İHTİYATİ HACİZ İÇİN BAŞVURU DAVA DİLEKÇE ÖRNEĞİ
İhtiyati haciz başvuru dilekçesi örneği (Kambiyo senedi)
Borçlu hakkında haciz işlemlerine geçilebilmesi için, kural olarak icra müdürlüğünde başlatılacak olan icra takibinin, borçlu hakkında kesinleşmiş olması gerekir. Bunun istisnası ihtiyati hacizdir.
İhtiyati haciz dilekçesi nasıl hazırlanır?
İhtiyati haciz kararı, mahkemeden talep edilir. Borçlunun kaçması, mal kaçırması, adres değiştirmesi ihtimallerinin bulunduğu durumlarda, diğer şartlar da mevcutsa, alacaklı, mahkemeye müracaat edip, ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Ancak mahkemeler, her alacak için ihtiyati haciz kararı vermezler. Alacağın varlığının, yargılamayı gerektirdiği durumlarda, mahkemeden ihtiyati haciz kararı almak neredeyse imkansızdır. (Örneğin fatura alacağı)
Vadesi geçtiği halde ödenmeyen bir kambiyo senedi borçlusunun, illa kaçma, mal kaçırma ve adres değiştirme girişiminde bulunması gerekmez. Alacaklının mahkemeye bu hususu ispat zorunluluğu yoktur. Mahkeme sadece, senedin kambiyo senedi vasfında olup olmadığıyla, vadesinin geçip geçmediğiyle ilgilenir.
İhtiyati haciz, dava açıldıktan sonra veya dava açılmadan önce istenebilir. Dava açıldıktan sonra, yanlız davaya bakan mahkemeden ihtiyati haciz talep edilebilir.
Uygulamada, özellikle vadesi geçtiği halde ödenmemiş çek ve senetler için, mahkeme ilamları için, sözleşme vekalet ücretleri için ve kredi sözleşmelerindan kaynaklı borçlar için ihtiyati haciz yoluna başvurulduğunu sıkılıkla görmekteyiz. Biz bu nedenle, elinde kambiyo senedi bulunan bir alacaklının ihtiyati haciz dilekçesini nasıl hazırlayacağı konusunu anlatmaya çalışacağız.
İhtiyati haciz için müracaat edilen mahkeme, borçluyu dinleyip dinlememekte serbesttir. Ancak uygulamada genellikle dinlenmemesi yoluna gidilmekte ve şartları mevcutsa, ihtiyati haciz kararı verilmektedir. Özellikle kambiyo senetlerinde, borçlunun dinlenmesi, ihtiyati haciz kararının verilme sürecini uzatacağından ve ihtiyati haciz başvurusundan haberdar olan borçlunun mal kaçırma, adres değiştirme veya kaçmasına olanak tanıyacağından, vadesinde ödenmemiş bir kambiyo senedi için borçlunun dinlenmemesi gerektiği kanaatindeyiz.
İhtiyati haciz kararı için mahkemeler, genellikle, alacaklı tarafından, alacağın %15’i kadar teminat şartı yatırılmasını aramaktadırlar. Rakam arttıkça, bu tutarın da azalması mümkündür. (Örn. 1 milyon TL alacak için %15 yerine %10 gibi…) Bunun amacı, alacaklının ileride haksız çıkması durumunda, borçlu için güvence oluşturmaktır. Mahkeme dosyasına yatırılacak bu teminat, borçlu muvafakat etmedikçe, ihtiyati hacizden feragat edilmedikçe veya takip tüm borçlular açısından kesinleşmedikçe, alacaklıya iade edilmez.
Elinde kambiyo senedi bulunan bir alacaklının, ihtiyati haciz kararı için müracaat etmesi gereken mahkeme, Asliye Ticaret Mahkemesi’dir. (Yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi) Kira ilişkisinden doğan alacaklar için, ihtiyati hacze, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından karar verilir. İlamlı takiplerde ise, ilamı veren mahkeme türüne göre ilgili mahkemeden talep edilebilir. (Örneğin İş Mahkemesi tarafından verilen bir ilam için ihtiyati haciz kararını, iş mahkemesi verir.)
Kambiyo senediyle ihtiyati haciz dilekçesinde talep edilebilecek alacak, asıl alacaktır. Yani faiz talep etmeniz mümkün değildir.İhtiyati hacze konu edilecek evrak çek ise, ve muhatap bankadan çek yaprak bedeli tahsil edilmişse, ihtiyati hacizde bu tutarın asıl alacaktan düşülmesi gerekmektedir.
İhtiyati haciz dilekçesi, dava dilekçesi gibi hazırlanır. Ekler ve vekaletname sureti dosyaya eklenir. Adliyede tevzii bürosundan dilekçe işleme konulur.
