Disiplin Soruşturması Nasıl Yapılır?
Amaç:
Yükseköğretim Kurumları yönetici, öğretim elemanı ve memurları hakkında
yapılacak disiplin soruşturmalarında dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında
bilgi notudur.
Bilindiği üzere; Üniversitemiz yönetici, öğretim elemanı ve memurlarının
işlemiş oldukları disiplin suçlarına ilişkin işlemler; 2547 sayılı Yükseköğretim
Kanunun 53 üncü maddesi, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve
Memurları Disiplin Yönetmeliği ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
disipline ilişkin maddeleri (Madde 124-145 arası) çerçevesinde yürütülmektedir.
Disiplin soruşturmalarının usulüne uygun yapılması, disiplin
yaptırımlarının amacına ulaşması, Üniversitemiz birimleri tarafından yapılacak
disiplin soruşturmalarında uygulama birliğinin sağlanabilmesi, ileride çıkacak
uyuşmazlıklarda Üniversitemiz adının temsili açısından söz konusu mevzuat
hükümlerine uyulması konusunda hem akademik hem de idari personelin gereken
dikkat ve özeni göstermesi önem arz ettiğinden; aşağıda, anılan Kanun ve
Yönetmelik’e göre yürütülmesi gereken disiplin soruşturmaları ile ilgili dikkat
edilmesi gereken hususlara ver verilmiştir.
Genel Olarak:
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 inci maddesinin (A), (B), (C),
(D) ve (E) bentlerinde uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin
durdurulması ve kamu görevinden çıkarma cezalarını gerektiren eylemler
sayılmıştır. Böylelikle, karşılaşılabilecek her türlü davranış ve eylemin Kanunda
sınırlı olarak sayılmış olduğu söylenemez. Kanunda sayılan bu eylemler örnek
kabilinden olup sanığın eylemi Kanunda belirtilmiş olan eylemlere birebir
uymuyorsa; sanık hakkında, yaptığı eylemin nitelik ve ağırlık itibariyle benzer
olanları ile aynı tür disiplin cezaları verilir.
Soruşturmanın her aşamasında GİZLİLİK esastır.
Personel Dairesi Başkanlığı
Soruşturma Açmaya Yetkili Amirler: (Disiplin Yönetmeliği
Madde:3, 17 ve 18)
Rektör: Üniversitenin (Akademik ve İdari Personelin),
Dekan: Fakültenin (Akademik ve İdari Personelin),
Yüksekokul/Enstitü Müdürü: Yüksekokul/Enstitünün (Akademik ve İdari Personellerin),
Genel Sekreter: Genel Sekreterlik Personelinin
Fakülte/Yüksekokul/Enstitü Sekreteri: Birimlerdeki İdari Personelin,
disiplin amiridirler ve disiplin soruşturması açmaya yetkilidirler.
Üniversite ve bağlı birimlerinin yönetim kurulları aynı zamanda
disiplin kurulu olarak görev yaparlar.
Bölüm Başkanı, anabilim, ana sanat, bilim veya sanat dalı başkanları
ve Daire Başkanları görev alanları ile ilgili disiplin soruşturma
taleplerini en yakın disiplin amirine yaparlar. Bu talep gecikilmeden
uygulanmaya konulur.
Soruşturmaya yetkili amirler, soruşturmayı bizzat yapabilecekleri
gibi soruşturmacı tayini suretiyle de yaptırabilirler.
Eğer öğretim elemanlarından soruşturmacı tayin edilmişse, bu
kimselerin sanığın akademik unvanına veya daha üst akademik unvana
sahip olmaları şarttır. Yöneticiler hakkındaki soruşturmalarda unvan
eşitliği veya üstlüğü aranır. Disiplin kurullarında profesörlerle ilgili
hususların görüşülmesinde doçent ve yardımcı doçentler, doçentlerle
ilgili hususların görüşülmesinde de yardımcı doçentler disiplin
kurullarına alınmazlar.
Soruşturma Onayı ve Soruşturmacı Tayini:
(Soruşturma Onayı (Soruşturmacı Tayini) Yazı Örneği İçin Tıklayınız – EK- 1)
Soruşturmayı açan disiplin amiri, soruşturma onayında kimin hakkında
soruşturma açtığını ismen ifade etmeli ve soruşturma konusunu somut olarak
belirtmelidir. İsnat edilen suçun 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 inci
maddesinin hangi bendi kapsamında değerlendirileceğinin ifade edilmemesi
gerekir.
Soruşturma açıldığında fail bilinmiyorsa; soruşturmacının faili
belirlemesinden sonra, ismen hakkında soruşturmanın sürdürülebilmesi için
disiplin amirinden yazılı onay alınması gereklidir.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 3
Soruşturma Açma ve Ceza Vermede Zamanaşımı (657 Sayılı
Kanun Madde-127):
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 127 nci maddesinde disiplin
suçlarında iki tür zamanaşımı öngörmüştür. Bunlardan birincisi soruşturmaya
başlama zamanaşımı, ikincisi ise ceza verme zamanaşımıdır.
Maddenin 1 inci fıkrasına göre soruşturmaya başlama zamanaşımında
disiplin amirinin suçun işlendiği hangi tarihte öğrendiği sabit ise, bu tarih
zamanaşımının başladığı tarihtir.
Fiilin işlendiğinin öğrenildiği tarih, disiplin amiri kademesinde olayın
kayıtlara giriş tarihidir.
Ancak bu konuda yanlışlığa meydan vermemek için işlemlerin süre yönünden
başlangıç tarihi olarak evrakın genel evrak kaydına giriş tarihinin esas alınması
isabetli olacaktır.
Danıştay’ın soruşturmaya başlama zamanaşımı konusunda farklı kararları
bulunmaktadır.
Ceza vermede zamanaşımı ise öğrenme tarihinden değil, fiilin işlendiği
tarihin ertesi gününden itibaren işlemeye başladığından buna dikkat edilmesi,
soruşturma raporlarının başlangıç kısmında disiplin suçunun işlendiği ve öğrenildiği
tarihlerin yıl, ay ve gün olarak açıkça belirtilmesi çok önemli ve gereklidir.
Sonuç olarak gerek soruşturmanın açılışında, gerekse yürütülmesinde ve
sonuçlandırılmasında 657 sayılı Kanunun 127 nci maddesinde öngörülen
zamanaşımı sürelerine uyulması zorunludur.
Disiplin amirine intikal etmemiş bir suçun, işlendiği tarihten 2 (iki) yıl
geçtikten sonra öğrenilmesi halinde 1 (bir) ve 6 (altı) aylık zamanaşımı sürelerinin
önemi kalmaz.
Çünkü maddenin son fıkrasına göre suçun işlendiği ne zaman öğrenilmiş
olursa olsun, işlendiği tarihten itibaren 2 (iki) yıllık süre dolmadan soruşturma
açılarak, sonuçlandırılmış ve cezanın verilmiş olması zorunludur. Bu süre içinde
işlemler tamamlanarak ceza verilmemişse artık yapılacak bir işlem yoktur.
