Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Çek ve Senette Sahibi Yerine İmza Atılması

Çek ve Senette Sahibi Yerine İmza Atılması

T.C.
YARGITAY
15. CEZA DAİRESİ
ESAS NO: 2017/2083
KARAR NO: 2017/24203
KARAR TARİHİ: 22.11.2017

>EŞİ ADINA İMZA ATARAK BORÇLUSUNA ÇEK VERME, BU İMZANIN EŞİNİN İZNİ İLE ATILDIĞINDAN RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK VE DOLANDIRICILIK SUÇUNUN OLUŞMAYACAĞI.

Sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatlarına dair hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

KARAR

Sanık …’un, yetkisi olmadığı halde eşi olan diğer sanık …’un Türkiye İş Bankası …. şubesindeki çek hesabından 30/09/2009 keşide tarihli, 15.000 TL bedelli çeki keşide ederek alışveriş karşılığında katılana verdiği, çekin katılan tarafından bankaya ibrazında karşılığının bulunmadığı, sanık …’nin, hakkında karşılıksız çek keşide etmeksuçundan açılan dava sırasında söz konusu çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını bu imzanın eşi ….’e ait olduğunu beyan ettiği, sanık …’in de bu hususu doğruladığı, ancak ilgili bankadan alınan cevabi yazı içeriğine göre sanık …’in tek başına çek keşide etme yetkisinin olmadığının tespit edildiği, ayrıca sanık … hakkında yürütülen icra takibinde ve imzaya itiraz üzerine Gaziantep 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2010/627 esas sayılı yargılama dosyasında görülen davada, söz konusu çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını yinelediği, sanıkların bu şekilde atılı suçları işledikleri iddia edilen olayda;

Sanık …’un, eşi olan diğer sanık …’un rızası dahilinde söz konusu çeki keşide ederek imzaladığı ve aralarında ticari ilişki bulunan katılana önceye dayalı borcu karşılığında verdiği anlaşılmakla; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/03/1998 gün ve 6/8–69 Sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı, yine ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 Sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği gerekçesiyle, sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

SONUÇ : Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçların işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin atılı suçların yasal unsurları itibariyle oluştuğuna dair temyiz itirazlarının reddiyle, beraate dair hükümlerin ONANMASINA, 22/11/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.