Evrak asıllarının, nadiren de olsa, tevzii bürosundan mahkeme kalemine gideceği süreçte dosyadan düşmesi, kaybolması gibi riskler bulunduğundan, evrak asıllarının, dosyanız mahkemesine ulaştıktan sonra, mahkeme kalemine ibraz edilmesinde fayda vardır.
Kambiyo takipleri için ihtiyati haciz dilekçesi örneğine aşağıdadır.
………………….. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE
İHTİYATİ HACİZ TALEBİNDE
BULUNAN (ALACAKLI) :…………………..(T.C Kimlik No:…………………)
VEKİLİ :Av.
KARŞI TARAF (BORÇLU) :……………………. (T.C Kimlik No:…………………)
……………………………./İST
KONU : İhtiyati haciz isteminden ibarettir.
ALACAK MİKTARI :30.000,00 TL
AÇIKLAMALAR :
1- Borçlu…………tarafından müvekkile verilen ../../2015 vadeli, 10.000 TL bedelli, ../../2015 vadeli 10.000,00 TL bedelli, ../../2015 vadeli, 10.000 TL bedelli toplam 30.000,00 TL bedelli 3 adet senet, vadesinde ödenmemiştir.
2- Borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, Sayın Mahkemenizce uygun görülecek teminat karşılığı, borçlunun, borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için ihtiyati haciz talep etme zarureti hasıl olmuştur.
HUKUKİ NEDENLER : TTK sair yasal mevzuat
DELİLLER : ../../2015 vadeli, 10.000,00 TL bedelli, ../../2015vadeli, 10.000,00 TL bedelli, ../../2015vadeli, 10.000,00 TL bedelli 3 adet senet aslı, sair her türlü yasal delil.
SONUÇ VE İSTEM :Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, Borçlunun, borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine karar verilmesini vekaleten saygılarımla talep ederim.
İhtiyati Haciz Talep Eden
Vekili
Av…………………
Eki: Onaylı vekaletname sureti
Senet fotokopileri
Not: Senet asılları, mahkeme kalemine ibraz edilecektir.
………………………………ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
İHTİYATİ HACİZ İSTEYEN
(ALACAKLI) : …..
T.C Kimlik No: ……..
VEKİLİ : Av….
KARŞI TARAF(BORÇLU) : ….
VEKİLİ :……..
TEBLİĞİN KONUSU : Fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla , ihtiyati haciz talebinde bulunulan borçlu hakkında 2004
SAYILI İCRA VE İFLAS KANUNU ‘ NUN 259.MADDESİNİN 2. FIKRASINA GÖRE ” ANCAK ALACAK BİR İLAMA MÜSTENİD İSE TEMİNAT ARANMAZ ” maddesine göre ……. – TL alacağının tahsilini teminen borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesi talebidir.(Faiz vs.taleplerimiz esas takibe geçilirken talep edilecek olup , bu
haklarımızı saklı tutuyoruz.)
OLAYLAR :
1–Müvekkilim ……. hakkında ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas Sayılı Dosyası ile ancak takibe konu senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığı ve alacaklı tarafa borcu olmadığını belirterek, aleyhine yürütülen takibin iptaline, kötü niyetli takipten dolayı % 20 sinden az olmamak kaydıyla para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesini Bafra İcra Hukuk Mahkemesinin …. Esas Sayılı dosyası ile talep etmiş, yapılan yargılama neticesinde …. İcra Hukuk Mahkemesinin …… Tarih …. Esas, …. Karar ile Müvekkilim Ramazan ERKEN in davasının KABULÜNE, Bafra İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyası üzerinden yürütülen icra takibinin iPTALİNE, DAVALI TARAFIN AĞIR KUSURU BULUNDUĞUNDAN, TAKİP KONUSU ALACAĞIN YÜZDE 20 Sİ OLAN ….. TAZMİNAT VE TAKİP KONUSU ALACAĞIN %10 U OLAN … PARA CEZASININ TAHSİLİNE karar verilmiştir. (…. İcra Hukuk Mahkemesinin Gerekçeli Kararı Ektedir. )
– Davalı Tarafın anılan kararı temyiz etmesi sonucu Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 18.04.2012 gün, 2011/27604 Esas, 2012/13033 Karar numaralı kararı ile Yerel Mahkeme Kararı ONANMIŞ ve KESİNLEŞMİŞTİR. ( Yargıtay İlamı Ektedir. )
2–2004 sayılı İcra İflas Kanunun 259. Maddesinin 2. Fıkrasına göre ; ” ANCAK ALACAK BİR İLAMA MÜSTENİD İSE TEMİNAT ARANMAZ ” maddesi gereği TEMİNATSIZ İHTİYATİ HACİZ İSTEME LÜZUMU DOĞMUŞTUR. ( Bu Hususta Yargıtay İlamı Ektedir . )
3–Borçlu menkul ve gayrimenkullerini alacaklıdan kaçırmak amacıyla üçüncü kişilere devretme ve bu şekilde alacaklıdan mal kaçırma hazırlıklarına başlamıştır. Borçlu üzerlerine kayıtlı olan mallarını devretmeleri halinde alacağımızı tahsil etme imkanımız kalmayacaktır.
