Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Devir Şekli Açısından Kıymetli Evrak Türleri Nelerdir?

Devir Şekli Açısından Kıymetli Evrak Türleri Nelerdir?

Devir şekli açısından kıymetli evrak, nama yazılı, emre yazılı ve hamiline yazılı olmak üzere üç gruba ayrılır. Nama yazılı senetler temlik beyanı ve zilyetliğin nakli ile devredilir. Zilyetliğin naklinin en yaygın yolu teslimdir. Fakat zilyetliğin teslimsiz iktisabı da mümkündür. En zor devredilen kıymetli evrak türü budur. Emre yazılı kıymetli evrak ise, senet zilyetliğinin nakli ve ciro yoluyla devredilir. Hamiline yazılı kıymetli evrak ise, devri en kolay gruptur. Zira bu tür senetler sadece senet zilyetliğinin nakli ile devredilir. Senet kimin elinde ise o kişi senedin alacaklısı sayılır. Bu üçlü ayrım doğrultusunda her bir grubun tanımına, devir­lerinin özelliklerine ve hangi senetleri kapsadıklarına yakından bakmak gerekir.

Nama Yazılı Kıymetli Evrak

Bir senedin nama yazılı kıymetli evrak olabilmesi için; belli bir kişi adına yazılmış olması (olumlu şart) ile senedin emre kaydını içermemesi ve kanunen emre yazılı senetlerden de sayılmaması (olumsuz şart) gerekir. Kanunen emre yazılı senetler, aksine bir kayıt olmadığı sürece kanunun emre yazılı saydığı senetlerdir (TTK m.654). Örneğin, bono, poliçe, çek ve TTK. m.490/2’de ciro ile devredileceği ön­görülen anonim şirket pay senetleri böyledir. Nama yazılı senetlerin devri tem­lik beyanı ile zilyetliğin nakli yoluyla gerçekleştirilir. Devir beyanı, senet üzerine
ya da ayrı bir kağıda yazılabilir (TTK. m.647/2) ve uygun düştüğü ölçüde, TBK. m.183 ve devamında düzenlenen alacağın temliki hükümleri uygulanır. Alaca­ğın devrine ilişkin tüm hükümlerin nama yazılı senetlerin devrinde uygulanma olanağı yoktur. Örneğin TBK.m.186’nın nama yazılı kıymetli evrakın devrinde uygulanma olanağı yoktur. Zira, nama yazılı kıymetli evrak borçlusu, ödeme ya­parken alacaklı sıfatının ispat edilmesini aramak zorundadır (TTK. m.655). Bu nedenle borçlunun durumu ağırlaşmıştır.

Kural olarak bütün kıymetli evrak tipleri nama düzenlenebilir. İstisna olarak, sermaye piyasası mevzuatı uyarınca çıkarılan menkul kıymetler yatırım fonuna katılma belgesi, banka bonoları, banka garantili bonolar, finansman bonosu be­lirtilmelidir.

Emre Yazılı Kıymetli Evrak

Emre yazılı olan ya da kanunen böyle sayılan senetler emre yazılı senetlerdir (TTK m.824). Kanunen emre yazılı senetleri nama dönüştürebilmek için emre değil, nama oldukları açıkça belirtilmeli yani senede “menfi emre kaydı” eklenmelidir (m. 681/2).

Poliçe hakkındaki hükümler, aksi kanunda öngörülmediği sürece tüm emre yazılı senetler için de uygulanır (TTK m.826, 831). Emre yazılı senetler ciro ve zilyetliğin nakli yoluyla devredilir (TTK m.647-648). Ciro bu senetlerin devri için başvurulan en yaygın yol olmakla birlikte, tek devir yolu da değildir. Emre yazı­lı bir senet istenirse alacağın temliki yoluyla (temlik beyanı ile) devredilebilece­ği gibi, kanun hükümleri gereği cebri icra (İİK m.106 vd., 120) ve miras yoluyla (TMK m.575 vd.) da başkasına geçebilir. TTK m.490’da nama yazılı hisse senetle­rinin ciro yoluyla devrinden söz edilmiştir. Tartışmalı olmakla birlikte, doktrinde ve Yargıtay kararlarındaki baskın görüş, nama yazılı hisse senetlerinin kanunen emre yazılı sayılması gerektiği yönündedir.

Ciro bir alacağı devretme beyanı olmasına rağmen, alacağın temlikinden te­mel bazı noktalarda ayrılır. Ciro senedin arkasına ya da alonj üzerine yapılırken temlik beyanı senet üzerine ya da başka bir kâğıda yazılabilir. Temlik beyanı, sa­dece nama yazılı senetlerin değil, adi senetlerin, senetsiz alacakların ve istenirse her türlü (emre ve nama yazılılar dâhil) senedin devrinde kullanılır. Ciro ise, sa­dece emre yazılı senetlere özgüdür (TTK m.647, 681, 831).

Temlik beyanı alacağın temliki kurallarına tabi olduğu için, borçlu temel borç ilişkisinden kaynaklanan tüm savunmaları herkese karşı ileri sürebilir. (TBK m.188). Dolayısıyla, nama yazılı bir senedin hak sahibi olmayan birisinden iyini- yetle devralınması kural olarak mümkün değildir (istisna için bkz. ipotekli borç ve irad senedine ilişkin TMK m.921). Ciroda ise, temel ilişkiden kaynaklanan sa­vunmalar herkese karşı ileri sürülemez. Çünkü ciro, devredenin tüm haklarının değil, yalnızca senetten doğan haklarının devrine yol açar (TTK m.684/1). Bu açıdan da hak sahibi olmayan birisinden, ciro yoluyla senedi devralanın iyiniyeti korunur; kişisel defiler ona karşı ileri sürülemez (TTK m.687, 825/2).

Kanunen emre yazılı senetlere, kambiyo senetleri, nama yazılı hisse senetleri (TTK m.490), makbuz senedi ve varant (TTK m.838, 834/1, f), ipotekli borç ve irad senetleri örnek verilebilir. İradi olarak emre düzenlenebilen senetlere de, koniş- mento (TTK m.1228), emre yazılı havale (TTK m.826), emre yazılı ödeme vaadi (TTK m.835) örnek verilebilir.

Hamiline Yazılı Kıymetli Evrak

TTK m.658’e göre, senedin metninden veya şeklinden hamili kim ise onun hak sahibi sayılacağı anlaşılan her kıymetli evrak hamiline yazılı senet sayılır. Senedin sahibi olmak, kural olarak senetteki hakkın da sahibi olmak demektir. Bu tür se­netler sadece zilyetliğin nakli yoluyla devredilir. TMK m.990 uyarınca, sahibinin elinden rızası dışında çıkmış olan bir hamiline yazılı senedi iyiniyetle iktisap eden kişinin bu iktisabı korunur.

Hangi senetlerin hamiline düzenlenebileceği konusunda sınırlayıcı genel bir hüküm olmadığı için, münferit istisnalar dışındaki senetler hamiline yazılabile­cektir. Bono ve poliçe hamiline olamaz (TTK m.671/1,f ; 776/1,e). Makbuz senedi ve varant (TTK m.834-838), bedelleri tamamen ödenmemiş hisse senetleri dü­zenlenemez. Böyle özel sınırlamalar dışında, kıymetli evrakın hamiline yazılabil­mesi gerekir. Esasen kanun, bazı senetlerin hamiline olabileceğini açıkça öngör­müştür, çek (m. 785), intifa senetleri (m. 661), ipotekli borç ve irad senedi (TMK m.923), rehinli tahvilat (TMK m.930) gibi.