GAYRİMENKUL SATIŞ VAADİ İLE KAT KARŞILIĞI İNŞAATTA GÖREVLİ MAHKEME
YARGITAY 3. Hukuk Dairesi
ESAS: 2014/185
KARAR: 2014/1619
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili ile davalı arasında …2.Noterliğinin 26.05.2003 gün ve 09535 yevmiye no.lu satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını, anılan sözleşme ile davalı tarafın yapacağı binadaki, nitelikleri kat karşılığı inşaat sözleşmesinde belirtilen bir adet apartman dairesini 22.11.2003 tarihinde müvekkiline teslim edeceğini vaadettiğini, ancak dava dışı arsa maliki ile yüklenici olan davalı arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin iptal edildiğini, böylece davalının edimini yerine getirmesinin imkansız hale geldiğini iddia ederek, davalıya ödediği 22.000 TL’nin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davanın 22.000,00 TL asıl alacak ile, takip tarihine kadar işlemiş 808,27 TL faiz üzerinden kabulüne, …6.İcra Müdürlüğünün 2012/2072 E. sayılı dosyası üzerinde devam eden takibe vaki itirazın bu miktar üzerinden iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda; dava konusu …2.Noterliğinin 26.05.2003 gün ve 09535 yevmiye no.lu satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın mesken niteliğinde olduğu, 4077 sayılı yasada tanımlandığı şekilde, davalı yüklenicinin satıcı, davacı alıcının tüketici olduğu anlaşılmakla; aynı yasanın 23. maddesi gereğince davaya bakmaya genel mahkeme değil Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi, yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
Hal böyle olunca; mahkemece, davanın Tüketici Mahkemesinde görülmek üzere, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
ESAS: 2014/185
KARAR: 2014/1619
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili ile davalı arasında …2.Noterliğinin 26.05.2003 gün ve 09535 yevmiye no.lu satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını, anılan sözleşme ile davalı tarafın yapacağı binadaki, nitelikleri kat karşılığı inşaat sözleşmesinde belirtilen bir adet apartman dairesini 22.11.2003 tarihinde müvekkiline teslim edeceğini vaadettiğini, ancak dava dışı arsa maliki ile yüklenici olan davalı arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin iptal edildiğini, böylece davalının edimini yerine getirmesinin imkansız hale geldiğini iddia ederek, davalıya ödediği 22.000 TL’nin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davanın 22.000,00 TL asıl alacak ile, takip tarihine kadar işlemiş 808,27 TL faiz üzerinden kabulüne, …6.İcra Müdürlüğünün 2012/2072 E. sayılı dosyası üzerinde devam eden takibe vaki itirazın bu miktar üzerinden iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda; dava konusu …2.Noterliğinin 26.05.2003 gün ve 09535 yevmiye no.lu satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın mesken niteliğinde olduğu, 4077 sayılı yasada tanımlandığı şekilde, davalı yüklenicinin satıcı, davacı alıcının tüketici olduğu anlaşılmakla; aynı yasanın 23. maddesi gereğince davaya bakmaya genel mahkeme değil Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi, yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
Hal böyle olunca; mahkemece, davanın Tüketici Mahkemesinde görülmek üzere, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.