Ceza Zamanaşımı Nedir? Ceza Zamanaşımı Süreleri Ne Kadardır?
Dava ve cezanın düşürülmesi nedenlerinden biri olan ve bir işin üzerinden belirli bir sürenin geçmesiyle o işi hükümsüz sayılması anlamına gelen zamanaşımı müessesesi 5237 sayılı Kanunun 66 ila 72. maddeleri arasında hüküm altına alınmıştır. Ceza sisteminde dava ve ceza zamanaşımı olarak adlandırılan iki tür zamanaşımı müessesesi bulunmaktadır. Bu müesseselerden dava zamanaşımı, suç işlendikten sonra kanunda yazılı belirli süre içinde dava açılıp sonuçlandırılmaması durumunda uygulanan bir müessesesedir. Ceza zamanaşımı ise ceza verilip kesinleştikten sonra mahkumiyet hükmünün belirli bir süre içerisinde infaz edilmemesi halinde uygulama kabiliyeti bulan bir müessesesedir.
Ceza zamanaşımının niteliği gereği, hakim veya Cumhuriyet savcısı tarafından re’sen gözetilir ve ilgililerin zamanaşımı süresinin uygulanmasını talep etmelerine ve zamanaşımından feragat etmesinin uygulama bakımından bir önemli bulunmamaktadır. Başka bir ifade ile sanık tarafından talep edilmese veya zamanaşımından feragat etmiş olsa dahi kanunda belirlenen sürelerin dolması halinde zamanaşımı hükümleri resen uygulanması zorunludur.
Bu ceza zamanaşımı müessesi aşağıda daha yakından incelenecektir.
Ceza Zamanaşımı Kavramı
Ceza zamanaşımı bir suçtan doğup mahkemece verilen hükümle tayin edilmesinin akabinde kesinleşen bir cezanın belli bir süre geçtikten sonra infaz edilmesi hakkından devletin şartsız olarak vazgeçmesini ifade eden bir maddi ceza hukuku kurumudur. Ceza zamanaşımı müessesesi, 5237 sayılı Kanunun 68 – 72. maddeleri arasında hükme bağlanmıştır.
Ceza zamanaşımının gerçekleşmesi halinde ceza infaz edilemez. Cezanın infazı mümkün değilse de ceza mahkumiyetinden doğan ve ceza sayılmayan güvenlik tedbirleri ile disiplin nitelikteki cezalar varlıklarını koruyacaklardır. Örneğin erteleme, tekerrür, adli sicile işlenme, tazminat, disiplin cezaları, şahsi hak, yargılama giderlerinin infazlarının sağlanması gerekecektir. Bu hususu hüküm altına alan 5237 sayılı Kanunun 74. maddesinin 3 fıkrasına göre, cezanın düşmesi, şahsi haklar, tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin hükümleri etkilemez.
5237 sayılı Kanunun 72. maddesinin 2. fıkrası gereğince ceza zamanaşımı re’sen uygulanır ve bundan şüpheli, sanık ve hükümlü vazgeçemezler.
Ceza zamanaşımı süresince sanık hakkında verilen hak yoksunluklarının etkisinin devam edeceğine dair 5237 sayılı Kanunun 69. madde hükmüne göre cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunluklarının süresi ceza zamanaşımı doluncaya kadar devam eder. Başka bir ifade ile söz konusu madde ile cezaya bağlı olan veya mahkemenin verdiği hükümde yer alan hak yoksunluklarının süresinin ceza zamanaşımı doluncaya kadar devam edeceği hükme bağlanmışın. Hükmolunmuş olan cezanın infazının gecikmesi, bu cezaya bağlı hak yoksunluklarının uygulanmasını engellemeyecektir. Ancak bu suretle doğan hak yoksunluklarının en fazla ceza zamanaşımı süresi doluncaya kadar devam edeceği maddede hüküm altına alınmıştır
Ceza Zamanaşımı Süreleri
Ceza zamanaşımı süreleri, 5237 sayılı Kanunun 68. maddesinin 1. fıkrasında hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre cezalar aşağıda belirtilen sürelerin geçmesiyle infaz edilemez. Söz konusu hükümle hapis veya adli para cezaları için öngörülen süreler şöyle hüküm altına alınmıştır:
- Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında kırk yıl.
- Müebbet hapis cezalarında otuz yıl.
- Yirmi yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında yirmidört yıl.
- Beş yıldan fazla hapis cezalarında yirmi yıl.
