Avukatla Müvekkili Arasındaki Uyuşmazlıklara İlişkin Davalar
Araştırılması Gereken Hususlar
Vekaâlet soüzleşmesinin hangi tarihte akdedildigği oüzellikle vekillik hizmetinin hangi tarihlerde verildigği vekile takdir edilecek vekaâlet uücreti bakımından oünem arz ettigğinden hizmetin yapıldıgğı tarihlerin tespiti gerekmektedir.
Azil veya istifanın haklı olup olmadıgğı belirlenmelidir. Zira azlin haklı oldugğu durumlarda vekaâlet uücreti talep edilemeyecektir. Burada ispat kuülfeti açısından ikili bir ayrım yapılmalı, azlin haklı oldugğunu muüvekkil, istifanın haklı oldugğunu ise vekilin ispatlaması gerekti goüzden kaçırılmamalıdır.
Azlin ya da istifanın haklılıgğı tarafların iddialarına goüre bazen tanık beyanı ile genellikle de dosyalarda yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilebilir.
Azil haksız ya da istifa haklı ise Avukatın talep edebilecegği uücretin bilirkişi vasıtası ile hesaplanması gerekir.
Taraflar arasında yazılı uücret soüzleşmesinin olup olmadıgğı, uücrete ilişkin huükuümlerin geçerli olup olmadıgğı araştırılmalıdır.
Uygulamada yapılan hatalar
Azilden oünce sonuçlanan işler nedeniyle takdir edilmesi gereken vekaâlet uücretine huükmedilmedigği goüruülmektedir oysa Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına goüre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşen işlerden dolayı vekaâlet uücreti talep edilebilir. Azil tarihi itibariyle derdest olup, henuüz sonuçlanmayan iş ve davalar nedeniyle uücret talep edilemez.
Haklı azil halinde davacının azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekaâlet uücreti talep edebilmesi muümkuün olmadıgğı halde bu davalarda vekaâlet uücretine karar verildigği goüzlemlenmektedir.
Yargıtay 13. HD.’nin yerleşik içtihatlarına goüre ‘taraflar arasında duüzenlenen soüzleşme, hizmet hukuk muüşavirligği niteligğinde bir soüzleşme olup geçerlidir. Soüzleşme ile belirlenen uücretin, Avukatlık Kanunu’nun 164/4 maddesinin 1.cuümlesinde belirtilen anlamda ve asgari uücret tarifesi altında bir uücret oldugğu kabul edilemez. Dava konusu ihtilafın, tarafların serbest iradeleri ile yaptıkları ve geçerli olan bu soüzleşmenin huükuümlerine goüre çoüzuümlenmesi gerekir. Ancak feshin haksız olmaması davacının fesih tarihi itibariyle hiç bir uücret isteyemeyecegği anlamına da gelmez. Davacı, soüzleşmenin sona erdigği tarih itibariyle, soüzleşmenin 3/son maddesi atfı ve soüzleşmenin 4.maddesi geregğince uücret isteme hakkına sahiptirler. Soüzleşmenin sona erdigği tarih itibariyle, davacının tahsilatla sonuçlandırdıgğı veya henuüz tahsilatla sonuçlanmayan ancak tahsilatı muümkuün hale gelen ve tahsilat yapılabilecegği kabul edilebilecek dosyalar ile tahsilat yapılmasının muümkuün olmayacagğı anlaşılan dosyalardan dolayı soüzleşmenin 4.maddesine goüre uücret isteyebilecegğinin kabuluü gerekir. Soüzleşmenin sona erdirildigği tarih itibariyle sonuçlanmayan ve devam edip ne olacagğı belli olmayan dosyalardan dolayı da davacının sarf ettigği emek ve mesaisi nazara alınarak soüzleşmenin 4.maddesine goüre isteyebilecegği uücret baz alınmak suretiyle ve bu miktarın altında olmak uüzere hak ve nesafet kuralları da goüzetilerek uygun bir miktarın uücret olarak istenebilecegğinin kabuluü gerekir.
