İşçinin savunmasının alınmadan işverence iş akdinin feshinin sonuçları
4857 İş Kanunu’nun 19’uncu maddesine göre: “Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışına veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25’inci maddenin (11) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır”.
Bu hükümle, işçinin savunmasının alınması, işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle iş sözleşmesinin feshi için bir şart olarak öngörülmüş ve salt işçinin savunmasının alınmamasının tek başına, süreli feshin geçersizliği sonucunu doğuracağı ifade edilmiştir. İşverene savunma alma yükümlülüğünü, sadece iş sözleşmesinin feshinden önce yüklemektedir. İşçiye ihtar verilirken ise bu şekilde bir yükümlülük yüklememektedir.
Dolayısıyla, işçiye davranışı nedeniyle ihtar verilirken, savunmasının alınmaması ihtarı geçersiz kılmaz. İşçinin savunması, sözleşmenin feshinden önce alınmalıdır. İşçi fesihten önce savunma vermeye davet edilmeli, davet yazısında davranışı nedeniyle işten çıkarma sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmeli, makul bir süre önceden belirtilen yer, gün ve saatle hazır bulunması, bulunmadığı takdirde yazılı bir savunma verebileceğinin; bildirilen yerde belirtilen gün ve saatte hazır bulunmadığı ve de buna rağmen yazılı bir savunma vermediği takdirde savunma vermekten vazgeçmiş sayılacağının kendisine hatırlatılması şarttır. Fesih bildirimiyle birlikte veya fesihten sonra savunma istenmesi feshi geçersiz kılar. Keza, ihbar önel süreleri içinde savunma alınması da feshin geçersiz olması sonucunu doğurur. (Yargıtay 9. H.D 15.09.2008 tarih 2008/1868 Esas,2008/23538 Karar sayılı ilamı).
İşçiye kıdem tazminatı ödeyen işveren,iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini ileri süremez, dolayısıyla 4857 Sayılı İş Kanunu m,19/2-2.cümlede yer alan düzenlemeden yararlanamaz. Bu gibi durumlarda fesih geçersizdir. (Yargıtay 9.HD. 10.04.2014 gün, 2014/6135 E, 2014/12053 K)
İşçinin savunmasının, makul bir süre önce alınması gerekir. Yargıtay, güncel bir kararında, 6 ay önce alınan savunmayla fesih hakkı kullanılamayacağına hükmetmiştir. “……. Davacının savunması ise yaklaşık 6 ay önce 06.01.2012 tarihinde alınmıştır. Savunma alınması ile fesih arasında makul süre geçmiştir. Davalı işveren makul süre içinde fesih hakkını kullanmamış, 18.06.2012 tarihindeki fesihten önce ise davacının savunmasını almamıştır. Savunma alınmaması feshi geçersiz kılar. Davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi hatalıdır.(Yargıtay 9.HD. 27.01.2014 gün, 2013/14529 E, 2014/1833 K)