Avukatlık sözleşmesinde kefalete ilişkin Yargıtay kararı
..Davacı eldeki dava ile davalı M..’nin ücret sözleşmesinde kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu belirterek davalının icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptalini istemiştir. Dosya içerisinde mevcut 16.1.2004 tarihli ücret sözleşmesinin 2. maddesinde “avukatın hizmeti karşılığında taşınmazların gerçek değerinin veya vekil edenin paylarının satılması durumunda gerçek satış değerleri toplamının %10’u avukatlık ücreti olarak ödenecektir” hükmü bulunup, 3. madde de ise, her halükarda ödenecek ücretin 3.000 TL nin altında olmayacağı belirtilerek, metnin davacı ve davalı N.ve kefil sıfatıyla davalı M. tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır.
B. K’nun 484. maddesi gereğince kefaletin geçerli olabilmesi için sözleşmenin yazılı şekilde yapılması, kefilin sorumlu olacağı muayyen miktarın (limitin) gösterilmesi zorunludur. Aksi halde sözleşme geçersizdir. Somut olayda, dosyaya ibraz edilen 16.1.2004 tarihli sözleşmede, kefalet sözleşmesinin adi nitelikte bulunup, davalı kefilin sorumlu olduğu limit belirtilmemekle birlikte anılan sözleşmenin 3. maddesinde “her halükarda ödenecek ücretin 3.000 TL nin altında olmayacağı” da belirtilerek azami miktarın gösterildiği de anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davalı M.’nin ücret sözleşmesi uyarınca yalnızca 3.000 TL ile sorumlu olması gerektiği gözetilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde icra takip miktarının tamamından sorumlu olduğu kabul edilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
(Y. 13. HD. 17.9.2013, 2013/27497 E.- 2013/21572 K.)