Mesela suçun işlenmesinden 2 (iki) yıl geçtikten sonra suçun işlendiği
öğrenilmiş ise veya 2 (iki) yıllık sürenin dolmasına 7 (yedi) gün kala soruşturma
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 4
açılmış ve soruşturma sırasında bu 7 (yedi) gün dolmuşsa artık ceza verilemez.
Suç, ceza verme yetkisi bakımından zamanaşımına uğramıştır.
Ceza Kovuşturması ile Disiplin Soruşturmasının Bir Arada
Yürütülmesi (657 sayılı Kanun Madde-131):
Yönetici, öğretim elemanı, memur veya diğer görevlilerin işlemiş oldukları
bir eylem; hem disiplin hukuku hem de ceza hukuku açısından bu kişilerin
sorumluluğuna gidilmesini gerektirebilir. Bu durumda söz konusu kişi hakkında
ceza kovuşturmasına başlanmış olması, disiplin sorumluluğuna gidilmesine engel
olmadığı gibi disiplin kovuşturmasını da geciktirmez. Sanığın Türk Ceza Kanunu’na
göre mahkûmiyetine hükmolunması ya da olunmaması, disiplin cezasının
uygulanmasına engel olmaz. Aynı şekilde disiplin soruşturması veya sonuçları, ceza
soruşturmasını da etkilemeyecektir.
Mahkeme kararları ışığında konunun değerlendirilmesi:
Ancak uygulamada aynı eylem hakkında verilen bazı ceza mahkemesi kararlarının,
disiplin cezası verilirken göz önünde bulundurulacağı kabul edilmektedir. Örneğin;
ceza yargılaması sonucunda verilen mahkeme kararında suçun sanık tarafından
işlenmediği, suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçeleriyle ya da meşru müdafaa,
zorda kalma, kanun hükmünün yerine getirilmesi gibi hukuka uygunluk nedenlerinin
bulunması nedeniyle beraat kararları verilmiş ise ilgili hakkında disiplin cezası
verilmeyecektir.
Öte yandan; ceza mahkemesinin bazı kararları, disiplin cezası vermeye
yetkili makamların takdir yetkisini ortadan kaldırmamaktadır. Genellikle,
“şüpheden sanık yararlanır” ilkesi uyarınca delil yetersizliği sebebiyle verilen
beraat kararlarının, kamu davasının düşmesine karar verilmesinin, ceza
yargılaması sonunda verilen mahkûmiyet hükmünün ertelenmiş (tecil) olmasının,
ilgili hakkında soruşturma izni verilmemiş olması nedeniyle ceza yargılaması
yapılamaması durumlarının disiplin makamlarını bağlamayacağı kabul edilmektedir.
Disiplin hukuku her ne kadar ceza hukuku kavramlarını büyük ölçüde
kullansa da gerek amacı, gerekse sonuçları bakımından ikisi birbirinden oldukça
farklıdır. Bu nedenle her iki soruşturma usulü birbirinden farklı ve bağımsız
yürür, sonuçları ve etkisi de birbirinden bağımsızdır.
Bu nedenle personel hakkında ceza soruşturması açılması mutlaka disiplin
soruşturması açılmasını gerektirmeyeceği gibi; ceza soruşturmasına başlanmış
olması fiil veya davranış disiplin suçu oluşturuyorsa disiplin soruşturması
açılmasını engellemez ve geciktirmez.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 5
Burada dikkat edilmesi gereken husus, bir soruşturma usulünde kullanılan
kimi delillerin, özellikle ceza soruşturmasında elde edilen delillerin disiplin
soruşturmasına da dayanak oluşturacağıdır.
Ne var ki, ceza soruşturmasında alınmış olan savunma, disiplin
soruşturmasındaki savunma yerine geçmez.
Ancak ceza soruşturmasında verilen kararlar genellikle disiplin
soruşturmasının sonuçlarını da etkiler.
Soruşturmanın Süresi (Disiplin Yönetmeliği Madde-22):
Soruşturma, soruşturmacı tayini suretiyle yapılacaksa, soruşturma kararı
gecikmeksizin soruşturmacıya bildirilir.
Soruşturma kararını tebliğ alan soruşturmacı, soruşturmayı, 2 (iki) ay
içinde bitirir. Eğer soruşturma söz konusu 2 (iki) aylık süre içerisinde
bitirilemiyorsa, soruşturmacı gerekçeli olarak ek süre talebinde bulunur.
(Ek Süre Talebi Yazı Örneği İçin Tıklayınız-EK 2)
Soruşturmanın İşlemleri (Disiplin Yönetmeliği Madde-23):
Soruşturmacı, 23 üncü maddede belirtilen, disiplin soruşturmasının
gerektirdiği her türlü işlemi yapmakla görevli ve yetkilidir;
Evrak İncelemesi – Delil Toplaması ve Değerlendirmesi,
İfadelerin Alınması,
Özlük Durumunun Araştırması, (Ödül, başarı belgesi vb.)
Sonuç Çıkarma.
Evrak İncelemesi – Delil Toplaması ve Değerlendirmesi:
Soruşturma konusu olay hakkındaki evrakın incelenmesi, delillerin
toplanması ve ilgili mevzuat hükümlerinin dikkatle değerlendirilmesi büyük önem
taşır.
Bu sebeple, olayı veya iddiaları açıklığa kavuşturabilecek her türlü delilin
eksiksiz toplanmasına, şikâyetçi ya da itham edilenler tarafından incelenmesi
istenilen kayıt, belge ve diğer delillerin tamamının incelenip değerlendirilmesine
gereken önem gösterilmelidir.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 6
Değerlendirmeye alınmayanların ise değerlendirilmesine neden gerek
görülmediği hususuna raporda açıklık getirilmelidir.
Maddedeki, “… Her soruşturma işlemi bir tutanakla tespit olunur.
Tutanakta, işlemin nerede, ne zaman yapıldığı, işlemin mahiyeti, kimlerin katıldığı,
ifade alınmış ise soruları ve cevapları belirtecek şekilde düzenlenir …” hükmü
gereğince soruşturmacının yer tespiti, olay yeri incelemesi, alınan ifadeler vb. her
işlemin bir tutanakla tespit edilmesi zorunludur.
İfadelerin Alınması:
(Yeminli Katip Görevlendirilmesi İçin Tıklayınız-EK- 3)
(Bilirkişi Yemin Tutanağı İçin Tıklayınız-EK-4)
(Bilirkişi İfade Tutanağı İçin Tıklayınız-EK-5)
Soruşturmada, olayın aydınlığa kavuşturulabilmesi bakımından alınacak
ifadeler de büyük önem taşır.
Varsa önce şikâyetçi veya muhbir dinlenir. Şikâyetçi veya muhbir
çağrıldığında, dilekçesi/beyanı kendisine gösterilmek suretiyle imzanın kendisine
ait olup olmadığı sorularak ifadesinin alınmasına başlanmalı, kendisinden olayın
meydana geldiği yer, zaman, nasıl gerçekleştiği ve varsa görgü tanıklarının
bulunup bulunmadığı sorulmalıdır. Ancak şikâyet veya ihbarda yer alan iddialar
yeterince açık ise soruşturmanın sağlıklı sonuçlandırılması için önce şüphelinin
ifadesi de alınabilir.
