Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Kira Tenzili Davası

Kira Tenzili Davası

T.C YARGITAY

13.Hukuk Dairesi

Esas: 2000 / 6219

Karar: 2000 / 6268

Karar Tarihi: 01.01.2000

ÖZET: Anayasa mahkemesinin iptal karar geriye yürümeyeceğinden, sonradan yasanın iptal edilmesi 30 günlük süreyi kaldırmaz. Davacı ihtirazı kayıt dermeyan etmesine rağmen, kendisine tanınan hak düşürücü süreyi geçirerek bu davayı açmıştır. Mahkemece, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.(6570 S. K. Geç. m. 6)

Dava: Taraflar arasındaki kira tenzili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi gereği düşünüldü:

Anayasa Mahkemesinin İptal Karar Geriye Yürümeyeceğinden Sonradan Yasanın İptal Edilmesi Otuz Günlük Süreyi Kaldırmayacağı

Karar: Davacı, davalı Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait meskende kiracı olduğunu, aylık kiranın 1.1.1998 tarihinden itibaren 125.000.000 lira olarak ödenmekteyken kira sözleşmesinin 4331 sayılı yasa ile 27.4.1998 tarihi itibariyle sona erdiğini, davalının kirayı fahiş olarak artırıp aylık 300.000.000 liraya yükselttiğini, 4331 sayılı yasanında iptal edildiğini bildirip, aylık kiranın 125.000.000 lira olduğunun tesbitiyle fazla ödediği miktarın tahsilini istemiştir.

Davalı davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, 28.4.1988 tarihinden itibaren aylık kiranın 190.000.000 lira olarak tesbitine fazla ödemelerin mahsubuna karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davanın Reddine Karar Verilmesi Gerektiği

Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 4331 sayılı yasa kapsamında olduğu tartışmasızdır. 4331 sayılı yasayla 6570 sayılı yasaya eklenen geçici 6 ncı maddeyle kira sözleşmelerinin, yasanın yürürlüğe girdiği 27.1.1998 tarihinden itibaren 3 ay sonra sona ereceği, kira sözleşmesinin sona ermesinden sonraki 30 gün içinde, eski kiracıların idarenin bildirdiği kira bedeli üzerinden öncelikle kira sözleşmesi yapabilecekleri ve kira bedeline karşı aynı süre içinde kira tesbit davası açabilecekleri, kira sözleşmesi imzalamayıp aynı süre içinde kira tesbit davası açanlarında, verilen kararın kesinleşmesinden itibaren 30 gün içinde kira sözleşmesi yapabilecekleri hükmü getirilmiştir.

Hükmün Bozulması Gereği

Belirtilen yasa hükmüyle taraflar arasındaki kira sözleşmesi 27.4.1998 tarihinde SONA ermiştir. Davacı, davalı idareye verdiği 5.5.1998 tarihli dilekçesi ile <kira indirim davası açacağı> ihtirazi kaydı ile, bildirilen miktar üzerinden kira sözleşmesi imzalayacağını bildirdiği, daha sonrada taraflar arasında 6.7.1998 tarihinde kira sözleşmesinin yapıldığı ve bu davanın da 3.11.1998 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. 4331 sayılı yasa ile kira tesbit davası açılması için öngörülen ve 27.4.1998 tarihinde itibaren izleyen 30 günlük süre, hak düşürücü süre olup, mahkemece resen nazara alınmalıdır. Anayasa mahkemesinin iptal karar geriye yürümeyeceğinden, sonradan yasanın iptal edilmesi 30 günlük süreyi kaldırmaz. Davacı ihtirazı kayıt dermeyan etmesine rağmen, kendisine tanınan hak düşürücü süreyi geçirerek bu davayı açmıştır. Mahkemece, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına bozulmasına, peşin harcın istek halinde iadesine 26.06.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi.