Overbooking Hakkında Önemli Bilgiler

Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacizle ilgili kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilinecek midir?

Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacizle ilgili kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilinecek midir?

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. mad­desinde, ara karar niteliğinde olsa bile, ihtiyatî tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ile bu taleplerin kabulü hâlin­de itiraz üzerine verilecek kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabileceği ifade edilmiştir.

a) İhtiyatî Tedbirle İlgili Kararlar Konusunda İstinaf İncelemesi;

aa) İhtiyatî Tedbir Talebinin Kabulü Halinde Kanun Yolu

İhtiyati tedbir taleplerinin kabulü halinde başvurulabilecek kanun yolunun belirlenmesinde, kararın karşı tarafın dinlenerek verilmesi ile dinlenmeden verilmesi hallerinde farklıklar bulunmaktadır.

aaa) Karşı Tarafın Yokluğunda Verilen Kabul Kararına Karşı Kanun Yolu

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 394/1 maddesi gereğince, karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü kararlarına karşı itiraz yo­luna başvurulabilir. Bu türden kararlara karşı, doğrudan istinaf yoluna başvurulması mümkün değildir. Başka bir anla­tımla; ihtiyatî tedbir talebi karşı tarafın yokluğunda değer­lendirilmiş ve kabulüne karar verilmişse, bu karara karşı ancak itiraz yoluna başvurulabilecektir. Bu şekilde bir karar istinaf incelemesi için gönderilecek olursa, Bölge Adliye Mahkemesi’nce işin esası hakkında bir karar verilmeksizin istinaf talebinin duruşma yapılmaksızın usulden reddine karar verilmelidir.

bbb) Karşı Tarafın Huzurunda Verilen Kabul Kararına Karşı Kanun Yolu

Hukuk Muhakemeleri Kanunu sistematiğinde, karşı tara­fın huzurunda verilen ihtiyatî tedbir kararlarına karşı hangi kanun yolunun kullanılabileceği konusunda bir açıklık bu­lunmamaktadır. Ancak, kanun ancak karşı tarafın yoklu­ğunda verilen ihtiyatî tedbir kararlarına karşı itiraz yoluna başvurulabileceğini kabul ettiğinden, karşı tarafın huzurun­da verilen ihtiyatî tedbir kararma karşı, itiraz yoluna başvurulması mümkün değildir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 28.10.2013 Tarih, 2013/14261-18951 Esas ve Karar sayılı ila­mında da bu hususa işaret edilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 394/5 maddesinde itiraz hakkında verilen karara karşı istinaf ka­nun yoluna başvurulabileceği ifade edilmiş, 341/1 madde­mde de, ihtiyatî tedbir talebinin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilece­ği kabul edilmiştir. Bu düzenlemeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde, istinaf yoluna başvurulabilecek karar, ihtiyatî tedbir talebinin kabulü halinde itiraz üzerine verilen karardır. Kanun, karşı tarafında huzurunda verilen ihtiyatî tedbir kararlarına karşı itiraz yolunu kabul etmediği gibi bu karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği konusunda da bir düzenlemeye yer vermemiştir. Karşı tarafın huzurunda verilen ihtiyatî tedbir kararları da, nihaî karar niteliğinde bulunmadığından, bu kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı düşünülebilir. Ancak bu düşüncenin sakıncalı sonuçlar doğurabileceğini kabul etmek gerekir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 28.10.2013 Tarih, 2013/14261 Esas ve Karar sayılı ilamında, karşı tarafın huzurunda verilen ihtiyatî tedbir kararma karşı kanun yolu bulunmadığını kabul etmiştir. Kanaatimce bu görüş yerinde değildir, zira 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 394/1 maddesinde kapatılan kanun yolu, sadece itirazdır. İtirazı kabil olan karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyatî tedbir taleplerinin kabulüne dair karara vaki itirazın reddi halinde verilen karar ile karşı tarafın huzurunda verilen ihtiyatî tedbir kararının niteliği ve sonuçları arasında gerek şeklen gerekse esas yönünden bir fark bulunmamaktadır. Kaldı ki böyle bir kabul, karşı tarafı sırf kanun yolunu kullanma hakkım elde edebilmek adına davet edildiği karar duruşma­sına gitmemesi sonucunu doğurur. Başka bir yönden değer­lendirilecek olursa; aleyhine ihtiyatî tedbir kararı verilen ta­raf, huzurunda verilen ihtiyatî tedbir kararma karşı hiçbir kanun yoluna başvuramazken, yokluğunda verilip de huzu­runda itirazen yapılan inceleme neticesinde reddedilen ihti­yatî tedbir kararma karşı istinaf yoluna başvurabilecektir. Bu durum, aynı türdeki kararlar bakımından farklı denetim im­kânları ortaya çıkaracağından kabul edilebilir değildir. Bu yönleriyle, aleyhine ihtiyatî tedbir kararı verilen tarafın hu­zurunda verilen karara karşı itiraz yoluna başvurulması im­kânı olmadığı düşünülebilirse de, bu karara karşı doğrudan istinaf yoluna başvurulabileceğini kabul etmek gerektiği ka­naatinde olduğumu ifade etmeliyim.

Diğer taraftan, bir karara karşı kanun yolu bulunup bu­lunmadığı noktasında tereddüde düşüldüğünde, hak arama hürriyetinin önünü açabilecek bir değerlendirme yapılmalı ve bu hakkın kullanılabilmesine imkân sağlanması ve Avru­pa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında hak ihlaline neden olunmasının önüne geçilmesi düşüncesiyle, bu kararların kanun yolu incelemesinin yapılması gerektiği de unutulmamalıdır.

ccc) Kabul Kararına İtiraz Üzerine Verilen Karara Karşı Ka­nun Yolu

İlk derece mahkemelerinin ihtiyatî tedbir taleplerini, karşı tarafın yokluğunda inceleyip kabulü yönünde karara bağ­laması halinde, verilen bu karara karşı itiraz yoluna başvu­rulabileceği; buna karşılık, karşı tarafın huzurunda verilen ihtiyatî tedbir kararlarına karşı itiraz yolunun öngörülmedi­ğine yukarıda değinmiştim. Bu nedenle, bu başlıkta değinilecek olan kanun yolu, karşı tarafın yokluğunda verilen ihti­yati tedbir kararına karşı, itiraz üzerine ilk derece mahkeme­lerince verilecek karara karşı başvurulabilecek kanun yoludur.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun gerek 341/1, gerekse 394/5 maddelerinde karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyatî tedbir kararma itiraz üzerine verilen karar ne olursa olsun bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuru­labileceği kabul edilmiştir. İtiraz üzerine, itirazın kabulü ile ihtiyatî tedbirin kaldırılması, itirazın reddiyle ihtiyatî tedbirin devamı ya da talebin kısmen kabulüyle ihtiyatî tedbirin şeklinin değiştirilmesi ya da teminata bağlanması kararları­nın tümüne karşı istinaf kanun yoluna başvurulması mümkündür.

Bu başlık kapsamında kalan kararların istinaf incelemesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 394/5-2. cümle hükmü gereğince Bölge Adliye Mahkemesi tarafın­dan öncelikli olarak incelenecek ve kesin olarak karara bağ­lanacaktır.

ddd) İhtiyatî Tedbir Talebinin Reddi Halinde Kanun Yolu

İlk derece mahkemelerinin ihtiyatî tedbir talebinin reddi yönünde vermiş olduğu kararlara karşı itiraz yoluna başvurulamamaktadır. Bu kararlar, gerek karşı tarafın yokluğunda gerekse huzurunda verilmiş olsun, istinaf incelemesine tâbi­dir. (6100 sy. HMK m. 341/1) Bu kararlar da, Bölge Adliye Mahkemesi’nce öncelikli olarak incelenerek, kesin olarak karara bağlanacaktır. İşte bu kararlardan istinaf kanun yolu açık olup da, bu kapsamda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması mümkün değildir. Bölge Adliye Mahkemesi’nce geçici hukukî koru­ma tedbirlerine ilişkin verilen kararlar kesindir. (HMK m. 362/1-f) Bu noktada bölge adliye mahkemelerinin geçici hukuki koruma niteliğinde karar verip veremeyeceği sorunu üze­rinde durmak gerekecektir. Hemen belirtmek gerekir ki bu konuda kanunda açık bir düzenleme bulunmadığı gerekçesi ile bölge adliye mahkemelerinin geçici hukuki korumalara karar veremeyeceği savunulmakta ise de; bu görüşü katıl­mak mümkün değildir. Kümülatif bir atıf maddesi olduğu konusunda doktrinde tam bir görüş birliği olan HMK’nın 36O.maddesindeki atıf gereği bunun mümkün olduğu açık­tır. Diğer yandan HMK’nın 357.maddesinde bölge adliye mahkemesinde yapılamayacak işlemler açıkça sayılırken bu sayılanlar arasında geçici hukuki korumalarına yer veril­memesi kanun koyucunun bilinçli bir tercihidir. Bir başka açıdan bakıldığında bölge adliye mahkemelerinin sadece denetim mahkemeleri olmayıp aynı zamanda vakıa denetimi yapan hüküm mahkemeleri olduğu gözden uzak tutulmadı­ğında da bunun mümkün olduğu sonucu kendiliğinden çıkmaktadır.

bb) İhtiyati Hacizle İlgili Kararlar Konusunda İstinaf İncelemesi

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 265/1 maddesi uya­rınca, borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin da­yandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. Aynı Kanun’un 265/11 maddesi gereğince, menfaati ihlal edilen üçüncü kişi­lerin de ihtiyatî haciz kararma itiraz etmelerinin mümkün olduğu ifade edilmiştir. Kanun, 265/V maddesinde ise, itiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilece­ğini hükme bağlamıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/1 maddesinde ise, ilk derece mahkemelerinden verilen ihtiyatî haciz taleplerinin reddi ile bu taleplerin kabulü hâlinde, iti­raz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvuru­labilir.

Yukarıda borçlu dinlenmeden verilen ihtiyatî tedbir ka­rarlarına itiraz kanun yolu kapalı olmasına karşılık, istinaf yolunun açık olduğunu açıklamış bulunuyoruz. İhtiyatî ha­cizde yer verilen düzenleme de, ihtiyatî tedbirin paralelinde olduğundan borçlu dinlenmeden verilen ihtiyatî haciz karar­ları aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulmasının mümkün olduğunu belirtmek ve gerekçeleri konusunda ihtiyatî ted­birlerle ilgili yukarıda yapmış olduğumuz açıklamalara atıf yapmakla yetiniyoruz.

İhtiyati haczin önemine binaen uygulamanın nasıl olması gerektiğini açıklamak yerinde olacaktır.

a) İlk derece mahkemesinden talep edilen ihtiyati haczin reddi halinde alacaklı bu karara karşı istinafa başvurduğunda başvuru haklı ise istinaf mahkemesi red kararını kaldırıp İhtiyati hacze karar verebilecek, istinaf talebi haksız ise istinaf talebinin reddine karar verebilecektir.

b) İlk derece mahkemesinden talep edilen ihtiyati haczin kabulu halinde borçlu bu karar karşı ilk derece mahkemesine itiraz edecek itirazın reddi halinde bu karar karşı borçlu istinaf yoluna başvurabilecek, istinaf mahkemesi yaptığı incelemede istinaf talebini haklı görür ise ihtiyati haciz kararın kal­dırabilecek, istinaf talebini haksız görür ise istinaf talebini reddedecektir. İlk derece mahkemesinin verdiği ihtiyati haciz kararına itirazın kabul edilmesi halinde bu kez alacaklı istinaf yoluna başvurabilecek, istinaf mahkemesi yaptığı incelemede istinaf talebini haklı görürse ihtiyati haciz kararı verebile­cek istinaf talebini haksız görür ise talebi reddedecektir.