(Müşteki İfade Tutanağı İçin Tıklayınız-EK-6)
Disiplin amirinin bizzat yaptığı suç tespiti nedeniyle açılan disiplin
soruşturmasında, bu konudaki tespitin ne olduğu, olay, yer, tarih, saat, şüpheli vs.
belirtilerek tutanağa bağlanmalıdır.
Bu husustaki bilgiler yeterli değilse, disiplin amirinden tamamlayıcı bilgi
istenmelidir.
Bu hususta Yönetmelikte şekil şartı getirilmediğinden yazılı bilgi istenmesi
yeterli olur.
Disiplin amirinin kendi yaptığı tespitin yukarıdaki somut ve yeterli bilgiyi
içermemesi verilecek muhtemel cezanın yargıdan dönmesine yol açabileceğinden,
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 7
disiplin amirine saygısızlık endişesiyle bu tamamlayıcı çalışmanın yapılmaması,
disiplin amiri için de olumsuzluk teşkil edebilir.
Yönetmelikte bir hüküm bulunmamakla birlikte ifade için çağrılacaklara
veya yazılı ifade isteneceklere makul bir süre (teamüle göre 7 gün) verilmelidir.
Ancak delillerin karartılması, zaman içinde ifade vereceklerin etki altında kalması
gibi ihtimaller söz konusu ise bu kadar süre verilmeyebilir.
Yönetmelik gereğince tanık ifadeleri yeminli olarak alınır. İfadeler,
soruların sözlü olarak sorulup cevabın hemen yazılmasıyla “ifade tutanağı”
şeklinde alınabileceği gibi, soruların yazılı olarak verilmesiyle “yazılı ifade”
şeklinde de alınabilir.
Şikâyetçi, tanık ve şüphelilerin ifadeleri ayrı ayrı alınmalı, birbirleri ile
karşılaşmalarına meydan verilmemelidir.
(Tanık İfadeye Davet Yazısı İçin Tıklayınız-EK-7)
(Tanık İfade Tutanağı İçin Tıklayınız-EK-8)
Gerekli olması halinde daha önce dinlenmiş bulunan tanık veya şüphelinin
ifadesi tekrar alınabilir.
Soruşturmacı ifadeyi gerektiğinde istinabe suretiyle de yaptırabilir.
İfade veren kişiye başka bir diyeceğinin bulunup bulunmadığı mutlaka
sorulmalı ve bu husus tutanağa geçirildikten sonra ifade imzalatılmalıdır.
Tanık ifadesinin yazılı istenmesi söz konusu ise, buna ilişkin yazıda ilgiliden
ifadesinin doğru olduğuna yemin ettiğini belirtmesi de istenmelidir.
Özlük Araştırması:
(Yazı Örneği İçin Tıklayınız EK-9)
Disiplin Yönetmeliğinin 15 inci ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
125 inci maddesinin 2 nci ve 3 üncü fıkrası gereğince ceza artırımı veya indirimi
yapılabilmesi için sanığın çalışmalarının olumlu ve disiplin durumunun Personel
Daire Başkanlığından sorulması ve alınacak cevaba göre sanığa verilmesi teklif
edilecek cezanın değerlendirilmesi gereklidir.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 8
Sonuç Çıkarma:
Soruşturmalarda, sağlıklı ve tutarlı bir sonuca ulaşmak için soruşturma
konusu fiilin hukuki unsurlarının açık ve ayrıntılı bir şekilde belirlenmesi, sanığın
lehindeki ve aleyhindeki bütün kanıtların toplanması, raporda belirtilmesi ve
değerlendirilmesi şarttır.
Soruşturma raporunda sebep ve sonuçların açıkça belirtilmesi, raporun
bölümler arasında herhangi bir çelişkiye meydan verilmeyerek gerekli bağlantı ve
dengenin sağlanması ve böylece sağlıklı bir sonuca ulaşılması gereklidir.
Savunma Alınması (657 sayılı Kanun Madde-130):
(Sanık İfade Davet Yazısı İçin Tıklayınız-EK-10)
(Sanık İfade Tutanağı İçin Tıklayınız-EK-11)
Savunma, disiplin ve ceza hukukunun en önemli unsurudur.
Yargıtay ve Danıştay’ın yerleşik içtihatlarına göre savunma almadan sanığa
ceza verilemez. Bu husus 657 sayılı Kanunun 130 uncu maddesinde de açıkça
vurgulanmıştır.
Demek ki disiplin soruşturmasında en fazla dikkat edeceğimiz hususlardan
biri usulüne uygun bir savunma alma işleminin yapılıp yapılmadığı olmalıdır.
Maddedeki “soruşturmayı yapan” sözünden soruşturmacı değil, bizzat
disiplin amirinin anlaşılması gerekmektedir. Danıştay 3 üncü Dairesinin
29/05/1973 gün, E.1972/272, K.1973/269 sayılı kararında “soruşturmayı yapan”
sözünden müfettiş veya muhakkikin (soruşturmacının) değil, disiplin cezası
vermeye yetkili amir olarak disiplin amirinin anlaşılması gerektiği vurgulanmıştır.
Gerek Danıştay’ın anılan kararı, gerekse aynı yöndeki Devlet Personel
Başkanlığı görüşleri yükseköğretim disiplin sistemi için de emsal alınırsa
soruşturmacıların savunma almaları söz konusu olmayıp, bu durumun kusurlu ya da
suçlu konumundaki kişilerden ifade yoluyla bilgi alınması ya da ön savunma
şeklinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu karar ve görüşler paralelinde tüm soruşturmalarda soruşturmacının
raporunun sunmasından sonra, onun teklifi de dikkate alınarak ceza verilmeden
önce, sanığın ayrıca yazılı savunmasının yetkili makam veya disiplin kurulu
tarafından alınması zorunludur.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 9
(Savunma Davet Yazısı İçin Tıklayınız-Ek – 12)
(Savunma Tutanağı Yazısı İçin Tıklayınız-Ek – 13)
Yer Değiştirme Etkisi (Disiplin Yönetmeliği Madde-21):
Sanığın Görev yaptığı üst kuruluşu değiştirmiş olması,
Yükseköğretim Kurumu’nu veya statüsünü değiştirmiş olması,
Kurumundan ayrılmış olması, suç sırasında bağlı olduğu yükseköğretim
kurumu veya üst kuruluş tarafından disiplin cezasının verilmesine
engel olmaz.
Memuriyetten veya akademik görevden (emeklilik vb. nedenlerle) ayrılmış
da olsalar, bu görevlerde bulundukları sırada işledikleri suçlardan dolayı kamu
görevlileri hakkında disiplin soruşturması açılır. Zaten maddede “… kurumundan
ayrılmış olması … disiplin soruşturmasının başlatılmasına, … tamamlatılmasına …
disiplin cezası verilmesine engel olmaz.” denilerek bu husus açıkça vurgulanmıştır.
Yine kamu görevinden ayrılmamakla birlikte gerek yükseköğretim kurumu
içinde gerek yükseköğretim kurumları arasında ve gerekse diğer kurumlar
arasında yer değiştirmiş (13/b veya naklen atama gibi) olanlar ile memurluktan,
akademik statüye veya tersine ya da başka statüye geçenler için de madde hükmü
uygulanacaktır.