4 –Alacağımızın tehlikede olduğu bellidir. Bu durumda İcra İflas Kanununun 259. maddesinin 2. Fıkrasının öngördüğü koşullar olayda bulunduğundan TEMİNATSIZ İHTİYATİ HACİZ KARARI İSTEME ZORUNLULUĞU HASIL OLMUŞTUR.
İhtiyati Haciz Kararı kesinleşmiş bir mahkeme ilamına dayandığı için İcra İflas Kanununun 259. Maddesinin 2. Fıkrasına göre GEREKLİ OLAN TEMİNATIN MÜVEKKİLİMDEN ALINMADAN borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ediyoruz.
HUKUKİ SEBEPLER : İcra İflas Kanunu ve İlgili yasa hükümleri
SUBUT SEBEPLERİ : Yerel Mahkeme Kararı, Yargıtay İlamı vb….
SON İSTEK : Yukarıda izah olunan nedenler karşısında işin mahiyet ve müstaceliyetine binaen KARŞI TARAFA TEBLİGAT VE DURUŞMA YAPILMAKSIZIN, ayrıca alacak bir ilama dayandığından dolayı 2004 SAYILI İCRA VE İFLAS KANUNUNUN 259. MADDESİNİN 2. FIKRASINA GÖRE ” ANCAK ALACAK BİR İLAMA MÜSTENİD İSE TEMİNAT ARANMAZ” fıkrası gereği MAHKEMENİZCE TEMİNAT İSTENMEKSİZİN alacağımız ……..- TL Karşılığında borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarıyla, araçlarına banka mevduat hesaplarına ve üçüncü kişilerdeki alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, mahkeme masrafları, avukatlık ücretinin ve diğer tüm masrafların borçlular üzerine bırakılmasına karar verilmesini bilvekale arz ve talep ederim.25.09.2012
Alacaklı Vekili
Av……………
Eki: 1-) Vekaletname
2-) …İcra Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş Kararı
3-)Yargıtay İlamı
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2012/17636
KARAR NO. 2013/1888
KARAR T. 07.02.2013
> İHTİYATİ HACİZ İSTEMİNDE GÖREVLİ MAHKEME (Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu Yönünde Açık Düzenleme Bulunmadığı – Basit Yargılama Usulüne Tabi Olan İşler Yönünden Genel Görevli Mahkeme Olan Sulh Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu)
> BASİT YARGILAMA USULÜNE TABİ OLAN İŞLER YÖNÜNDEN GENEL GÖREVLİ MAHKEME (Sulh Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu – İhtiyati Haciz İsteminin Sulh Hukuk Mahkemesinde Görüleceği)
> İHTİYATİ HACİZ İSTEMİ (Basit Yargılama Usulüne Tabi Olan İşler Yönünden Genel Görevli Mahkeme Olan Sulh Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu)
> SULH HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞU (İhtiyati Haciz İstemi) 6100/m. 114 2004/m. 257, 258
ÖZET : İhtiyati haciz talebi ile ilgili olarak basit yargılama usulüne tabi olduğu hususunda hiçbir tereddüt bulunmayan bu talepler yönünden, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönünde açık düzenleme bulunmadığı, bu durumda basit yargılama usulüne tabi olan işler yönünden genel görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmakla, talebin dava şartlarından olan görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi hukuka uygundur.
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalı B…Ltd. Şti. aleyhine 03.02.2012 gününde verilen dilekçe ile ihtiyati haciz istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; HMK 114/1-c maddesindeki görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen 06.02.2012 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle,
SONUÇ : Usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 07.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.
YEREL MAHKEME İLAMI
T.C.
KOZAN (DEĞİŞİK İŞ KARAR)
1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2012/6 D.İş
KARAR NO: 2012/6
Alacaklı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde; müvekkilinin borçludan 20.000.-TL alacağı olduğunu, borçlunun çekin vadesi gelmiş olmasına rağmen halen müvekkiline olan borcunu ödemediğini, bu sebeple borcun herhangi bir rehin ile de teminat altına alınmamış olduğundan borçluların borca kafi gelecek miktardaki menkul ve gayrimenkul malları ile sair üçüncü şahıslarda bulunan hak ve alacakları üzerine ihtiyaten haciz vaazına karar verilmesini istemiş olmakla işin müstaceliyeti göz önünde bulundurularak mürafaa icrasına mahal olmadığı anlaşılmakla, dilekçe ve ekleri incelendi.
