ARACINI RENT A CAR OLARAK KİRALAYANIN KAZADA KASKO BEDELİNİ EKSİK ALACAĞI
ESAS NO : 2016/10686
KARAR NO : 2017/6176
ARACINI RENT A CAR OLARAK KİRALAYANIN KAZADA KASKO BEDELİNİ EKSİK ALACAĞI
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait 01 … 72 plakalı aracın M… yönetiminde iken 04/10/2013 tarihinde karıştığı kaza sonucu ağır şekilde hasara uğradığını, aracın davalı sigorta şirketine sigorta poliçesi ile sigortalı olup rizikonun gerçekleştiğinin davalıya bildirildiğini ve davalı sigorta şirketi tarafından hasar dosyası açıldığını akabinde 24/02/2014 tarihinde banka hesabına 3.100,00 TL ödeme yapıldığını ancak olayın üzerinden 4 aydan fazla süre geçtikten sonra davacının haberi olmadan hesabına küçük bir meblağ havale edilmiş olmasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını, bu nedenle şimdilik 10.000,00 TL’nin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; açılan davayı kabul etmediklerini şöyle ki; davacı tarafın taleplerinde haklı olmadığını, kara taşıtları kasko sigortası genel şartlarının madde C.2’de düzenlenen hükmüne aykırı hareket ettiğini, davacının sigorta yaptırdığı aracı rent-a car (kiralanan araç) olarak çalıştırdığı ve bu gerçeği sigorta akdi kurulur iken davalı şirketten gizleyerek hususi bir araç olarak beyan ettiği ve buna göre poliçe dezenlettirdiğinin tespit edildiğini, oysa ki rent-a car araçların sigorta poliçeleri ve primlerinin farklı olup birçok sigortacı şirket tarafından sigorta kapsamına dahi alınmadığını, bu tür araçların riziko oranlarının yüksek olup söz konusu aracın da davalı şirketten gizlenen kiralama işinin kaza sonrası yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıktığını bu nedenle hasar sebebiyle poliçe şartları gereğince %80 muafiyet uygulanarak davacı tarafa hak ettiği ödemenin yapıldığını 3.100 TL’lik bu ödeme dışında herhangi bir ödeme yapma yükümlülüğünün olmadığını tüm bu nedenlerle davacı tarafından aleyhe açılan davanın husumet yokluğundan reddine, esasa girilecek ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 06.07.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 15.000 TL ye yükseltmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporuna göre, dosya içindeki bilgi ve belgelerden dava konusu aracın kaza tarihinde kiralık araç olarak kullanıldığı, davacının bu durumun aksini ispat edemediği, bilirkişice tazminat miktarının 18.123,92 TL olarak hesaplandığı, dava konusu sigorta poliçesinden aracın kiralık kullanımı halinde %80 muafiyet öngörüldüğü, davacının davalıdan talep edebileceği tazminat miktarının 3.624,78 TL olduğu davalının davacıya 3.100,00 TL ödemede bulunduğu ve davacının bakiye alacağının 524,78 TL olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile 524,78 TL’nin 20/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı üzerinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 31/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.