Ayrılanlar hakkındaki soruşturmayı, suçu işlediği dönemde bağlı olduğu
disiplin amirinin açması, soruşturmadaki sorumluluğun suçun işlendiği dönemdeki
unvana göre belirlenmesi gerekir.
Ancak ayrıldığı dönemde hakkında soruşturma açacak amire eşit veya daha
üst seviyede bir göreve atananlar için soruşturmanın, son görevde amir olan kimse
veya tarafından açılması gerekir.
Soruşturma Raporu (Disiplin Yönetmeliği Madde-25):
(Örnek Soruşturma Raporu İçin Tıklayınız-EK-14)
Soruşturma tamamlandığında bir soruşturma raporu hazırlanır.
Soruşturma raporuna, soruşturma onayının açıklanması ile başlanır.
Bu kısımda soruşturma emrini veren makam, soruşturma emrinin tarih ve
numarası, daha sonra da soruşturmanın konusu, soruşturulanın kimliği, suç tarihi,
soruşturmaya başlama tarihi ve soruşturmanın sona erdiği tarih belirtilir.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 10
Daha sonra soruşturma sırasında yapılan işlemler (alınan ifadeler, toplanan
deliller, sanığın çalışma ve hal durumu, savunma özeti gibi) açıklanır. Olayın hukuki
yönü tartışılır.
Raporun sonuç kısmında suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse
Yönetmelikteki hangi maddenin hangi bendindeki hangi eylemi oluşturduğu
konusundaki kanaat gerekçeli olarak belirtilir. Sanık hakkında önerilen cezanın ne
olduğu, 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesinin 2 nci fıkrası gereğince tekerrür
varsa bir üst cezanın, aynı maddenin 3 üncü fıkrası gereğince de bir alt ceza
uygulanıp uygulanmayacağı sonuç ve teklif kısmında açıkça belirtilmek suretiyle
rapor tamamlanır.
Soruşturma raporu ve dosya bir üst yazı ile dizi pusulasına bağlanarak
soruşturma emrini veren makama sunulur.
Soruşturma Raporunda:
İncelenen ve soruşturulan konuyla ilgili fiil ve durumların ne olduğu,
bunların kanun ve yönetmelikteki karşılığı açık şekilde belirtilmeli,
İtham edilen kişinin yararına ve zararına olan tüm kanıtlar, özlük ve
disiplin durumu değerlendirilmeli,
Sonucu etkilemeyecek gereksiz açıklamalara girilmemeli, bütün
soruşturma konularını kapsayacak nitelikte olmasına özen
gösterilmeli, yapılan incelemeler eksiksiz şekilde aksettirilmeli,
konular, objektif bir tutumla yaklaşılmalı, getirilen teklifin sebep ve
hukuki dayanakları açıkça belirtilmeli,
Bir önceki bölümün bir sonraki bölümü açıklayıcı ve geliştirici
nitelikte olmasına, bölümler arasında uyum bulunmasına dikkat
edilmeli,
Kullanılan yasal ve mesleki deyim ve kelimelerin seçimi ve
kullanılmasında isabetli ve özenli davranmalı,
Türk Ceza Kanununda suç olarak nitelendirilen terimlere
gerekmedikçe yer verilmemelidir.
Varsa belge asıl ve suretleri bir dizi pusulasına bağlanarak rapora
eklenir. Rapor gecikilmeksizin onay merciine tevdi edilir.
Bazen sanığın kişiliğinde gerçekleşen veya hukuki durumunda meydana
gelen bir değişiklik sonucu ceza verilmesine veya verilen cezanın uygulanmasına
imkân kalmaz.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 11
Disiplin Cezalarını Düşüren Haller:
Ceza tebliğinden önce memurun ölmesi,
Suçlunun lehinde yeni bir kuralın konması,
Cezanın değişmesi ve fiilin disiplin suçu olmaktan çıkması,
Zamanaşımı,
Disiplinle ilgili af kanunu çıkarılmasıdır.
Böyle durumlarda olayın esasına girilmeden cezayı düşüren sebep
açıklanarak, soruşturmacı tarafından disiplin amirine soruşturmanın kaldırılması
için teklifte bulunulur. Söz konusu haller, dosya disiplin amirine geldikten veya
ceza verildikten sonra ortaya çıkmışsa, disiplin amiri veya disiplin kurulu
tarafından cezanın düştüğüne karar verilir.
GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA TEDBİRİ
Görevden Uzaklaştırma (657 sayılı Kanun Madde-137): Devlet
kamu hizmetinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülen
üst kuruluşlar ile yükseköğretim kurumu yöneticileri, öğretim elemanları,
memurlar ve diğer personel hakkında soruşturmanın herhangi bir safhasında
alınabilen ihtiyati bir tedbirdir.
Yetkili Makam (Disiplin Yönetmeliği Madde-27, 657 sayılı
Kanun Madde-138): Görevden uzaklaştırmaya yetkili kişi atamaya yetkili
amirdir.
Rektörlerin görevden uzaklaştırılabilmesi için Yükseköğretim Genel
Kurulunun kararı şarttır. Bütün görevden uzaklaştırma kararları atamaya yetkili
amirlere ve Yükseköğretim Kurulu’na bildirilir.
Görevden Uzaklaştıran Yetkilinin Sorumluluğu (657 sayılı
Kanun Madde-139):
Görevinden uzaklaştırılanlar hakkındaki soruşturmaya, görevden
uzaklaştırmayı izleyen 10 (on) iş günü içinde başlanması şarttır.
Bu süre içinde soruşturmaya başlamayan ve bu işlemi keyfi olarak veya
garaz ya da kini dolayısı ile yaptığı, yaptırılan soruşturma sonunda anlaşılan
yetkililerin; hukuki, mali ve cezai sorumluluğuna gidilir.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 12
Görevden Uzaklaştırılanların Hak ve Yükümlülüğü (657 sayılı
Kanun Madde-141):
Görevden uzaklaştırılanlara; uzaklaştırıldıkları süre içinde aylıklarının üçte
ikisi ödenir. Ayrıca kanunların öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan
faydalanmaya da devam ederler.
Görevinden uzaklaştırılanlar hakkında göreve tekrar başlatılmalarının
zorunlu olduğu hallerden biri gerçekleşirse (Madde-143), söz konusu kişilerin
kesilmiş olan üçte bir aylıkları kendilerine ödenir. Bundan başka görevden uzakta
geçirdikleri süre; derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin dereceye
yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı, üst dereceye
yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak ve akademik
yükselme için gerekli bekleme süresinden sayılmak suretiyle değerlendirilir.
Tedbirin Kaldırılması (657 sayılı Kanun Madde-142):
Soruşturma sonunda, kamu görevinden çıkarma cezası önerilme dışında; görevden
uzaklaştırma tedbiri, atamaya yetkili amirler ile inceleme veya soruşturma ile
görevli Yükseköğretim Disiplin Kurulu Üyeleri’nce; Yükseköğretim Denetleme
Kurulu üyelerince uzaklaştırılanlar, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nca derhal
kaldırılır.