İİşin goüruülmesi için gerekli olan tuüm masrafların iş sahibi tarafından işin başında avukata oüdenmiş oldugğu karine olarak kabul edilmeli, bunun aksini ileri suüren, başka bir ifade ile muüvekkilinden masraflar için avans almadıgğını iddia eden avukatın da bu iddiasını ispat etmekle yuükuümluü oldugğu kabul edilmelidir.
Davacı avukatla yapılan soüzleşmenin, “yenilenmeyerek feshedildigği” konusundaki ispat yuükuünuün davalıya ait oldugğuna dikkat edilmelidir.
Avukatlık hizmeti, ticari bir faaliyet olmadıgğından, aksi soüzleşme ile kararlaştırılmadıkça, vekaâlet uücreti alacagğına 3095 sayılı Kanun’un 2/1. maddesi geregğince yasal faiz yuüruütuülmesi gereklidir.
Vekaâlet ilişkisi bir buütuün olup vekaâletten azil gibi istifa da taraflar arasındaki tuüm dava ve takiplere sirayet eder.
Avukatlık Kanunu’nun 165.maddesi uyarınca muüteselsil sorumlulugğun geregği olarak sulh soüzleşmesinin taraflarının her biri, her iki tuür vekaâlet uücretinin de tamamından sorumludur. Bu nedenle alacaklının alacagğının tamamını, her iki taraftan da talep edebilecegği gibi dilerse sadece birinden de talep edebilecegği hususunun goüz ardı edilmemesi gerekir.
Taraflar arasında yazılı uücret soüzleşmesi bulunmadıgğı durumlarda mahkemece davacının vekaâletnamenin duüzenlendigği tarih itibariyle, uücretinin hesaplanması gerekir.
Haksız olarak azledilen avukat, takip ettigği her dava için avukatlık uücretinin tamamına hak kazanır. (Avukatlık Kanunu 174/2 maddesi) Avukatın bu uücret alacagğı kapsamında, muüvekkili ile arasında yapılan uücret soüzleşmesi geregğince hesaplanan vekaâlet uücreti ile yasanın 164/son maddesi geregğince karşı tarafa yuüklenen vekaâlet uücreti alacagğının da avukata ait olacagğında duraksama olmamalıdır. Avukatlık Yasası’nın 164/son maddesinde açıklanan avukata ait olacagğı kabul edilen uücret alacagğı yargılama ve icra gideri niteligğinde oldugğundan ancak dava ve takip sonuçlandıgğında miktarı belli olur ve bundan sonra muüvekkil tarafından hasımdan tahsili muümkuün hale gelir. Muüvekkilin vekiline oüdeme borcu da hasım taraftan tahsil edilmeden dogğmaz. Digğer bir anlatımla hasım taraftan henuüz vekaâlet uücreti alacagğını tahsil etmemiş veya edememiş olan muüvekkilden avukat bu alacagğını isteyemez. Tahsil edilmiş olmasını beklemek durumundadır. Kural boüyle olmakla birlikte, haâkim bu kurala sıkı sıkıya bagğlı kalmamalı, Avukatlık Yasası’nın 164/son maddesine işlerlik kazandıracak şekilde her olayın oüzelligğine, durum ve şartlarına goüre degğerlendirme yapmalı, oüzellikle M.K.’nun 2. maddesinde ifadesini bulan hakkın koütuüye kullanılmasına ve duüruüstluük kurallarının ihlaline izin vermemeli, gerektigğinde muüvekkilin dava veya takip sonucunda belirlenen bu uücret alacagğını tahsil etmiş kabul etmeli, aksi halde bu nitelikteki uücret alacagğına ilişkin istemi henuüz muaccel olmadıgğından reddetmelidir.
Mahkemece, hesaplanan vekaâlet uücretine ilişkin alacaktan şartları oluştugğu takdirde Borçlar Kanunu’nun 325.maddesine goüre indirim yapılması gerektigği hususuna dikkat edilmelidir.