- Beş yıla kadar hapis ve adlî para cezalarında on yıl.
Biraz önce belirtilen süreler onsekiz yaşından büyükler için geçerli olup, 68. maddesinin 2. fıkrasına göre ise fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle ceza infaz edilmez.
Buna göre oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış şahıslar açısından ceza zamanaşımı süreleri:
- Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında yirmi yıl.
- Müebbet hapis cezalarında onbeş yıl.
- Yirmi yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında on iki yıl.
- Beş yıldan fazla hapis cezalarında on yıl.
- Beş yıla kadar hapis ve adlî para cezalarında beş yıl.
Onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış şahıslar açısından ceza zamanaşımı süreleri:
- Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında yirmi altı yıl altı ay.
- Müebbet hapis cezalarında yirmi yıl.
- Yirmi yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında on altı yıl.
- Beş yıldan fazla hapis cezalarında on üç yıl ile ay.
- Beş yıla kadar hapis ve adlî para cezalarında altı yıl altı ay.
5237 sayılı Kanunun 70. maddesi ise müsadereye ilişkin zamanaşımı süresim hükme bağlamıştır. Bu hükme göre müsadereye ilişkin hüküm, kesinleşmeden itibaren yirmi yıl geçtikten sonra infaz edilmez.
Ceza Zamanaşımının İşlemediği Haller
Kanunda aksine bir hüküm bulunmayan hallerde bütün cezalar belirli sürelerin geçmesiyle infaz kabiliyetini kaybeder. Dava zamanaşımı gibi ceza zamanaşımı açısından da Kanun istisnai hükümler kabul etmiştir.
aa- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanununun 15. maddesine göre birden fazla mahkumiyeti olan kişi hu mahkumiyetlerden birine ilişkin cezayı infaz kurumunda çektiği sürece, diğer ceza lan açısından ceza zamanaşımı işlemez. Cezanın infazının ertelenmesi veya durdurulması halinde, bu cezaya ilişkin zamanaşımı işlemez.
bb- 5237 sayılı Kanunun 68. maddesinin 3. fıkrasına göre bu Kanunun İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı yurt dışında işlenmiş suçlar dolayısıyla verilmiş ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis veya on yıldan fazla hapis cezalarında zamanaşımı uygulanmaz.
Bu hükme göre bir ceza hakkında zamanaşımı süresinin işlememesi için şu ıh, şartın bir arada bulunması gerekir:
- Cezanın dayanağını oluşturan suç TCK.nun II. Kitap’ının 4. Kısmı’nda yer alan suçlardan biri olmalıdır.
Bu suçlar şunlardır: “Zimmet” başlıklı m. 247; “Rüşvet” başlıklı m. 252; “Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozmak” başlıklı m. 302; “Devlete Karşı Savaşa Tahrik” başlıklı m. 304; “Temel Millî Yararlara Karşı Hakaret” başlıklı m. 305/2; “Yabancı Devlet Aleyhine Asker Toplama” başlıklı m. 306/1-2; “Askeri Tesisleri Tahrip ve Düşman Askerî Hareketleri Yararına Anlaşma” başlıklı m. 307/1-
- 4-5-6-7; “Düşman Devlete Maddî ve Malî Yardım” başlıklı m. 308/1-2; “Anayasayı İhlâl” başlıklı m. 309/1; “Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiili Saldırı” başlıklı m. 310; “Yasama Organına karşı Suç” başlıklı m. 311/1; “Hükümete Karşı Suç” başlıklı m. 312/1; “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine Karşı Silâhlı İsyan” başlıklı m. 313/1-2. f. 1. c -3; “Silâhlı Örgüt” başlıklı m. 314/1; “Silâh Sağlama” başlıklı m. 315; “Suç İçin Anlaşma” başlıklı m. 316/1; “Askeri Komutanlıkların Gasbı” başlıklı m. 317/1-2; “Savaş Zamanında Yükümlülükler” başlıklı m. 322/4; “Savaşta Yalan Haber Yayma” başlıklı m. 323/2-3-5; “Devletin Güvenliğine İlişkin Belgeler” başlıklı m. 326/1-2; “Devletin Güvenliğine İlişkin Bilgileri Temin Etme” başlıklı m. 327/2; “Siyasal ve Askeri Casusluk” m. 328/1-2; “Devletin Güvenliğine ve Siyasal Yararlarına İlişkin Bilgileri Açıklama” başlıklı m. 329/2; “Gizli Kalması Gereken Bilgileri Açıklama” başlıklı m. 330/1-2; “Devlet Sırlarından Yararlanma, Devlet Hizmetlerinde Sadakatsizlik” başlıklı m. 333/2; “Yasaklanan Bilgilerin Casusluk Maksadıyla Temini” başlıklı m. 335/1-2; “Yasaklanan Bilgileri Açıklama” başlıklı m. 336/2; “Yasaklanan Bilgileri Siyasal veya Askeri Casusluk Maksadıyla Açıklama” başlıklı m. 337/1-2; “Yabancı Devlet Başkanına Karşı Suç” başlıklı m. 340/1.
