Hukuk Genel Kurulu: “Ön inceleme duruşması yapılmadan karar verilemez”
T.C YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 2014/18431
Karar No : 2014/426
Özet: Ön inceleme işlemlerinin dosya üzerinden yapılarak tahkikat duruşmasına geçilmesi ve esas hakkında karar verilmesi mümkün değildir.
Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nden verilen 10.07.2012 gün ve 2012/1 E.2012/4 K. sayılı karar temyiz mahkemesi sıfatıyla Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ndan çıkan 03.04.2013 gün ve 2012/181355 E.2013/413 K. sayılı ilam ile onanmıştır. Davacı tarafından karar düzeltilmesi isteminde bulunulmuştur.
KARAR DÜZELTME İSTEYEN: Davacı
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46 ve izleyen maddeleri uyarınca hakim aleyhine açılan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine tazminat istemiyle açılan davada, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nce ilk derece mahkemesi sıfatıyla, “davanın reddine” dair verilen 10.07.2012 tarihli karar, davacının temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulu’nun 03.04.2013 tarihli kararıyla onanmış olup; davacı tarafça onama kararına karşı karar düzeltme isteminde bulunulmaktadır.
Hukuk Genel Kurulu’nda 6100 sayılı HMK’nun 137/2. maddesi dikkate alındığında taraflar çağrılıp ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikat duruşmasına geçilip geçilmeyeceği ön sorun olarak tartışılmıştır.
Konunun anlaşılabilmesi için dosyadaki inceleme safhası ve ön incelemenin niteliği hakkında kısaca bilgi verilmesi gereklidir.
Dosyadaki inceleme safhası; dava dilekçesinin esasa kayıt edilmesini müteakiben tensip zabtı, dava ve cevap dilekçesinin karşılıklı tebliğinden sonra da dosya üzerinden 28.05.2012 tarihli ön inceleme tutanağı düzenlenmiştir. Heyetçe yapılan görüşme sonunda; “davanın konusu itibariyle hakim eyleminden kaynaklanan tazminat belirleme talebi olduğu anlaşılmakla tarafların üzerinde tasarruf edebilecekleri bir konu olmadığı ve dolayısıyla tarafların sulhe teşvik edilmesi veya tarafların sulh olabilecekleri miktar belirlemesi söz konusu olamayacağından, bu aşamada tarafların ayrıca ön inceleme duruşmasına davet edilmesine gerek olmadığı” gerekçesi ile ön inceleme duruşmasının yapılmamasına karar verildikten sonra taraflar tahkikat duruşmasına çağrılmış ve esas hakkında karar verilmiştir.
Ön incelemenin niteliğine gelince; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hukukumuzda ilk derece yargılamasının beş temel aşamadan oluşması öngörülmüştür. Bunlar sırası ile; dilekçelerin karşılıklı verilmesi, ön inceleme, tahkikat, sözlü yargılama ve hükümdür. Bu aşamalar içinde yeni olan ise ön inceleme aşamasıdır.
Yargılamanın gereksiz yere uzamasının engellenmesi; mahkemenin ve tarafların yargılamada gereken hazırlığı davanın başında yapmasının sağlanması bakımından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile dilekçelerin verilmesinden sonra ve tahkikat aşamasından önce gelmek üzere “ön inceleme” adıyla yeni bir yargılama aşaması kabul edilmiştir. (H.Pekcanıtez/O.Atalay/M.Özekes, Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları, 11 Bası, 2011, s.375376).
6100 sayılı HMK’nun 137.maddesinde, ön incelemenin kapsamı, HMK 138. maddesinde ön inceleme aşamasında dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazlar hakkında verilecek kararlar, HMK 139.maddesinde ön inceleme duruşmasına davet, HMK 140.maddesinde ise yapılması zorunlu olan ön inceleme duruşması düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK ön incelemenin kapsamı başlıklı 137.maddesinde; dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, 138. madde dikkate alınarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar vereceği, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebileceği, ön inceleme duruşmasında tarafların iddia ve savunmaları kapsamında uyuşmazlık konularını tam olarak belirleyebileceği, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapacağı, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik edeceği ve bu hususların tutanağa geçirileceği belirtilmiştir. Ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar ile sınırlı olmak üzere tanık dinleme, belge inceleme, bilirkişi görüşü alma, keşif yapma ve yemin teklif etme gibi işlemler yapılabilir, ancak tahkikat yönelik işlemler yapılamaz.
HMK 137. maddenin ikinci fıkrasında ise ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği düzenlenmiştir. Gereksiz duruşmalara ilişkin uygulamadaki eski alışkanlıkların devam etmesinin kesin olarak önüne geçilmesi amacıyla Kanun koyucu, ön inceleme aşaması tamamlanmadan ve bu aşamada alınması gereken kararlar alınmadan tahkikat aşamasına geçilmesini ve tahkikat için duruşma günü belirlenmesini kesin bir ifade ile (emredici nitelikteki bir düzenlemeyle) yasaklamıştır. (H.Pekcanıtez/ O.Atalay/ M.Özekes, Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları,11. Bası, 2011, s.375-376).
Görüşmeler sırasında azınlıktan kalan bir kısım üyeler tarafından; dosya üzerinden yapılmış olsa da bir ön incelemenin yapıldığını, bu aşamadan sonra geri dönülerek ön inceleme yapılmak üzere kararın bozulmasının usul ekonomisi açısından doğru olmayacağı savunulmuş ise de, yukarıda belirtilen 6100 sayılı HMK 137/2 maddesi dikkate alındığında, ön inceleme duruşması ve duruşmada yapılması gerekli olan işlemler yapılmadan tahkikat duruşmasına geçilemeyeceği, bu düzenlemenin emredici nitelikte olduğu gerekçesiyle kabul edilmemiştir.
Tüm bu hususlar dikkate alındığında, dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra öncelikle dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazların incelenmesi; bu konularda yine dosya üzerinden olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, dosya üzerinden karar verilemeyen dava şartları ile ilk itirazlar hakkında karar verilmek ve diğer ön inceleme işlemlerini yapmak üzere tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi, 6100 sayılı HMK 137 ve 140.maddelerine göre ön inceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra, tahkikat duruşmasına geçilmesi gerekirken, ön inceleme işlemlerinin dosya üzerinden yapılarak tahkikat duruşmasına geçilmesi ve esas hakkında karar verilmesi doğru bulunmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Açıklanan gerekçeyle, davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile “onama” yönündeki Hukuk Genel Kurulu’nun 03.04.2013 gün ve 2012/181355 E. 2013/413 K. sayılı kararının kaldırılması ve Özel Dairenin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 10.07.2012 tarihli kararının bozulması gerekir.
SONUÇ: Davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Hukuk Genel Kurulunun 03.04.2013 gün ve 2012/181355 E.2013/413 K. sayılı kararının kaldırılmasına, Özel Dairenin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 10.07.2012 tarihli kararının 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince yukarıda açıklanan gerekçeyle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine, 02.04.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.