Ceza Zamanaşımı Nedir? Ceza Zamanaşımı Nasıl Hesaplanır?
İnfaz hukukunun temel ilkelerinden biri de infaz edilebilir hâle gelmiş olan hükümlerin derhâl infaz edilmesidir. Bununla birlikte, kesin ya da kesinleşmiş bir hükmün uzun süre infaz edilememesi ile infazdan beklenen yarar gerçekleşmeyeceğinden ceza zamanaşımı sürelerinin belirlenmesi infaz hukuku bakımından da önem taşır hâle gelmektedir.
Ceza hukukunda iki tür zamanaşımı bulunur: Dava ve ceza zamanaşımı. İnfazı engelleyen zamanaşımı, ceza zamanaşımıdır. Ceza zamanaşımı; bir suç hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararının bulunmasından itibaren, hükmedilmiş olan ceza mahkûmiyetinin kanunda belirlenen süreler içinde infaz edilememesi durumunda devletin cezayı infaz etme yetkisinin ortadan kalkmasıdır.
Zamanaşımı süresinin belirlenmesinde somut ceza esas alınır.
Ceza Zamanaşımına Tabi Olmayan Suçlar
Bununla birlikte, TCK bazı suçların ceza zamanaşımına uğramayacağını öngörmektedir.
Buna göre, ceza zamanaşımının söz konusu olamayacağı iki durum vardır:
- TCK’nın İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet veya on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçların yurt dışında işlenmesi hâlinde ceza zamanaşımı uygulanmaz (TCK m.68/3).
- Soykırım suçları (TCK m.76/4) ve insanlığa karşı suçlar (TCK m.77/4) ile soykırım ve insanlığa karşı suçların örgütlü bir şekilde işlenmiş olması (TCK m.78/3) hâlinde bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.
Ceza Zamanaşımı Süreleri
Cezalar, aşağıdaki sürelerin geçmesiyle infaz edilmez; yani, zamanaşımına uğrar (TCKm.68/1):
- Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında kırk yıl,
- Müebbet hapis cezalarında otuz yıl,
- Yirmi yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında yirmi dört yıl,
- Beş yıldan fazla hapis cezalarında yirmi yıl,
- Beş yıla kadar hapis ve adlî para cezalarında on yıl.
Öte yandan, fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; on beş yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise üçte ikisinin geçmesiyle ceza infaz edilmez (TCK m.68/2).
Ceza Zamanaşımının Başlaması
Ceza zamanaşımı süresi ceza hükmünün kesinleştiği veya infazın herhangi bir suretle kesintiye uğradığı günden itibaren işlemeye başlar (TCK m. 68/5). Buna göre;
Hükmün Kesinleşmesi
Mahkûmiyet hükümlerinin infaz edilebilmesi ve bu anlamda ceza zamanaşımının başlayabilmesi için yasa gereği kesin veya kesinleşmiş olmaları gerekir.
İnfazın Herhangi Bir Sebeple Kesilmesi
Burada sanığa verilen ceza infaz edilmeye başlamıştır. Ancak cezanın infazı herhangi bir sebeple kesilirse bu kesilme gününden itibaren ceza zamanaşımı başlayacaktır.
Kanun infazın kesilmesi bakımından herhangi bir neden ayrımı yapmamıştır. Buna göre cezanın infazı gerek hukuka uygun (akıl hastalığı gibi) ve gerekse hukuka aykırı (cezaevinden firar gibi) bir nedenle kesilmiş olsun her iki halde de ceza zamanaşımı süresi başlayacaktır. Nitekim TCK infazın kesilmesine ilişkin nedenlerde hukuku uygunluk ya da aykırılık gibi bir ayrım ya da kısıtlama yapmamıştır.
Ceza Zamanaşımının Kesilmesi
Kanunda ceza zamanaşımına ilişkin sürelerin işlemesi sırasında yine kanunda belirtilen sebeplerin ortaya çıkması durumunda geçen sürelerin hiç geçmemiş gibi kabul edilerek ceza zamanaşımı süreleri bakımından en başa dönülmesine ceza zamanaşımı süresinin kesilmesi denir. Hemen belirtelim ki ceza zamanaşımı bakımından sadece kesme söz konusu olup, durma söz konusu değildir.
Ceza zamanaşımı süresinin kesilme nedenleri:
Mahkûmiyet hükmünün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye kanuna göre yapılan tebligat veya bu maksatla hükümlünün yakalanması ceza zamanaşımını keser. Bir suçtan dolayı mahkûm olan kimse üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlediği takdirde, ceza zamanaşımı kesilir (TCK m. 71).
Hükmün İnfazı İçin Tebligat Yapılması
TCK m.71/1’e göre “mahkûmiyet hükmünün infazı için yetkili mercii tarafından hükümlüye kanuna göre yapılan tebligat…ceza zamanaşımını keser.” Bu düzenlemeden de anlaşıldığı gibi ceza zamanaşımının bu nedenle kesilmesi için bazı şartlar gereklidir:
- Tebligat, mahkûmiyet hükmünün infazı için yapılmalıdır.
- Tebligat, Kanuna uygun bir şekilde ve yetkili makam tarafından yapılmalıdır.
- Tebligatın hükümlüye belli bir suçun cezasına ilişkin olarak yapılması gerekir.
Hükümlü hakkında birden fazla mahkûmiyetten dolayı kesinleşmiş cezanın varolması durumunda, tebligat hangi ceza ile ilgili olarak yapılmışsa o cezanın zamanaşımı süresi kesilir.
Hükmün İnfazı Amacıyla Yakalama Yapılması
Mahkûm edilen kişinin, söz konusu mahkûmiyet hükmünün infaz edilebilmesi için yakalanması gerekir. O hâlde, bu amaç dışında herhangi bir şekilde yakalanan kişi bakımından ceza zamanaşımı süresi kesilmez.
Burada bir başka dikkat edilmesi gereken nokta ise kişi birden fazla suçtan dolayı mahkûm edilmişse, yakalamanın hangi cezanın zamanaşımı süresini keseceğinin doğru tespit edilmesidir. Eğer mahkûm hakkında birden fazla suça ilişkin birden fazla ceza hükmü varsa, yakalama hangi suçun infazını sağlamak amacıyla yapıldıysa sadece o ceza bakımından zamanaşımı süresini keser.
Hükümlünün Yeni Bir Suç İşlemesi
Bir suçtan dolayı mahkûm olan kimse üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlediği takdirde, ceza zamanaşımı kesilir (TCK m. 71/2).
Ceza zamanaşımının kesilmesiyle zamanaşımı süreleri yeniden işlemeye başlar. Zamanaşımının kesilmesi sadece ilgili kişi bakımından sonuç doğurur. Başka bir deyişle diğer suç ortakları bu durumdan etkilenmez.
Hükümlünün Ölümü
Hükümlünün ölümü hâlinde hapis ve henüz infaz edilmemiş adli para cezaları ortadan kalkar (m.64/2). Hapis cezasının infazı zaten hükümlünün ölümü hâlinde fiilen mümkün değildir. Ölüm hâlinde ayrıca infaz edilmemiş olan adli para cezaları da ortadan kalkar; yani, hükümlünün mirasçılarından talep edilemez. Bu durum cezaların şahsiliği ilkesinin de doğal sonucudur.
Hükümlünün ölümü hâlinde hakkında verilmiş tedbir kararları da ortadan kalkar.
Ancak müsadereye ve yargılama giderlerine ilişkin olup ölümden önce kesinleşmiş bulunan hüküm, infaz olunur.