- Bu Kısım’da yer alan suçtan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis ya da 10 yıldan fazla hapis cezası verilmiş olmalıdır. Hükümden de anlaşılacağı gibi madde hükmündeki ceza süresi değil, fiili olarak verilen mahkumiyet hükmündeki ceza süresi dikkate alınacaktır.
- Bu suç yurt dışında işlenmiş bulunmalıdır.
cc- 5237 sayılı Kanunun 76. maddesinde hükme bağlanan soykırım suçundan, 77. maddede hükme bağlanan insanlığa karşı suçlardan ve 78. maddesinde hükme bağlanan suçlardan dolayı ceza zamanaşımı işlemez (m. 76/4, 77/4, 78/3).
Ceza Zamanaşımı Sürelerinin Tespiti
Ceza zamanaşımı sürelerinin tesbitinde aşağıdaki kurallar göz önüne alınır:
- Türleri başka başka cezaları içeren hükümler, en ağır ceza için konulan sürenin geçmesiyle infaz edilmez (m. 68/4). Örneğin bir fiil için hem 6 yıl hapis cezası hem de 3.000 Tl adli para cezası hükmedilmiş ise ceza zaman aşımı süresi en ağı ceza olan 6 yıl hapis cezasına göre tespit edilecektir.
- Ceza zamanaşımı süresi cezaya konu suçun karşılığını oluşturan maddedeki ceza miktarı değil yargılama sonunda verilen ve kesinleşen sonuç cezanın miktarına göre belirlenir.
- Kısa süreli hapis cezasının, seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi halinde 5237 sayılı Kanunun 50. maddesinin 5. fıkrası uyarınca uygulamada asıl mahkumiyet, 50. madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbir olduğundan ceza zamanaşımı çevrilen cezanın esas alınır.
- Ceza zamanaşımı süreleri gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün, yirmidört saat; bir ay, otuz gündür. Yıl, resmî takvime göre hesap edilir (m. 72/1)
- Cezaların içtiması halinde, içtimaya katılan her bir cezanın miktarı ve nevileri ayrı ayrı nazara alınarak ceza zamanaşımı süresi tespit edilir. İçtima hükmüne göre ceza zamanaşımı süresi hesaplanamaz.
- Tutukluğun mahsubu suretiyle ceza kısmen infaz edilmiş ise ceza zamanaşımı süresi cezanın infaz edilmemiş kısmına göre belirlenir. Bu halde hükümdeki cezanın tamamı esas alınamaz.
- Af Kanunu ile asıl ceza daha hafif bir cezaya dönüşmüş ise ceza zamanaşımı süresi daha hafif cezaya göre belirlenir.
Ceza zamanaşımı süresinin başlangıcı
5237 sayılı Kanunun 68. maddesinin 5. fıkrası gereğince ceza zamanaşımı süresi ya hükmün kesinleşmesi ile ya da infazın herhangi bir suretle kesintiye uğradığı günden itibaren işlemeye başlayacağını hükme bağlamıştır. Başka bir ifade ile ceza zamanaşımı, hükmün kesinleştiği veya infazın herhangi bir suretle kesintiye uğradığı günden itibaren işlemeye başlar ve kalan ceza miktarı esas alınarak süre hesaplanır. Hükmün kesinleşme veya infazın kesilme tarihi de burada hesaba katılır. Şu halde yeni Ceza Kanunun düzenlemesine göre ceza infaz edilmeye başlanmamışsa süre, hükmün kesinleştiği günden itibaren işlemeye başlar ve 71. maddede gösterilen nedenler gerçekleşirse kesilir. Eğer ceza infaz ediliyorsa, ceza zamanaşımı süresi, bu infazın herhangi bir sebeple kesintiye uğraması ile işlemeye başlar.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa göre hükmün kesinleşmesi ya temyiz ve istinaf süresinin dolması yahut Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hükmün onanması ile gerçekleşir. Bu çerçevede, kanunyolu başvurusunun son günü veya temyiz yerince onanmayı takip eden gün, kesinleşmenin ve dolayısıyla ceza zamanaşımı süresinin başlangıç günü olarak dikkate alınmalıdır. Ayrıca CMK.nun 272. maddesinin 3 fıkrasında belirtilen kesin nitelikteki hükümler, mahkemenin hükmü vermesiyle kesin hüküm halini alır ve ceza zamanaşımı süresi bu tarihten itibaren işlemeye başlar.