Görevden uzaklaştırma tedbirini kaldırmayan görevli hakkında görevden
uzaklaştıran yetkilinin sorumluluğu hakkındaki hüküm (Madde-139) uygulanır.
Göreve Tekrar Başlatılmasının Zorunlu Olduğu Haller (657
sayılı Kanun Madde-143):
Hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri alınmış olmakla birlikte;
o Soruşturma sonunda yetkili makam veya mercilerce hakkında kamu
görevinden çıkarılmadan başka bir disiplin cezası verilenler,
o Ceza kararından evvel haklarındaki disiplin kovuşturması af ile
kaldırılanlar bu kararların kesinleşmesi üzerine ya da tedbirin üç ay
sürmesi halinde derhal göreve iade edilirler.
Amirin Takdiri (657 sayılı Kanun Madde-144): Eğer
soruşturmaya konu olan eylemler, hizmetin devamına engel değilse; görevden
uzaklaştırma tedbiri, tedbirin kaldırılması usulüne uyularak (Madde-142) her
zaman kaldırılabilir.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 13
Cezanın Uygulanması (657 sayılı Kanun Madde-132):
Bu madde bakımından “disiplin cezasının verildiği tarih” kavramı önem
taşımaktadır. Bundan cezanın kararlaştırıldığı tarihi mi, yoksa ilgiliye tebliğ
edildiği tarihi mi anlayacağız?
Doğal olarak cezanın kararlaştırıldığı tarih, aynı zamanda verildiği tarih
sayılmaktadır. Ancak ceza alan personelin bundan haberi yoktur.
Bu nedenle örneğin kamu görevinden çıkarma cezası verilmiş; ancak bu ceza
çıkarma cezasının karara bağlandığı tarihten; diyelim ki 10 (on) gün sonra
personele tebliğ edilmişse, bu 10 (on) güne ait mali, sosyal ve diğer haklar ne
olacaktır?
Bu konu zaman zaman tereddütlere yol açmaktadır. Ancak Danıştay’ın fiilen
görevde geçirilen süreye ait hakların ilgililere verilmesi gerektiğine dair kararları
karşısında, özlük hakları yönünden cezanın verildiği tarihin değil, sanığa tebliğ
edildiği tarihin esas alınması doğru olacaktır.
Kaldı ki maddenin 2 nci fıkrası aylıktan kesme cezası için getirdiği farklı
uygulama ile bu sorunu söz konusu ceza bakımından büyük ölçüde çözmüştür.
Benzeri düzenlemenin daha ağır cezalar için de getirilmesi daha doğru olurdu.
Cezaların uygulanması için kesinleşmesinin beklenmesi ve verilen disiplin
cezalarının sıralı disiplin amirlerine, kamu görevinden çıkarma cezasının da ayrıca
Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmesi, ayrıca soruşturmadan Yükseköğretim
Denetleme Kurulu Teşkilat, Görev ve Çalışma Usulleri Yönetmeliği’nin 21 inci
maddesi uyarınca Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na bilgi verilmesi gereklidir.
Cezanın kesinleşmesinin beklenmesi bu bildirimler bakımından çok
önemlidir. Çünkü kesinleşmeyen, fakat ilgili yerlere bildirilmiş olan cezanın itiraz
veya başka nedenlerle değiştirilmesi veya tamamen kaldırılması söz konusu olursa
tekrar bildirim yapılması gerekecek, bu da resmi işlemlerde kargaşaya yol
açacaktır.
İtiraz, İtiraz Süresi ve Yapılacak İşlem (Disiplin Yönetmeliği
Madde-48, 657 sayılı Kanun Madde-135):
Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme
cezalarına karşı itiraz, kişinin bağlı olduğu kurumdaki disiplin kuruluna yapılabilir.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 14
Kişinin itirazının görüşüleceği toplantıya cezayı veren disiplin amiri katılamaz. Bu
şekilde kurulun oluşturulamaması halinde bir üst disiplin kurulu yetkilidir.
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına, kişinin bağlı olduğu
yükseköğretim kurumu aracılığıyla Yüksek Disiplin Kuruluna itiraz yapabilir. İlgili
yükseköğretim kurumu itiraza ilişkin dilekçe ve soruşturma dosyasını 7 (yedi) gün
içerisinde Yükseköğretim Kuruluna iletmekle yükümlüdür.
Disiplin amirleri ve disiplin kurulları tarafından verilen disiplin cezalarına
karşı yapılacak itirazlarda süre kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren 7 (yedi)
gündür. Bu süre içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir.
İtiraz halinde, itiraz mercileri kararı gözden geçirerek verilen cezayı
aynen kabul edebilecekleri gibi cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler.
İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin, kendilerine
intikalinden 30 (otuz) gün içinde kararlarını vermek zorundadırlar. Kaldırılan
cezalar özlük dosyasından çıkarılır.
İyi Halin Değerlendirilmesi (657 sayılı Kanun Madde-125/3.
Fıkra):
Kural olarak geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan (disiplin
cezası almamış) veya ödül veya başarı belgesi alan personele, 657 sayılı Kanunun
125 inci maddesinin 3 üncü fıkrası gereğince bir derece hafif ceza uygulanabilir.
Bu husus ceza verecek makam veya kurulların takdirine bırakılmıştır.
(“Uygulanabilir” ifadesinden bu husus açıkça belli olmaktadır.) Ancak takdir
yetkisi keyfi ve mutlak bir yetki değildir. İdari yargı mercilerinde bu yetkinin
yerinde kullanılıp kullanılmadığı denetlenebilmektedir.
Tekerrür uygulaması bakımından karar vermeden önce, sanığın son 5 (beş)
yıllık ceza durumuna ilişkin belgeyi nihai kararı verecek makam (ceza vermeye
yetkili amir veya kurul) tarafından ilgili birimden (Üniversitede Personel
Dairesinden) istenip, soruşturma dosyasına konularak değerlendirilmelidir.
Bu arada ilgili hakkında devam eden başka bir soruşturma varsa sağlıklı
sonuç almak ve hatalı değerlendirme yapmamak için ilgili birimden disiplin ve özlük
durumuna ilişkin bilginin soruşturmanın sonuçlanmasına yakın bir zamanda
istenmesi gerekir.
Başarılı veya çalışmaları olumlu olan görevlilere, bir alt ceza uygulanmama
nedeninin açıklanması zorunludur.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 15
Disiplin Suçunun Tekerrürü (657 sayılı Kanun Madde-125/2.
Fıkra):
Tekerrür için kural olarak disiplin cezası vermeye sebep olmuş bir fiil veya
halin cezaların özlük dosyalarından çıkarılmasına ilişkin süre içinde tekerrüründe
bir derece ağır ceza uygulanır. (süresi içinde aynı fiil veya halin tekrarı
gereklidir) Örneğin göreve geç kalması nedeniyle ceza alan personelin söz konusu
süre içinde göreve tekrar geç kalması halinde son ceza bir derece ağır olacaktır.
Personelin sonraki eylemi aynı cezayı gerektirse bile farklı fiil söz
konusu ise, tekerrür söz konusu olmayacaktır.
