Karışık (Çok Yönlü) Bağlantı ve Sonucu
Tanım
Aralarında bağlantı bulunan uyuşmazlıkların tümünün konusu aynı ise yani aralarında bağlantı bulunan uyuşmazlıkların tümü ceza uyuşmazlığı ise tek yönlü bağlantıdan, uyuşmazlıkların konuları farklı ise karışık (çok yönlü) bağlantıdan söz edilir. Uyuşmazlıklardan birinin ceza hukuku, diğerinin ise medeni hukuk veya idare hukuku alanına dâhil olması gibi. Karışık (çok yönlü) bağlantının sonucu nispi yargılama ve bekletici mesele yapmaktır.
Karışık bağlantının sonuçları nelerdir?
Nispi Yargılama ve Bekletici Sorun Yapma
Yasa’ya göre suçun ispatı, ceza mahkemelerinden başka bir mahkemenin görev alanına giren bir sorunun çözümüne bağlı ise ceza mahkemesi iki türlü davranabilir: İlk seçenek, ceza mahkemesinin diğer uyuşmazlığı kendisinin çözmesidir. Buna nispiaargılama denir. Nispi yargılamanın özelliği, ceza mahkemesinin, ceza uyuşmazlığı için önsorun teşkil eden ikincil nitelikteki farklı bir disipline ait uyuşmazlığı, kendi uyuşmazlığı açısından ve Ceza Muhakemesi Yasası’nın hükümlerine göre çözmesidir (CMK m.218/1).
İkinci seçenek ise ceza mahkemesinin, kendi uyuşmazlığıyla ilgili olan bu tür önsorun- ları, bu sorunların görevli mahkemesinde sonuçlanması için bekletici sorun yapmasıdır (CMK m.218/1).
Bir uyuşmazlığın nispi yargılamaya veya bekletici soruna konu yapılabilmesi için ceza mahkemelerinden başka bir mahkemenin görev alanına giren bu sor unun, ceza mahkemesinde yargılanan suçun ispatıyla ilgili olması gerekir (CMK m.218/1). Diğer bir söyleyişle suçun oluşmasına etki edecek ön sorunlar, ceza mahkemesi tarafından, nispi yargılama yoluyla çözümlenebilir veya bekletici sorun yapılabilir. Örneğin (A), hakkında güveni kötüye kullanmaktan açılan kamu davasında, geri vermek istemediği malın kendisine miras yoluyla kaldığını iddia edebilir (TCK m.155). Bu kişi hakkında hüküm verilebilmesi, malın miras yoluyla ona kalıp kalmadığının çözümlenmesine bağlıdır. Ceza mahkemesi, bu durumda ya o malın miras yoluyla (A)’ya kalıp kalmadığı sorununu kendisi çözer veya bu uyuşmazlığın asıl yetkili ve görevli mahkemede çözümlenmesi için sanığa süre vererek o mahkemenin kararını bekler. Bekletici mesele yapıldığı hâlde ceza davası durur ve zaman aşımı işlemez (CMK m.67/1). Bekletici sorun yapmanın karşılığı, nispi yargılama yapmamaktır. Bu nedenle bekletici sorun ve nispi yargılamayı birbirinden ayırmak mümkün değildir.
Bekletici Sorun ve Nispi Yargılama Yapmanın Şartları
Bekletici sorun veya nispi yargılama yapma konusunda tüm muhakeme süjeleri açısından yarar ve olanak bulunmalıdır. Ceza uyuşmazlığının çözümlenmesi için önsorun niteliğinde olan uyuşmazlığın bekletici sorun mu sayılacağı, yoksa nispi yargılamaya mı konu yapılacağı kural olarak, mahkemenin takdirindedir. Ancak yasa koyucu bazı ikincil nitelikteki uyuşmazlıklarda mahkemenin, bekletici sorun veya nispi yargılama yapmasını veya yapmamasını emrederek mahkemenin bu konudaki takdir yetkisini kısıtlamış olabilir. Örneğin, bir ceza davasında uygulanacak bir kuralın Anayasa’ya aykırılığı ileri sürülmüş ve mahkeme bunu ciddi bulmuşsa konu itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine gönderilir. Anayasa Mahkemesi bu konuda bir karar verinceye kadar ve en çok beş ay süreyle dava geri bırakılır. Bu süre içinde Anayasa Mahkemesi kararını verirse, ceza mahkemesi bu kararı dikkate alarak önündeki uyuşmazlığı çözümler; süre dolduğu hâlde Anayasa Mahkemesinin kararı gelmezse, mahkeme davayı yürürlükteki yasa hükümlerine göre çözümler (Ay m.152). Mahkemenin bu uyuşmazlığı nispi yargılama yoluyla çözümlemesi, yani Anayasa’ya uygunluk denetimi yapması yasaktır. Bu hâlde bekletici sorun yapma mecburiyeti, nispi yargılama yapma yasağından söz edilir. Yine örneğin kovuşturma evresinde yaşın tespiti (düzeltilmesi) gerekli hâle gelmiş ise nispi yargılama yapma mecburiyeti, bekletici mesele yapma yasağı vardır (CMK m.218/2).
Mahkemenin nispi yargılama sonucunda verdiği kararın diğer disiplindeki mahkemeler için bağlayıcı olup olmayacağı tartışmalıdır. CMK m.218/1’de nispi yargılama yapan ceza mahkemesinin CMK’nın hükümlerine göre yargılama yapıp karar vereceği belirtilmiştir. Ceza mahkemesinin ceza muhakemesinin ispat kurallarına göre ulaştığı çözümün kesin olduğunu, diğer bir söyleyişle ceza mahkemesinin kararının farklı ispat kuralları olan disiplinler bakımından kesin hüküm etkisi yaratacağını kabul etmek adil olmayacaktır. Ancak aksi bir yaklaşımın da aynı konuda farklı yargı kararlarının verilmesi sonucunu doğuracağı açıktır. Ceza mahkemesinde nispi yargılama yoluyla çözülen bir uyuşmazlığın ikinci kez örneğin hukuk mahkemesinde ceza mahkemesinden farklı bir şekilde çözümlenmesi söz konusu olacak ve yargıya olan güven sarsılabilecektir. Bu nedenle ceza mahkemelerinin çok yönlü karışık bağlantı hâlinde ceza yargısı dışında kalan bağlantılı uyuşmazlığın kendi disiplininde çözümlenmesini beklemeleri yani bu konuyu bekletici mesele yapmaları önerilmektedir. Buna karşılık ceza muhakemesinin ispat kurallarından dolayı, başka disiplinlere ait uyuşmazlıklar o disiplinde karara bağlanmış olsa bile ceza mahkemelerinin bu uyuşmazlıkları kendi uyuşmazlıkları açısından ve ceza uyuşmazlığını çözecek oranda nispi yargılama yoluyla yeniden yargılayabilecekleri ittifakla kabul edilmektedir.