5237 sayılı Kanunun 51. maddesi gereğince ertelenmiş cezalar, derhal infaz edilebilir nitelikte olmadıklarından, ceza zamanaşımı, hükmün kesinleştiği andan değil, ertelenen cezanın deneme süresi içerisinde düştüğü, yani suçun işlendiği günden itibaren işlemeye başlayacaktır.
Yukarıda da belirtildiği gibi infazına başlanan cezaya ait zamanaşımı süresi kesintiye uğrarsa ceza zamanaşımı süresi infazın herhangi bir nednel kesintiye uğradığı günden itibaren işlemeye başlayacaktır. Hükmün kesinleşmesinden sonra kanuni sebeplerle (5275 sayılı Kanunun m. 16, 17) veya mahkumun firar etmesi nedeniyle cezanın infazına başlanmamış ise bu durumda ceza zamanaşımı süresi hükmün kesinleşme tarihinden itibaren başlar.
Cezanın infazından sonra ceza zamanaşımı süresinin kesilmesi halinde kesilme sebebinin ortaya çıktığı günden itibaren ceza zamanaşımı süresi yeni başlan işlemeye başlayacaktır. Her kesilmeden sonra ceza zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar ve yasadaki sürenin sonuna kadar devam eder. Fakat dava zamanaşımı süresinin kesilme sebeplerinin çokluğu halinde uzayan dava zamanaşımı süresinin asıl süreye yarısının eklenmesi yoluyla elde edilen müddeti (sınırı) aşamayacağı kabul edilmiş iken, ceza zamanaşımında böyle bir sınır konulmamıştır. O halde kesilme halinde ceza zamanaşımı süresi lam olarak işlemeye başlayacak ve bu dunun daima tekrarlanabilecektir.
Ceza zamanaşımı süresinin durması veya kesilmesi
Ceza Zamanaşımı Süresinin Durması
- 5237 sayılı Kanunun, Anayasanın 83. maddesinin 3. fıkrasında bulunan ceza zamanaşımı süresini durduran nedene benzer bir nedene yer verilmiş değildir. Anayasamızın bu hükmüne göre Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında seçimden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez. Zamanaşımı süresi üyelik sıfatının düşme tarihinden itibaren yeniden başlar.
Yine 1111 sayılı Askerlik Kanununun 118. maddesine göre; sırf askerî suçlar ile askerî disiplin suçları ayrık olmak üzere, askere alınmadan önce ve askerlikleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı er ve erbaşlar ile yedek subaylar hakkında kısa süreli hapis cezaları yerine hükmedilen Türk Ceza Kanununun 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (c), (e) ve (f) bentlerinde yazılı tedbirler ile bu Kanunun 106 ncı maddesinde yazılı adlî para cezasının yerine getirilmesi askerlik hizmetlerinin sonuna bırakılır. Bu süreler içinde zamanaşımı işlemez.
Ceza Zamanaşımı Süresini Kesen Nedenler
5237 sayılı Kanunun 71. maddesinde ceza zamanaşımı süresini kesen nedenler şunlardır.
- Mahkûmiyet hükmünün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye kanuna göre yapılan tebligat ceza zamanaşımı süresini keser. Madde metninde geçen yetkili merci infazla yetkili Cumhuriyet Başsavcılığıdır. Çağrı kâğıdı, hükümde gösterilen adrese tebliğ edilir. Hükümlü, adres değişikliklerini mahkemeye veya Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmekle yükümlüdür. Aksi hâlde hükümde gösterilen adreste yapılan tebligat geçerlidir. İnfaza ilişkin olsa bile hükümlüden başkasına yapılacak tebligat ceza zamanaşımı süresini kesmez. Ayrıca tebligatın cezanın infazına yönelik olması şarttır. Bu nedenle infaz için olmayıp, örneğin infazın tehiri, yargılama giderleri, şahsi hakların ödenmesi amacıyla yapılan tebligat ceza zamanaşımını kesmez. Hükümlünün birden fazla mahkûmiyeti bulunup da bunlardan sadece birinin infazı için yapılan tebliğ işlemi sadece o ceza hakkındaki ceza zamanaşımı süresini keser. Buna karşılık, hükümlü aynı suçtan ötürü aynı hükümle iki ceza almışsa (örneğin hapis ve adli para cezası gibi), bunlardan birinin infazı için yapılacak tebligat diğer ceza için de ceza zamanaşımı süresini keser.