Aynı miktarda cezayı gerektiren fakat işlenen fiil veya halin farklı olduğu
suçların üçüncü defa işlenmesi halinde de ceza bir derece ağır olarak
uygulanacaktır. Konuyu örnekle açıklamak gerekirse; diyelim memurun ilk kez
işlediği suç bir günlük devamsızlık olsun. Bu suçun karşılığı olarak aylıktan kesme
cezası ile cezalandırıldığından bu cezanın özlük dosyasından silinme süresi 10 (on)
yıldır. Bu on yıl geçmeden memur yine bir gün devamsızlık gösterdiğinde bu suçun
karşılığı olarak yine aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması gerekmekte iken
tekerrür nedeniyle bir derece ağır olan kademe ilerlemesinin durdurulması cezası
verilecektir. Böylece cezaların caydırıcılığı ön plana çıkmakta ve bir defa ceza
aldığı halde uslanmayan memura daha ağır bir ceza verilmiş olmaktadır. Bu durum
“özel tekerrür” şeklinde adlandırılır. Ancak örneğimizde işlenen suçun
devamsızlık değil de görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek olduğunu
farz edelim. Bu ikinci suçun karşılığı da aylıktan kesmedir. Ancak birinci suç
devamsızlık iken ikinci suç farklı fiilden kaynaklanmıştır. Bu durumda ikinci fiil
dolayısıyla memura yine aylıktan kesme cezası verilecek ve ancak üçüncü uygulama
durumunda tekerrür uygulanacaktır. Buna da “genel tekerrür” denilmektedir.
Kısaca özetlemek gerekirse; özel tekerrürde aynı cezayı gerektiren aynı
fiilin cezaların özlük dosyasından silinme süresi içerisinde işlenmesi halinde bir
derece ağır ceza verilmektedir. Genel tekerrürde ise aynı disiplin cezasının
uygulanmasını gerektiren farklı fiillerin işlenmesi halinde üçüncü uygulamada
tekerrür uygulanacaktır. Yani iki farklı fiil nedeniyle cezaların özlük dosyasından
silinmesi süresi içerisinde iki aynı ceza verilmiş olup, üçüncü defa aynı ceza
verilmeyerek bir derece ağır ceza verilecektir.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 16
Öngörülmemiş Disiplin Suçları (657 sayılı Kanun Madde125/4. Fıkra):
Disiplin suçu sayılacak davranışlar 657 sayılı Kanunda tek tek sayılmakla
birlikte bazen kamu hizmetini aksatan, disiplini bozan ve kamu göreviyle
bağdaşmayan ve suç sayılacak bir davranışın tam olarak karşılandığı bir tarif
bulunmayabilir.
Böyle bir durumda soruşturma yapılırken, gerçekleştirilen eyleme benzer
bir tarifin 657 sayılı Kanunda olup olmadığına bakılarak, varsa işlenen fiile
benzeyen bir suç ve karşılığı ceza sanık hakkında uygulanacaktır.
Ancak burada önemli olan husus, 657 sayılı Kanunda en azından benzeri
bulunmayan bir davranış için ne olursa olsun zorlama yoluyla bir madde
uygulanarak ceza verilemeyeceğidir.
Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin uzantısı olarak Yönetmelikte tarif
edilmemiş bir suça ceza verilemez.
Süre Durdurma (Kademe İlerlemesinin Durdurulması)
Cezasının Uygulanmaması (657 sayılı Kanun Madde-125/5. Fıkra):
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinde memurların
tahsil durumlarına göre yükselebilecekleri derece ve kademeler belirlenmiştir.
Yine 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununda yardımcı doçentler,
doçentler ve profesörlerin 1 inci derecenin 4 üncü kademesine kadar
yükselebilecekleri öngörülmüştür.
Bütün bu hallerde sahip olduğu akademik unvana veya tahsil durumuna göre
yükselebileceği derecenin son kademesine kadar yükselmiş ve artık kademe
yönünden ilerleme imkânı kalmamış olanlar için kademe ilerleme cezası brüt
aylığın 1/4’ü ile 1/2’si arasında kesilmesi şeklinde uygulanacaktır.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur;
Sanığa verilen ceza aylıktan kesme cezasına dönüşmemektedir. Ceza yine
aynen kalmaktadır.
Ancak fiili ve hukuki imkânsızlık nedeniyle uygulama aylığın belli bir
kısmının kesilmesi şeklinde yapılmaktadır.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 17
Bu durumda olanlar aynı veya benzeri eylemi tekrar işlediklerinde tekerrür
nedeniyle bir üst ceza olan kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılacaklar
ve görevlerine son verilecektir.
Soruşturma Defteri Tutulması (Disiplin Yönetmeliği Madde-50):
Bu madde gereğince tüm üst kuruluşlarda, yükseköğretim kurumlarında,
rektörlükte ve tüm fakülte, enstitü ve yüksekokullarda bu maddedeki usule uygun
şekilde birer disiplin kütük defteri tutulması gerekmektedir.
Bu defterden ve içindeki kayıtların sağlıklı şekilde tutulmasından üst
kuruluşlarda ve rektörlükte genel sekreter, diğer kurumlarda sekreterler
sorumludur.
Bu defterin tutulması, soruşturmaların sağlıklı yürütülmesi ve personelin
durumunun izlenebilmesi bakımından oldukça önemlidir.
Dosyalama:
Soruşturma raporunun şekil yönünden de eksiksiz olması için;
o Usulüne uygun şekilde düzgün bir ifade ile silintisiz ve kazıntısız
şekilde yazılmış olması,
o Tarih, sayı, imza eksikleri bulunmaması,
o Dizi pusulasındaki sıra numaraları ile rapordaki açıklamalar arasında
bağlantı kurulması,
o Raporun tüm sayfalarının soruşturmacı tarafından parafe edilmesi,
o Raporu ve dizi pusulasının son sayfasında isim ve unvanlar açık
şekilde yazılarak üstünün imzalanmış olması, dikkat edilecek
hususlardandır.
Rapor kapağına tek sanıkla soruşturmalarda sanığın adı ve soyadı, birden
fazla sanıkla veya önemli bir konuyla ilgili soruşturmalarda konunun adı başlık
olarak konulabilir.
Basit bir soruşturma dosyası aşağıdan yukarı şöyle sıralanabilir;
1) Soruşturma emri ve varsa eki
2) İfade tutanakları
3) Özlük araştırması
4) Tebliğ tutanağı
5) Soruşturma raporu
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 18
6) Üst yazı
7) Dizi pusulası
Varsa tarih sırasına göre bu belgeler arasına şikâyet dilekçesi, bilirkişi
raporu, nöbet çizelgesi, demirbaş zimmet formu, ek süre isteme yazısı, ek süre
onayı gibi belgeler de eklenir.
Dosya Teslimi (Disiplin Yönetmeliği Madde-51):
Yukarıda değindiğimiz şekilde oluşturulan soruşturma dosyası, dizi pusulası
ekinde üst yazıya bağlanmak suretiyle soruşturma emrini veren makama en kısa
zamanda dosya halinde iletilmeli, işin gecikmemesi bakımından dosya genel
sekreter ve kurum sekreterleri tarafından takibe alınmalı, savunma alınması,
kurul gündemine alınması, raportöre tevdi vs. işlemler tamamlanarak işin
sonuçlanması sağlanmalıdır.
