Kira Sözleşmesi Dışındaki İtirazlar ve Tahliye Nasıl Yapılır?
Kira Akdi Dışındaki İtirazlar ve Tahliye
Borçlu, akdi reddetmeyip, kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş veya takas istemişse, itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe resen tanzim veya imzası tasdik edilen veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş, bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat etmeye mecburdur.
Senet veya makbuzun alacaklı tarafından inkarı halinde, 68 inci madde hükmü kıyasen uygulanır.
İcra mahkemesinin tahliyeye mütedair kararının infazı için, kesinleşmesi beklenemez.Ancak tahliye için, kararın borçluya tefhimi veya tebliği tarihinden itibaren, on gün geçmesi lazımdır.Borçlu, tahliye kararı hakkında, 36’inci madde hükmünden faydalanabilir.
Kira akdi dışındaki itiraz sebepleri olarak, ödeme, erteleme ve takası saymak mümkiindür(md 269c/l). Bu halde de, itirazla takip durur.Ve kiralayanın takibe devam edebilmek için, icra mahkemesine başvurması gerekir.
İtirazın kesin olarak kaldırılması duruşmasında, borçlu kira akdine itiraz etmediği için, kiracılık sıfatı kesinleşmiştir, ve artık bu konu incelenemez. Kanun koyucu, kiracılık sıfatı ortaya çıkan şahsın, aksi ispat edilinceye kadar borçlusu olduğunu kabul etmiş, ve kira borcunun bulunmadığım ispat görevini, ona yüklemiştir.
Bu durumda kiracı, borcu ödediğini veya diğer sebeplerini ÎİK’nun 269c maddesinde belirtilen, noterlikçe resen düzenlenmiş veya onaylanmış yada imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş, veyahut resmi dairelerin usulüne göre verdikleri belgelerle ispat edebilir.Kiralayan borçlunun dayandığı senet veya makbuz altındaki imzayı inkar ederse, 68. madde kıyasen uygulanarak, imza incelemesinde bulunulur.ve haksız yere imza inkarında bulunan alacaklı, para cezasına çarptırılır(ÎÎK.md. 68a/5).
Kira bedelini ödeme emrinin tebliğinden önce ödeyen kiracı, bunu ödeme emrine itiraz yolu ile ileri sürebilir. Buna karşılık, ödeme enirinin tebliğinden sonra, süresi içinde yapılan ödemenin, icra mahkemesinde ileri sürülmesinde hiçbir sakınca yoktur. Yargıtay haklı olarak, ödeme emrinin tebliğinden önceki ödemelerinde, icra hakimliğindeki duruşmada ileri sürülebileceğine karar vermiştir. îcra mahkemesi tahliyeye karar verebilmek için, hiçbir itiraz bulunmasa bile, ihtarın haklı olup olmadığını ve kiracının temerrüde düşüp düşmediğini resen inceler.
Görülüyor ki, borçlu kira sözleşmesine açık ve kesin bir şekilde itiraz etmemiş ise, kira sözleşmesini kabul etmiş sayılacağından, diğer tüm itirazları kira sözleşmesini etkilemeyen itirazlardır.Bu durumda, mahkeme, kira sözleşmesinin varlığı ve geçerliliği hakkında bir inceleme yapmayacaktır.Sözleşme dışındaki diğer itirazlar borcun ödendiği, alacağın ertelendiği, takas edildiği, alacağın muaccel hale gelmediği, alacaklının yetkili olmadığı, taşınmazın tahliye edildiği vb. itirazlar olabilir. Borçlu ödeme emrine yaptığı itiraz sebepleri ile bağlıdır.Sözleşmeye itiraz etmemiş olan kiracı, diğer itiraz sebeplerinin varlığını ve geçerlilik kanıtlamakla yükümlüdür. Örneğin ödediğini iddia ediyorsa, ödemeyi kanıtlamalıdır. Borcu kanıtlama bakımından, İÎK’nın 68. maddesindeki yazılı olan belgelere dayanmak zorundadır.
Davalı, kiracı otuz günlük ödeme süresinden sonra talep edilen parayı, PTT vasıtasıyla konutta ödemeli olarak göndermiştir. Ödeme süresinde belirtilen 30 günlük yasal ödeme süresinden sonra yapıldığından temerrüde engel teşkil etmez. Bu durum karşısında, temerrüt nedeniyle tahliyeye karar rilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Takibe konu ay kiralanana takipten önce, PTT kanalı ile konutta teslim olarak gönderildiğine göre, davalının temerrüdünden bahsedilmeyecektir. Bu sebeple, tahliye isteminin reddine karar vermek gere çektir.