Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

İlamsız Takip Ne Demektir?

İlamsız Takip Ne Demektir?

Genel haciz yoluyla takip, alacaklının icra dairesine vereceği takip talebi ile başlar ve bu takip talebi üzerine icra dairesi borçluya bir ödeme emri gönderir. Borçlu, takibe (ödeme emrine) itiraz eder ve itirazı haklı bulunursa, takip bu aşamada sona erer. Borçlu, ödeme emrine süresi içinde itiraz etmez veya itiraz edip de itirazı hükümden düşürülürse, takip kesinleşir. Takip kesinleşmesine rağmen borçlu borcunu ödemezse, borçlunun borcunu ödemeye yetecek malları alacaklının talebi ile haczedilir, yine alacaklının talebi ile satılır ve alacaklının alacağı ödenir. Alacaklı borçlunun yeterli malvarlığı olmadığından alacağını elde edemezse, alacaklıya bir aciz belgesi verilir.

İflâsa tâbi borçlusu hakkında haciz veya iflâs yollarından birini seçmiş olan alacaklı seçtiği bu yolu bir defaya mahsus olmak üzere değiştirebilir (İİK m. 43/II). Bu durumda yeniden harç ödenmez, aynı dosya üzerinden yeni takip yürür. Alacaklı, yeni seçtiği yola uygun olarak yeniden takip talebi doldurur ve borçluya buna uygun yeni bir ödeme emri gönderilir.

Takibin Konusu

Genel haciz yolu ile takip sadece para ve teminat alacakları için öngörülmüştür (İİK m. 42). Ancak para alacağı bir kambiyo senedine bağlanmışsa, bu durumda kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılabilir (İİK m. 167-170/b, 176/a, 176/b). Ayrıca, genel haciz yoluyla takip yapabilmek için alacağın rehinle de temin edilmemiş olması gerekir (İİK m. 45). Alacağı rehinle temin edilmiş bir alacaklı kural olarak genel haciz yoluyla takibe başvuramaz. Bu kural kısaca, önce rehine başvuru zorunluluğu şeklinde ifade edilmektedir. Ancak, rehin tutarı borcu ödemeye yetmezse genel haciz yoluyla takip yapılabilir.

Rehinle temin edilmemiş olan bir para ya da teminat alacağı için, bu alacağın bir senede bağlanıp bağlanmadığına, kaynağına ve hukukî sebebine bakılmaksızın genel haciz yoluyla takip yoluna başvurulabilir. Genel haciz yoluyla takip genel bir takip yolu olduğundan para veya teminat alacağı olması (ve rehinle teminat altına alınmaması) şartıyla kambiyo senedine, ilâma, ilâm niteliğinde bir belgeye bağlı alacak için de bu belgelere özgü takip yollarına değil, doğrudan genel haciz yoluyla takibe başvurulabilir. Kaynağı ne olursa olsun her türlü para alacağı için genel haciz yoluyla takip yapılması mümkündür. Bu alacağın sözleşmeden, sebepsiz zenginleşmeden veya haksız fiilden kaynaklanması, maddî veya manevi tazminat talebine ilişkin olması önemli değildir. Borcun kaynağı ve bir belgeye bağlı olması, özellikle takibe itiraz edilmesi ve itirazın hükümden düşürülmesi aşamasında önem taşımaktadır. Para ve teminat alacakları dışındaki alacaklar için ilâmsız icra yoluyla, dolayısıyla genel haciz yoluyla takip yapılamaz. Bu alacaklar için ilâmlı icra yoluyla takip yapmak gerekir.

Özel hukuk ilişkilerinden kaynaklanan para alacakları için genel haciz yoluyla takip yapılabilir. Burada paradan maksat kural olarak tedavülde olan Türk parasıdır. Ancak, alacak yabancı para alacağı ise, hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği belirtilerek yabancı para üzerinden de takip yapılabilir (İİK m. 58/II, b. 3; TBK m. 99/II). Altın para herhangi bir kıymetli mal hükmünde olduğundan, bu alacaklar için genel haciz yoluyla takip yapılamaz, ilâmlı icra yoluna başvurmak gerekir. Para alacakları dışında, bir hukukî ilişkiden dolayı teminat gösterme borcu altına giren teminat borçlusu, bu teminatı göstermezse, alacaklı, borçluyu teminat göstermeye zorlamak için yine genel haciz yoluyla takip yapar.

İcra Hukukunda Görev ve Yetki

İlâmsız icra takibi icra dairesinden yapılır. Bu konuda görevli icra mercii icra dairesidir.

Yetki bakımından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’ndaki yetkiye ilişkin hükümlere atıf yapılmıştır (İİK m. 50). 1086 sayılı Hukuk Usulü Kanununun yapılan atıflar Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır (HMK m. 447/2). Bu nedenle, para alacağı için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (HMK) geçerli olan genel yetki ve özel yetki kuralları, genel haciz yoluyla takipte icra dairesinin yetkisi bakımından da geçerlidir. Bunun sonucu olarak genel yetkili icra dairesi, borçlunun yerleşim yerinin bulunduğu yer icra dairesidir. Ayrıca özel yetki kuralları da takipte geçerliliğini korumaktadır. Ancak, akdin yapıldığı yer icra dairesi, Hukuk
Muhakemeleri Kanunu’ndaki şartlar aranmadan (yani borçlu veya vekilinin takibin yapıldığı sırada orada bulunması) yetkili olacaktır. Bunun yanında ek bir yetki olarak, ihtiyati hacizden sonraki takipler, ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde de yapılabilir (İİK m. 258, 50).

İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin değildir, bu nedenle icra dairesi yetkisiz olduğunu kendiliğinden gözetemez; borçlunun icra dairesinin yetkisiz olduğu yolunda ödeme emrine itirazda bulunması gerekir. Yetki konusundaki hükümler kamu düzenine ilişkin olmadığından, icra dairesi hakkında da taraflar yetki sözleşmesi yapabilir ve yetkisiz olan bir icra dairesini yetkili hale getirebilirler ya da süresinde itiraz edilmeyerek yetkisiz icra dairesi yetkili hale getirilebilir (HMK m. 18).