Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

EVLİLİK ÖNCESİ DÜZENLENEN MEHİR SENEDİNİN HÜKMÜ

EVLİLİK ÖNCESİ DÜZENLENEN MEHİR SENEDİNİN HÜKMÜ

YARGITAY 3. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/15603
KARAR: 2014/1815

Taraflar arasında görülen kişisel eşyanın iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalılardan H… 08.04.2006 tarihinde evlendiğini, davalı H… ile babası olan diğer davalı A…’in evlilik öncesinde vermiş bulundukları 04.04.2006 tarihli mehir senedi ile müvekkiline 25.000 TL değerinde ziynet ve ev eşyasını bağışlamayı vaad ettiklerini, ancak davalıların mehir senedinde yazılı olan eşyalardan sadece ziynet eşyalarını aldığını, ev eşyalarının ise müvekkilinin babası tarafından alındığını ileri sürerek; ziynet eşyalarının değerinin mehir senedindeki bedelden mahsubu ile belirlenecek bedelden şimdilik 15.000 TL’nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 10.05.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 20.000 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın bir yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, esas yönünden ise davaya konu edilen mehir senedinin geleneklere uygun olarak ziynet ve ev eşyalarının alınmasından sonra müvekkilleri tarafından düzenlendiğini, bu nedenle senede davacı tarafından getirilen çeyiz eşyalarının dahi yazıldığını, ancak davacı ile davalı Hüseyin arasında anlaşmazlık çıkması üzerine eşyaların davacı tarafa teslim edildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalıların mehir senedinde belirtilen eşyaların bir bölümünü aldığı, bu nedenle davalıların almadıkları eşyaların bedelinden sorumlu bulundukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 17.654 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın tüm, davalı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ile davalı Hüseyin’in müşterek evlerinde kullanacakları eşyalar ile davacıya takılacak olan ziynet eşyalarının alınmasından sonra davaya konu mehir senedinin tanzim edildiği, bu suretle davalıların evliliğin tesisi için alınmış olan ziynet ve ev eşyalarını davacıya vermeyi vaad ettikleri, bilahare evliliğin sonlandırılması için dava açılması üzerine senette yazılı eşyalardan koltuk takımı ile halıların davalılarda kaldığı, diğer eşyaların ise davacıya teslim edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece; davalıların, uhdelerinde bulunan koltuk takımı ile halıların dava tarihindeki bedeli ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.