Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

İNFAZI TAMAMLANMIŞ CEZALAR AÇISINDAN TCK’NIN 7/2 MADDESİNİN UYGULANMA OLANAĞININ BULUNMADIĞI

İNFAZI TAMAMLANMIŞ CEZALAR AÇISINDAN TCK’NIN 7/2 MADDESİNİN UYGULANMA OLANAĞININ BULUNMADIĞI

YARGITAY 19. Ceza Dairesi
2018/3355 E.
2018/8909 K.

Karşılıksız çek düzenleme suçundan sanık A. Ö.’nün 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’un 16/1. maddesi uyarınca 30.000,00 yeni Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2005 tarihli ve 2001/137 esas, 2005/271 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, infazı sırasında hükümlü tarafından 5941 sayılı Çek Kanunu’nun lehe hükümlerinden yararlanması talebinin reddine ilişkin anılan Mahkemenin 27/11/2017 tarihli ve 2001/137 esas, 2005/271 sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair mercii İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/12/2017 tarihli ve 2017/905 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 08/05/2018 gün ve 2886 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/05/2018 gün ve KYB. 2018-41552 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Hükümden sonra 20/12/2009 tarihli ve 27438 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu hükümleri karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2.maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98. maddesi uyarınca sanığın hukukî durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın üzerine atılı karşılıksız çek keşide etme eylemine konu çeklerin keşide tarihlerinin 25/01/2000, 25/02/2000, 25/03/2000, 25/04/2000 ve 25/05/2000 tarihleri olduğu, İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2005 Tarih, 2001/137 Esas, 2005/271 Karar sayılı kararı ilesanığın 30.000 YTL ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, yine aynı mahkemenin 04/10/2006 tarihli müteferrik kararı ile 30.000 YTL ağır para cezasının 300 gün hapis cezasına dönüştürüldüğü, hükümlü A. Ö.’nün mahsup talebi üzerine Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesine yazı yazılarak dosyaya ait iddianame, tutuklama ve tahliye müzekkereleri ile kesinleşme şerhli gerekçeli kararın gönderilmesinin talep edildiği, İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/12/2017 tarihli cevabi yazısında ise, sanığın cezasını infaz ettiği, cezaya ilişkin şartlı tahliye tarihinin 11/02/2007, bihakkın tahliye tarihini ise 13/08/2007 tarihinde yerine getirdiğinin belirtildiği, yukarıda değinilen açıklamalar ile tüm dosya kapsamı birlikte ele alındığında, sanığın cezasının 20/12/2009 tarihli ve 27438 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunundan önceki bir tarihte infaz edildiğinin tespit edilmesi ve 5237 sayılı TCK‘nun7/2. maddesinin infazı tamamlanmış cezalar yönünden uygulanması olanağının bulunmaması karşısında, İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/12/2017 tarihli ve 2017/905 değişik iş sayılı kararına yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi yerinde görülmediğinden talebin REDDİNE, 17/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

[/column]