Kira Sözleşmesi Nedir? Nasıl Düzenlenir?
KİRA SÖZLEŞMESİNİN TANIMI
Kira öyle bir sözleşmedir ki, bununla kiralayan bir malını, ücret karşılığında, kiracıya kira süresince kullandırma ve yararlanma amacıyla una borcu altına girer (BK.248-270). Bu tanım genel bir tanımdır, sözleşmesinin konusunu hem taşınırlar hem de taşınmazlar oluşturur.
Bir bedel karşılığında geçici bir süre için, başkasına ait taşınır veya taşınmaz malın kullanılmasına kira, buna ilişkin anlaşmaya da kira sözleşmesi denir. Kira sözleşmesi, karşılıklı iradelerin birleşmesiyle oluşur.
Kira sözleşmesi karşılıklı borç doğuran bir akittir .
Kira sözleşmesi başka bir ifade ile, mal varlığında bir değişme olan başkasına kullanma ve yararlanma hakkı veren, sürekli bir borç asidir.
Kısaca, kira sözleşmesinin konusunu oluşturan bir şey veya hakkın, ivaz karşılığında kiracıya devri borcunu doğuran bir sözleşme biçimde de tanımlanabilir.
Bir şey veya hakka ilişkin kullanma, yararlanma hakkının devrini hedef tutan sözleşmeler, ivazlı veya ivazsız olmaları bakımından başlıca grupta toplanabilirler. Bunlardan biri olan kira sözleşmeleri, kullanım bir ivaz karşılığında, devri borcunu doğururlar. Bu sözleşmelerin adi kira ve hasılat kirası olmak üzere iki çeşidi vardır.
Adi kira sözleşmesi; Borçlar Kanunu’nun 248. maddesinde, “kira sözleşmesini, kiralayanın belli bir şeyin kullanımını zamana bağlı olarak kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık, kira bedeli ödemeyi borçlandığı sözleşmedir” şeklinde tanımlamaktadır. Taraf iradelerinin uyuşması, kiralayanın kiralanan malı kiracıya belli bir süre kullandıktan sonra geri vermek üzere bırakması, kiracının da buna karşılık kiralayana kira parası ödeme taahhüdünde bulunması, sözleşmenin niteliğini ve asli unsurlarını oluşturur. Taşınmaz ve taşınırlar sözleşmenin konusudur. Kira sözleşmesi yapmak için, tarafların medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmaları gerekir. Sözleşme, taşınmazın kullanımı nedeniyle kiracıya bir bedel ödeme yükümlülüğü yüklemektedir. Bu yükümlülüğün tam ve zamanında yerine getirilmemesi, davacıyı temerrüde düşürür. İcra İflas Kanunu kiralayana, temerrüde düşen kiracının tahliyesini isteme hakkı verir .
Adi kira sözleşmesi, örneğin ürün kirası ile veya iş sözleşmesi ile karışabilen karma bir sözleşmedir. Sadece her bireysel durumun özel koşulları, bu sözleşmelerden birine veya ötekine özgü kuralların ayrı, ortak ve yardımcı olarak uygulanması gerektiğinin belirlenmesine olanak tanır. Bundan başka yalnız başına sözleşmecilerin tanımlamaları da, hukuksal bir değer taşımayabilir.
Hasılat kirası ise, BK. 270 maddesinde, hasılat veren bir mal veya hakkın kullanılmak, semerelerinden yararlanılmak ve işletilmek üzere, bir bedel karşılığında kiralayan tarafından, kiracıya devredilmesi borcunu doğurur şeklinde tanımlanmaktadır.
Bu tanımlardan da anlaşıldığı üzere, kira sözleşmesi aktin konusu ve bedeli üzerinde, tarafların serbest iradelerinin birleşmesiyle hukukî sonuç doğuran, rızaî bir sözleşmedir. Bunun için sözleşmenin konusunun teslimi de şart değildir. Diğer sözleşmelerde olduğu gibi, kira sözleşme-sinde de kiralayan ve kiracı olmak üzere iki taraf vardır. Kiraya veren kimseye kiralayan, kira konusundan belli bir ücret karşılığı geçici bir süre yararlanan kişiye de kiracı denir. Kiralayanın malik olması zorunlu değildir. Bir kimse başkasına ait bir malı kiraya verebilir. Kira sözleşmesi karşılıklı borç ilişkisi doğurur. Bu ilişki şahsî nitelikte bir borç ilişkisi ancak sözleşmenin tarafları için hüküm ifade eder.