G. DÜŞÜNÜLDÜ:
Alacaklı vekili dilekçesinde izah ettiği üzere borçlunun alacaklıya 20.000,00.-TL borçlu olduğunu, iş bu borcun vadesinin hulul eylemiş olup çeke müstenid bulunduğu iddia edildiği gibi rehinle de temin edilmediği dilekçeye bağlı çekin tetkikinden anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir, mahkemelerin görevleri 1-4. Maddeler arasında düzenlenmiş, 4. maddede Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren dava ve işler sayılırken 4/1-Ç maddesinde bu kanun ve diğer kanunların Sulh Hukuk Mahkemesi veya Sulh Hukuk Hakimini görevlendirdiği davaları şeklinde bir ifadeye yer verilmiştir.
Basit Yargılama usulü 6100 sayılı HMK’nın 316-322 maddeleri arasında düzenlenmiş 316/1-A maddesinde Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren tüm dava ve işlerin basit yargılama usulüne göre görüleceği, yine 316/1-C maddesi de ihtiyati haciz taleplerinin basit yargılama usulüne göre görüleceği ifade edilmiştir.
HMK sistematiğine göre; genel görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, Asliye Hukuk Mahkemelerinde kural olarak; yazılı yargılama usulü uygulanır. Bunun dışında basit yargılama usulünün uygulandığı dava ve işlerin Asliye Hukuk Mahkemesinde görülebilmesi için buna ilişkin açık bir düzenlemenin bulunması gerekir. Örneğin; 2942 Sayılı kamulaştırma kanunun 37. maddesinde bu kanundan kaynaklanan dava ve işlerin Asliye Hukuk Mahkemelerinde basit yargılama usulüne göre görüleceği, 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7. maddesine göre bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin sözlü yargılama usulüne göre görüleceği, HMK’nın 447. maddesinde diğer yargılama usullerine atıf yapılan hallerde basit yargılama usulü hükümlerinin uygulanacağının hüküm altına alındığı, 5490 sayılı nüfus kanunun 36. maddesinde bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin kuruluş ve görevleri hakkındaki kanunun 2/1 ve 4. maddelerinde bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi) Sıfatıyla görüleceği hüküm altına alınmıştır.
HMK’nın 316/1-Ç maddesinde sayılan nafaka davaları basit yargılama usulüne tabi olarak kabul edilmiş olmasına rağmen, 4787 sayılı kanundaki özel hüküm sebebiyle Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Sıfatıyla bu davalara bakıldığı, yine HMK’nın 316/1-D maddesinde sayılan hizmet ilişkisinden doğan davaların basit yargılama usulüne göre 5521 sayılı kanundaki Özel Hüküm sebebiyle Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Sıfatıyla görüldüğü, yine HMK’nın 382/1-A-2. maddesinde sayılan ad ve soyadın değiştirilmesi davalarının 5490 sayılı kanunun 36. Maddesindeki özel hüküm sebebiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde basit yargılama usulüne göre görüldüğü açıktır.
İhtiyati Haciz talepleri ise; dava niteliğinde değil, iş niteliğindeki taleplerdir. İhtiyati haciz İİK’nun 257. ve devamı mad. düzenlenmiş, görevli mahkemenin genel hükümlere göre belirleneceği İİK’nun 258. maddede düzenlenmiştir. Bu atıf sebebiyle HMK’nın 316/1-C maddesinde basit yargılama usulüne tabi bir iş olarak düzenlenen ve HMK’daki bu açık hüküm sebebiyle HMK’nın 4/Ç bendi kapsamında nitelendirilmesi gereken bu iş yönünden, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna dair açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Böyle bir açık düzenleme bulunmaması sebebiyle basit yargılama usulüne tabi olan dava ve işlerde genel görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinin ihtiyati haciz talebine ilişkin işlerde görevli olması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında, ihtiyati haciz talebi ile ilgili olarak basit yargılama usulüne tabi olduğu hususunda hiçbir tereddüt bulunmayan bu talepler yönünden, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönünde açık bir düzenleme bulunmadığı, bu durumda basit yargılama usulüne tabi olan işler yönünden genel görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmakla, talebin dava şartlarından olan HMK’nın 114/1-C maddesindeki görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Talebin HMK’nın 114/1-C maddesindeki görevsizlik nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alacaklı tarafça sarf edilen 59,25.-TL mahkeme giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dair; red kararının tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 06.02.2012