(Dizi Pusulası İçin Tıklayınız-EK-15)
(Soruşturma Bitimi Üst Yazı Örneği İçin Tıklayınız-EK-16)
(Dosya Teslim-Tesellüm Tutanağı İçin Tıklayınız-EK-17)
(Dosyasının Rektörlüğe Gönderilme Yazı Örneği İçin Tıklayınız Ek – 18)
Yazışma Şekli (Disiplin Yönetmeliği Madde-52):
Yazışma şekline ilişkin Disiplin Yönetmeliğinin 52 nci maddedeki ifadenin
herhangi bir iadeli taahhütlü mektup tarzında yazışma olarak anlaşılmaması
gerekir. Çünkü Tebligat Kanununda tebligat usulleri ve tebliğ şekli açıkça
belirtilmiştir.
Disiplin soruşturması işlemleri de idari tebligat hükümlerine tabidir. İdari
tebligat; kurum içinde yapılacak ise birim zimmet defteri vasıtasıyla, kurum
dışına yapılacak ise posta yoluyla ve iadeli/taahhütlü olarak yapılması
gerekmektedir.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 19
DİSİPLİN CEZASININ VERİLMESİ:
Disiplin Cezası Vermeye Yetkili Amir ve Kurullar (657 sayılı
Kanun Madde-126):
o Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri
tarafından,
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası görevlinin bağlı olduğu
kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra atamaya yetkili
amirler tarafından,
o Eğer kademe ilerlemesinin durdurulması cezası dekanlar için ise, bu
ceza disiplin amirinin teklifi üzerine Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile,
o Kamu görevinden çıkarma cezası disiplin amirlerinin bu yoldaki isteği
üzerine, Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile verilir.
Raportörlük (Disiplin Yönetmeliği Madde-38):
Kurullarda raportörlük görevi, başkanın görevlendireceği üye tarafından
yürütülür. Raportör, havale edilecek dosyanın incelenmesini en geç 5 gün içinde
tamamlar.
(Raportör Görevlendirme Yazısı İçin Tıklayınız-EK-19)
Görüşme Usulü (Disiplin Yönetmeliği Madde-39):
Kurulda, raportörün açıklamaları dinlendikten sonra işin görüşülmesine
geçilir. Kurul gerek görürse soruşturmacıları da dinleyebilir.
Fakat soruşturmayı yürüten kişi ya da kişiler hiç bir şekilde disiplin
kuruluna katılarak oy kullanamaz. Nitekim disiplin kurulu kararlarının sağlıklı ve
objektif olması; kararı veren kurul üyelerinin, olayı objektif
değerlendirebilmeleriyle mümkün olduğundan yargı kararlarında; Soruşturmacının
Disiplin Kuruluna Katılarak Oy Kullanmasının, Bu Disiplin Kurulu Tarafından Verilen
Disiplin Cezasını Hukuken Sakatlayacağı Belirtilmiştir.
Toplantı Nisabı (Disiplin Yönetmeliği Madde-37): (oturumu
açmak için yeterli üye sayısı)
Yükseköğretim Genel Kurulu, Yüksek Disiplin Kurulu olarak görev yapar.
Yüksek Disiplin Kurulu olarak Yükseköğretim Genel Kurulu’nun toplantı nisabı 14
kişidir. Diğer disiplin kurullarında toplantı nisabı kurul üye tam sayısının yarıdan
fazlasıdır.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 20
Oylama (Disiplin Yönetmeliği Madde-40):
Disiplin kurullarında her üye oyunu kabul veya ret yoluyla vermekle
görevlidir. Çekimser oy kullanılamaz. Kararlar toplantıya katılanların salt
çoğunluğu ile alınır.
Oylamada en son oyu Başkan kullanır. Oyların eşitliği halinde, başkanın
bulunduğu taraf çoğunluk sayılır. Karar özeti üyeler tarafından imzalanan bir
tutanakla saptanır.
Karar (657 sayılı Kanun Madde-126/3. Fıkra): Disiplin Kurulu
Ve Yüksek Disiplin Kurulu’nun Ayrı Bir Ceza Belirleme Yetkisi Yoktur, Cezayı
Kabul Veya Reddederler. Ret halinde atamaya yetkili amirler başka bir disiplin
cezası vermekte serbesttirler.
Karar Süresi (657 sayılı Kanun Madde-128) :
o Disiplin amirleri uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına,
soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren en geç 15 (on beş) gün
içinde karar vermek zorundadırlar.
o Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren hallerde
soruşturma dosyası, kararını bildirmek üzere yetkili disiplin kuruluna
15 (on beş) gün içinde tevdi edilir. Disiplin kurulu, dosyayı aldığı
tarihten itibaren 30 (otuz) gün içinde soruşturma evrakına göre
kararını bildirir.
o Kamu görevinden çıkarma cezası için disiplin amirleri tarafından
yaptırılan soruşturmaya ait dosya, Yüksek Disiplin Kuruluna
tevdiinden itibaren azami altı ay içinde bu kurulca, karara bağlanır.
Yüksek Disiplin Kurulu’nun Karar Usulü (657 sayılı Kanun
Madde-129):
Yüksek Disiplin Kurulu kendisine intikal eden dosyaların incelenmesinde,
gerekli gördüğü takdirde, ilgilinin özlük dosyasını ve her nevi evrakı incelemeye,
ilgili kurumlardan bilgi almaya, yeminli tanık ve bilirkişi dinlemeye veya naip tayin
etmek suretiyle dinletmeye, mahallinde keşif yapmaya veya yaptırmaya yetkilidir.
Hakkında kamu görevinden çıkarma cezası istenenler, soruşturma evrakını
inceleme, tanık dinletme, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya
vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptirler.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 21
Kararların Yazılması (Disiplin Yönetmeliği Madde-44) :
Kararlar, verdikleri tarihten itibaren en geç 15 (on beş) gün içinde,
raportörler tarafından, gerekçeli olarak ve oybirliği veya çoğunlukla verildiği
belirtilerek yazılır. Başkan ve üyeler tarafından imzalanır. Karşı görüşte olanlar,
nedenlerini yazılı olarak belirtir ve imzalarlar.
Kararların İlgiliye Tebliği (Disiplin Yönetmeliği Madde-45):
(Soruşturma Sonucu Evrakı İçin Tıklayınız-EK-20)
(Ceza -Tebliğ-Tebellüğ Evrakı İçin Tıklayınız-EK-21)
o Ceza vermeye yetkili amirler tarafından verilen disiplin cezaları bu
amirlerce;
o Disiplin kurullarınca verilen cezalar bu kurulların Başkanlıklarınca
kararların imzalarının tamamlanmasını izleyen en çok on gün içinde
ilgililere tebliğ olunur.
Eğer cezalar, ceza vermeye yetkili amirler tarafından disiplin kurulu
kararlarına dayanılarak verilmiş ise; bu kararlar da eklenir.
Disiplin Cezası Verilmesine İlişkin Kararda, Karara Karşı Başvurulabilecek
Kanun Yollarının Usul Ve Süresinin Gösterilmesi Anayasal Bir Zorunluluktur.