- Hükümlünün yakalanması durumunda da ceza zamanaşımı süresi kesilir. Bu yakalama işleminin hükümlünün hakkında verilmiş ve kesinleşmiş bir hükmün infazı amacıyla yapılması şarttır. Ayrıca yakalama işlemi hangi cezanın infazı amacıyla yapılmış ise ceza zamanaşımı süresi sadece o ceza için kesilmiş sayılır. Başka bir ifade ile bir suçun infazı amacıyla gerçekleştirilen yakalama, diğer suçlardan ötürü verilen cezalar için ceza zamanaşımı süresini kesmez. Yakalamanın Cumhuriyet savcılığınca çıkarılan yakalama emri müzekkeresi üzerine, yapılan yakalama ceza zamanaşımı süresini keser. Eğer mahkumiyet para cezasına ilişkin olur da bu para cezası ödenmeme nedeniyle hapse çevrilirse hükümlünün çevrilen hapis cezasının infazı için yakalanması da zamanaşımını kesecektir.
- Kasıtlı bir suçun işlenmesi hali de ceza zamanaşımı süresini kesen nedenlerden biridir. 5237 sayılı Kanunun 71. maddesinin 2. fıkrasına göre bir suçtan dolayı mahkûm olan kimse üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlediği takdirde, ceza zamanaşımı kesilir. Bunun dışında müstakil adli para cezası, 2 yıl ve daha az hapis cezası gerektiren suçlar ile taksirle işlenen fiiller ceza zamanaşımı süresini kesmez. İşlenen yeni suçun ceza zamanaşımı süresini kesmesi için mahkemece hükümlü hakkında bu suçla ilgili mahkûmiyet kararı verilmeli ve kesinleşmelidir. İkinci mahkumiyet hükmünün yabancı bir ülkede işlenen suç hakkında Türk mahkemesinden bir mahkumiyet kararı tesis edilmesi durumunda da ceza zamanaşımı süresi kesilir. İkinci mahkumiyet, cezanın infazına başlanmadan önce verilmesi şarttır. Aksi taktirde örneğin hükümlünün cezaevinde iken başka bir suç işlemesi ve bu suçtan dolayı mahkumiyet hükmü verilmesi halinde ceza zamanaşımı süresi kesilmez.
Ceza zamanaşımının kesilmesinin sonuçları
Yukarıda açıklanan ceza zamanaşımını kesme nedenlerinin gerçekleşmesi halinde ceza zamanaşımı süresi, kesilme nedeninin gerçekleştiği gün de dahil olmak üzere yeniden ve baştan, yani tam olarak işlemeye başlayacaktır. Daha öncede belirtildiği gibi zamanaşımı süresinin kesilmesi cezanın infazına başlanmazdan önce gerçekleşmesi şarttır. Başka bir ifade ile hükümlü cezasını çekmekte iken 5237 sayılı Kanunun 71. maddedeki sebeplerden biri gerçekleşirse dahi ceza zamanaşımı süresi kesilmiş olmaz.
Ceza zamanaşımı süresini kesen nedenler kanunda tahdidi olarak sayılmış olup bunların kıyas veya yorum yoluyla genişletilmelerine olanak yoktur. Yine dava zamanaşımının aksine, bir hükümlü hakkında meydana gelen ceza zamanaşımı süresinin kesilme sebebi, tek bir hükümle hükümlendirilmiş olsalar bile aynı fiilin diğer suç ortaklarına sirayet etmeyecektir.
Ceza Zamanaşımının Dolması Üzerine Yapılacak İşlemler
İnfaz aşamasında bir hükmün ceza zamanaşımına uğradığı tespit edilmesi halinde hükmü veren mahkemeden bu yönde bir karar alınması amacıyla talepte bulunulması gerekir. Bu halde ilam evrakları da ilgili mahkemesine bila infaz iade edilir.