BORÇLUNUN BİLİNEN ADRESİNE TEBLİGAT YAPILAMAMASI
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
Esas: 2013/5219
Karar: 2013/17799
BORÇLUNUN BİLİNEN ADRESİNE TEBLİGAT YAPILAMAMASI
ADRES KAYIT SİSTEMİNDEKİ ADRESE YAPILAN TEBLİGAT
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10.maddesinin 1.fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasanın 3.maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Yine, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine 6099 Sayılı Yasanın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmü yer almaktadır. Bu maddeye göre tebliğ işleminin ne şekilde yapılacağı Tebligat Kanunu Yönetmeliği 3l/1-c maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin son fıkrasında b bendine göre yapılacak tebligatlarda Yönetmeliğin 30.maddesinde öngörülen araştırmanın yapılmayacağı belirtilmiştir. Nitekim Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/l.maddesinde de buna paralel olarak; “adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar” tebliğ memurunca muhatabın adreste bulunmama sebebinin araştırması zorunluluğu dışında tutulmuştur.
Öte yandan 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 23/8.maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebligat evrakı üzerine yazılması zorunludur. Bir diğer anlatımla 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 2l/2.maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran merciice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur.
Tebligat Kanunu 21. ve Tebligat Tüzüğü 28. Maddelerine aykırılık gerekçesiyle şikayetin kabuıüne karar verilmiş ise de; 6099 Sayılı Yasa ile değişik 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi ve Tebligat Kanunu Yönetmeliği 31. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, şahsın mernis adresine tebligat yapılması halinde nerede olduğunun komşu, kapıcı, yönetici gibi kimselerden araştırılması ve şahsın adreste bulunmama nedeninin tebliğe işlenmesi geçerlilik şartı değildir.
Somut olayda, alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun bilinen adresine tebliğe çıkarılan örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçlunun adreste tanınmaması sebebi ile 10.06.2011 tarihinde iade edildiği, alacaklının talebi ile üzerine borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan adresine “Adres borçlunun mernis adresi olup T.K. 21. maadesi uyarınca geri çevrimez ” şerhi yazılmak suretiyle çıkarılan tebligatın aynı madde uyarınca tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Buna göre icra takip dosyasında bilinen adresin tebligata elverişli olmaması ve tebligat yapılamaması nedeniyle, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2.maddesi uyarınca, borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek bu adrese tebligat yapılmasının koşulları oluşmuştur. Bu nedenle borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine tebligat çıkarılmasında yasaya aykırılık yoktur. Tebliğ evrakı üzerine verilen şerh de 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 23/8.maddesine uygundur.
O halde, ödeme emri tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2, 21/2 ve 23/8. maddelerine ve dolayısıyla usulüne uygun olduğundan, mahkemece şikayetin reddi yerine, yazılı gerekçe ile isternin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.