Avukatın Meslektaşlar Arası Dayanışma Ve İlişkileri Nasıl Olmalıdır?
Avukat, herhangi bir meslektaşının mesleki tutum ve davranışları hakkındaki düşüncelerini kamuoyuna açıklayamaz. Bu konudaki şikâyetlerin yegane mercii yalnız barolardır.
Avukat, herhangi bir meslektaşı özellikle hasım vekili meslektaşı hakkında küçük düşürücü nitelikteki kişisel görüşlerini açıkça belirtemez. Bir avukat, başka bir avukata karşı asıl ya da vekil sıfatıyla takip edeceği davayı kendi barosuna bir yazı ile bildirir. Bu kural, bilgi verme yükümlülüğü ile bağlı olarak baroların ve Türkiye Barolar Birliği’nin üçüncü şahısların aleyhine veya üçüncü şahısların barolar ve TBB aleyhine açacağı davalar için de geçerlidir (Türkiye Barolar Birliği’nin 12-13-14 Ocak 1978 tarihinde Ankara’da yapılan XI. Genel Kurulu’nda kabul edilmiştir).
Resmi ya da özel kuruluşlarda bağımlı olarak birlikte çalışan avukatlar, kadro görevleri ne olursa olsun, adalet ve eşitlik ilkelerinden ayrılmamaya ve iş dağıtımı, denetimi ve her türlü iş ilişkilerinde meslek dayanışmasına ve onuruna uymayan davranışlardan kaçınmaya özen göstermekle yükümlüdürler.
Bu kuralın amacı Barolar Birliği kararlarında “Bilgi verme yükümlülüğünün amacı” avukatların birbirleri aleyhindeki hukuksal girişimlerde dikkatli ve özenli
davranmasını sağlamak bütün girişimlerin mesleğe zarar verecek tarzda kullanılmasını önlemek ve bu hususlarda gerekli önlemleri almakla görevli baroları bilgilendirmektir” (Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu’nun 20.9.2002T., 2002/101 E, 2002/245-5 K. sayılı kararı.) şeklinde ortaya konmuştur.
Bu bilgilendirme yükümlülüğün kapsamı yine TBB kararlarına göre “Davalının avukat olması halinde açılan davanın mesleki yaşam ve/veya özel yaşam ayrımı yapılmaksızın her davanın baroya bildirilmesi gerekir” (TBB Dergisi S. 1992, s. 263)
Bu bildirim sadece açılan davalarla ilgili olmayıp aynı zamanda Barolara ve Adalet Bakanlığına yapılan başvuruları da kapsar.
Bir başka baro bölgesinde ilk kez bir davaya giden avukat, o yer Baro Başkam’na nezaket ziyaretinde bulunmaya gayret eder. Bu kuralın konduğu dönemde Türkiye’de avukat sayısı çok az olup kural uygulanabilir idi. Ancak gelinen aşamada bu kural sadece bir temenni olarak kabul edilmektedir.
Bir meslektaşının ölümü veya başkaca nedenlerle, Baro Başkanı’nca görevlendirilen avukat, kabul edilebilir bir neden göstermeksizin bu görevi reddedemez.
Mesleki çalışmada avukatlar arasında usule ilişkin işlemlerde ve dosya incelemelerinde dayanışma gereği sayılabilecek yardımlar ve kolaylıkların esirgenme- mesi gerekir.
Duruşmaya geç kaldığı için hakkında gıyap kararı alınan avukat hemen gelmişse, diğer taraf vekili olan avukat, gıyap kararının kaldırılmasını veya düzeltilmesini istemek zorundadır. Bir başka yerdeki duruşmasına mazereti nedeniyle gidemeyen avukat, karşı taraf avukatı bir başka yerden geliyorsa, mazeretini önceden meslektaşına bildirmelidir.
Avukatlar arasında “özeldir” kaydı taşıyan yazışmalar, yazanın rızası alınmadan açıklanamaz. Çünkü avukatlar sadece usul ve delille değil aynı zamanda kendi mesleki dayanışmalarıyla ve paylaşımlarıyla da adaletin inşasını sağlayabilirler.
Avukat hasım tarafın ancak avukatı ile görüşebilir. Hasmının avukatı yok ise avukatın hasımla teması zorunlu sınırlar içinde kalır. Hasım tarafla her temasından sonra avukat müvekkiline bilgi verir. Bu, avukatlığa ilişkin, meslek kurallarını düzenleyen tüm kurallarda yer alan bir kural olup avukatın hem müvekkiline, hem meslektaşı olan karşı taraf avukatına hem de mesleğin bir bütününe karşı sorumluluğunu düzenleyen ilkedir. Bu ilke yargılamanın tüm taraf ve makamlarına karşı güven ve saygı sağlayan bir mesleki kuraldır.
Avukat, dava türü ve usulü ne olursa olsun, mahkemeye verdiği layiha ve önemli belgelerin birer örneğini (istenmese de) karşı taraf vekili meslektaşına verir.
Yanına stajyer almayı kabul eden avukat, stajyerlerin iyi yetişmesi için gerekli dikkati ve ilgiyi gösterir ve olanakları hazırlar. Avukat, yanına stajyer olarak aldığı meslektaşının mesleğe hazırlanması için gerekli tüm tedbirleri alıp, şartları hazırlamalıdır. Avukat, stajyerinin dosya inceleme, mesleki yayınları takip, vekil edenlerle ilişkiler, dilekçe yazımı, dilekçede kullanılacak üslup, hak arama konusunda ısrar gibi konularda yetişmesini sağlamalıdır.
Stajyerler, avukatla birlikte duruşmalara girmek, avukatın mahkemeler ve idari makamlardaki işlerini yapmak, dava dosyaları ve yazışmaları düzenlemek, baroca düzenlenen eğitim çalışmalarına katılmak, baro yönetim kurulunca verilen ve yönetmelikle gösterilecek diğer ödevleri yerine getirmekle yükümlüdür. Stajyerler, meslek kurallarına ve yönetmeliklerde belirlenen esaslara uymak zorundadırlar (Av. K. m.23)
Görüldüğü üzere stajyerlere kanun ile yüklenmiş yükümlülükler ve staj faaliyetinin özelliği gereği birçok meslek sırrına vakıf olmaları doğaldır. Stajyerler bu konuda kanun ile kendine yüklenen sorumluluğa uygun davranırken avukat da bunun tedbirlerini almalıdır. Aynı durum stajyer olmayan diğer avukat çalışanları için de geçerlidir.