. İzin verilmediğinde, koşul gerçekleşmediğinde, durma kararı kaldırılır; davanın düşmesine karar verilir. Koşul gerçekleştiği takdirde ise davanın devamına karar verilmesi icap eder.
Ancak kişinin, davanın o andaki konumu itibariyle beraat edebilecek durumda olması durumunda durma veya düşme kararı verilmeksizin kişi hakkında derhal beraat kararı verilmelidir.
ZİRA BERAAT KARARI DİĞER BÜTÜN HÜKÜMLERDEN DAHA İYİDİR.