Disiplin Cezaları, Verildiği Tarihten İtibaren Hüküm İfade
Eder ve Derhal Uygulanır (657 sayılı Kanun Madde-132/1. Fıkra):
Aylıktan kesme cezası, ilgiliye tebliği ve yasal itiraz süresi sonunda cezanın
veriliş tarihini takip eden aybaşında uygulanır.
Verilen Disiplin Cezalarının Bildirilmesi (657 sayılı Kanun
Madde-132/3. Fıkra):
o Verilen disiplin cezaları üst disiplin amirine,
o Kamu görevinden çıkarma cezası bütün üniversite rektörlüklerine ve
ayrıca Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilir.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 22
Disiplin Cezalarına Karşı İtiraz Yolu (657 sayılı Kanun
Madde-135):
Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme
cezalarına karşı itiraz, kişinin bağlı olduğu kurumdaki disiplin kuruluna; kademe
ilerlemesinin durdurulması cezasına ise, kişinin bağlı olduğu yükseköğretim
kurumu aracılığıyla Yüksek Disiplin Kuruluna yapılabilir.
Disiplin Cezalarına Karşı İdari Yargı Yolu:
Disiplin amirleri ve disiplin kurulları tarafından verilen disiplin cezalarına
karşı itiraz etmeden de 60 (altmış) gün içinde idari yargı yoluna başvurulabilir.
Eğer disiplin amirleri ve disiplin kurulları tarafından verilen disiplin
cezalarına itiraz edilirse; bir üst disiplin kurulunca alınan ve ilgilinin aleyhine
sonuçlanan kararlara karşı da idari yargı yoluna başvurulabilir.
İlgili hakkında verilen disiplin cezalarına karşı, kararın kendisine tebliğ
edilmesini izleyen günden itibaren 60 (altmış) gün içinde idare mahkemelerinde
dava açabilir.
Dava sonucunda verilecek kararın etkisi:
Disiplin cezasına karşı açılan davanın, ret kararı ile sonuçlanması
durumunda; yeni bir hukuki durum ortaya çıkmaz. Bu karar ile idarenin verdiği
disiplin cezasının hukukiliği mahkeme tarafından da teyit edilmiş olur. Dolayısıyla
davanın reddedilmesi halinde idare tarafından başkaca bir işlem tesis edilmesine
gerek yoktur.
Dava sonunda davanın kabul edilmesi (disiplin cezasının iptaline karar
verilmesi) halinde, işlem tesis edildiği andan itibaren geriye etkili şekilde ortadan
kalkar. Bunun üzerine, disiplin cezasına ilişkin olarak ilgilinin özlük dosyasında yer
alan kayıtlar çıkarılır; disiplin cezasının ilgili bakımından doğurduğu diğer sonuçlar
da kaldırılır (Örneğin; aylıktan kesme cezasında kesilen aylık ilgiliye ödenir,
yapılmayan kademe ilerlemesi yapılır).
Disiplin cezası verilirken yetkili amir ya da kurullarca, 657 sayılı
Kanunun 125 inci maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca İyi Halin
Değerlendirilmesi hususu göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu çerçevede sanığın; geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan
veya ödül veya başarı belgesi alıp almadığı göz önüne alınmalıdır. Bu durumda olan
yönetici ve öğretim elemanları ile memurlar ve diğer personel için verilecek
cezalarda BİR DERECE HAFİF OLAN CEZA UYGULANABİLİR.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 23
Bu değerlendirme sonucunda verilebilecek bir alt cezadan kasıt; sıra olarak
bir alt maddede yer alan cezanın verilmesidir. Bu cezayı da vermeye yine asıl
cezayı vermeye yetkili makam yetkilidir.
Disiplin Cezası Kararı Verilirken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:
o Disiplin soruşturmasına konu eylemin, sanık tarafından işlendiği kesin
olarak kanıtlanamıyorsa, sanık hakkında disiplin cezası verilemez.
Şüpheden sanık yararlanır.
o Disiplin cezası verilirken ceza ile eylemin ağırlığının birbiri ile
orantılı olmasına dikkat edilmelidir. Bu Anayasal bir ilke olan
ölçülülük ilkesinin bir gereğidir.
o Eğer sanık tarafından gerçekleştirilen eylem birden fazla cezayı
gerektiriyorsa, sanığa bu cezalardan en ağırı verilir.
o Eğer sanık tarafından gerçekleştirilen eylem karşı taraftan (başka
bir öğrenci, idari personel ya da akademik personel) kendisine
yapılan haksız bir eylem neticesinde meydana gelmişse; sanığa
verilecek disiplin cezasında haksız tahrik göz önüne alınacaktır.
Ayrıca; soruşturmacı tarafından teklifi edilen disiplin cezası “Disiplin
Kurulu” tarafından verilmesi gereken bir ceza ise (örneğin; kademe ilerlemesinin
durdurulması) 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca İyi
Halin Değerlendirilmesi uyarınca iyi halden ötürü bir alt cezanın uygulanması
yapılmış olsa dahi yeni verilen bir alt ceza da disiplin kurulu tarafından
verilecektir. Yani burada bir alt cezayı gerektiren fiil direk disiplin amiri
tarafından verilmesi gereken bir ceza olsa bile bu cezayı disiplin amiri değil
disiplin kurulunun vermesi gerekmektedir. Şayet ceza direk disiplin amiri
tarafından verilirse verilen ceza “yetki unsuru bakımından hukuka aykırılık teşkil
edeceğinden” durum mahkeme tarafından iptal edilmektedir. Örneğin; kademe
ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren bir fiili işleyene memura daha önce
herhangi bir disiplin cezası almaması ve geçmiş hizmetlerinin iyi olması sebebiyle
Kanunun 125 inci maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca İyi Halin Değerlendirilmesi
uygulanarak aylıktan kesme cezası ile tecziye edilmesi durumunda verilen ilk ceza
disiplin kurulunun yetkisine girdiği için alt ceza verilse dahi yine karar disiplin
kurulu tarafından verilmesi gerekmektedir.
Personel Dairesi Başkanlığı Sayfa 24
Disiplin Cezalarının Bir Süre Sonra Özlük Dosyasından
Çıkarılması (657 sayılı Kanun Madde-133):
Disiplin cezaları özlük dosyalarına işlenir. Kamu görevinden çıkarma
cezaları dışındaki disiplin cezaları, aşağıda belirtilen süreler geçtikten sonra
özlük dosyasından çıkarılabilir.
Disiplin cezası almış olan kişiler;
uyarma ve kınama cezalarının uygulanmasından 5 (beş) yıl,
diğer cezaların uygulanmasından 10 (on) yıl sonra
atamaya yetkili amire başvurarak, verilmiş olan cezalarının özlük
dosyasından silinmesini isteyebilirler.
Disiplin cezası almış olan kişilerin, yukarıda yazılı olan süreler içerisindeki
davranışları, bu isteği haklı kılacak nitelikte görülürse, isteğinin yerine
getirilmesine karar verilerek bu karar özlük dosyalarına işlenir.
Ancak kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının özlük dosyasından
çıkarılabilmesi için karar verilmeden önce ayrıca disiplin kurulunun mütalâasının
alınması gerekmektedir.