Kimler Kira Sözleşmesi Yapabilir?
Medeni haklarını kullanma ehliyetine sahip herkes, kira akdini de yapmaya yetkilidir (MK.9). Mümeyyiz küçük veya mahcurlar, ancak kanuni temsilcilerinin rızası ile kira sözleşmesi akdedebilirler. Ancak vasinin, bir yıldan fazla süreli ürün kirası veya üç yıl ve daha fazla süreli, olağan taşınmaz kirası sözleşmesi yapması halinde, ayrıca vesayet makamı olan sulh hakiminin iznini alması gerekir (MK 462/b.6). Mümeyyiz olmayanlar ise, kira sözleşmesi yapamazlar;yaparlarsa sözleşme geçersiz olur (MK. 14-15). Bu kişiler adına ancak yasal temsilcileri kira sözleşmesi yapabilirler .
Eşlerden her biri evlilik birliği adına kira sözleşmesi yapamaz, çünkü, kira sözleşmesi, MK.188 hükmündeki deyimle, evin sürekli ihtiyaçlarından değildir. Ancak haklı sebeplerin varlığı durumunda veya hakim tarafından yetkili kılınması halinde, eşlerden biri tek başına kira sözleşmesi yapabilir(MK. 188/1). Bu durumda, kiralanan konut aile konutu sayılır ve kira sözleşmesi yapan eş, diğerinin rızası olmadan kira sözleşmesini feshedemez (MK. 194/1). Ayrıca sözleşmenin tarafı olmayan eş kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve kiralayana karşı diğeriyle müteselsilen sorumlu olur(MK.194/4).
Kısaca, aile konutunun kiralanmasında, sözleşmeye taraf olmayan eşin diğer eşle birlikte müteselsilen sorumlu olması için, işleme rıza göstermesi yeterli olmayıp, aynı zamanda kiralayana bir bildirimde bulunması gereklidir. Bu bildirim, ayrıca diğer eşin kiracı sıfatını kazanmasını da sağlamaktadır. Bildirim tek taraflı bir irade açıklamasıdır. Kiralayana ulaştığı anda, hüküm ve sonuçlarını doğurur. Bu bildirim ile birlikte, kiracı sıfatını kazanan eş, sözleşmeden doğan haklara sahip olur ve müteselsil borçlu olur. Aralarındaki ilişki ihtiyari dava arkadaşlığı halini alır.
Tahliye davasının ise, her iki eşe birlikte açılması gerekmektedir.