Arabuluculuk Sürecinin Sona Ermesi
Arabuluculuk süreci değişik şekillerde sona erebilir. Bu hâller şunlardır (HUAK, madde 17/1; HUAKY 17/1):
- a) Tarafarın uyuşmazlık konusu üzerinde anlaşması,
- b) Tarafara danışıldıktan sonra arabuluculuk için daha fazla çaba sarf edilmesinin gereksiz olduğunun arabulucu tarafından tespit edilmesi,
- c) Tarafardan birinin, karşı tarafa veya arabulucuya faaliyetten çekildiğini bildirmesi;
- d) Tarafarın anlaşarak arabuluculuk faaliyetini sona erdirmesi,
- e) Uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olmadığının veya 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince uzlaşma kapsamına girmeyen bir suçla ilgili olduğunun tespit edilmesi,
- f) Süreç sırasında tarafardan birinin ölümü.
Süreç sona erdiğinde arabulucu, son tutanağı düzenler; tarafarın ve arabulucunun imzasını taşıyan bu tutanak Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilir (HUAK, madde 17/2-4; HUAKY madde 21/2-5). Son tutanak herhâlde tutulmalıdır; yani süreç anlaşma ile veya anlaşma olmaksızın sona erse de son tutanak düzenlenmeli ve Genel Müdürlüğe gönderilmelidir.
Arabulucu, tarafarın anlaşamaması durumunda aralarındaki gerginliği yumuşatmak için, onların da kabul etmesi durumunda, oturumlara bir süre ara verebilir. Arabulucu, daha sonra tarafarla tekrar bir araya gelip süreci devam ettirmeye çalışır veya sonuç olumsuz ise süreci karşılıklı saygı içinde ve tarafar arasındaki ilişki tamamen bozulmadan sona erdirmek için çaba gösterir. Bu durumda arabuluculuk süreci sona erse bile en azından tarafarın ileride süreci tekrar başlatması imkân dâhilinde olacaktır. Süreç sonunda uyuşmazlık konularından bir kısmı çözülmüş ise çözülen hususlar konusunda kısmi taraf anlaşmasının mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi yerinde olacaktır.
Tarafarın anlaşamaması hâlinde bir alternatif daha vardır; görüşmelere devam etmek.
Arabulucunun görevi, tarafar açık ve kesin olarak görüşmenin durmasını istemedikçe veya tarafardan birinin fkrini değiştirmenin hiçbir yolu kalmadığı kanaatine varmadıkça çabalamaya devam etmektir. Ancak belirtilen bu koşullar gerçekleşirse, arabuluculuğun sona erdirilmesinden başka bir seçenek de bulunmamaktadır.
Bunun dışında, arabuluculuk, aile içi şiddet iddiaları içeren uyuşmazlıklar hariç olmak üzere tarafarın üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri özel hukuka tabi iş ve işlemler için başvurulabilen bir yol olduğu için, arabuluculuğa elverişli olmayan bir konuda arabuluculuğa başvurulması hâlinde sürecin sona erdirilmesi gerekecektir. Bu elverişli olmayan hâllerden birisi de CMK 253. madde kapsamında uzlaşmaya girmeyen suçlarla ilgili bir uyuşmazlık bulunmasıdır. İlgili hükümde “Uzlaşmanın sağlanması hâlinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır” ifadesi yer almaktadır (CMK madde 253/19). Buna göre, uzlaşamayan tarafarın tazminat hakları vardır ve bu tazminat açısından arabuluculuk yolu kullanılabilecektir.
Arabuluculuk sürecinin olumlu bitmesi, yani anlaşma ile bitmesi durumunda arabulucu, tarafarın anlaştıkları konuları bir belgeye yazabilir. Bu belgeye “anlaşma belgesi” denir.
Sürecin olumlu şekilde sona ermesi hâlinde mutlaka bir anlaşma belgesi düzenlenmesi gerekmeyebilir. Tarafar edimlerin karşılıklı olarak ifa edileceğine inanıyorsa veya edimler derhâl ifa edilmişse veya herhangi bir edimin ifasına gerek olmaksızın, örneğin, sadece özür dilenmesi ile süreç sonlandırılabiliyorsa, bu veya benzeri durumlarda anlaşma belgesi düzenlenmesi gereği hissedilmeyebilir.
Anlaşma belgesini kural olarak tarafar düzenler. Anlaşma belgesinin hazırlanmasında arabulucu tarafara veya onların vekillerine yardımcı olabilir. Tarafar bu belgenin arabulucu tarafından düzenlenmesini isteyebilir. Arabulucu bu görevi kabul ederse belgeyi düzenleyip tarafara sunabilir. Arabulucu herhâlde belgede yer alan ve tarafarın üzerinde anlaştıkları hususların tarafarın anlaşmasını yansıttığı konusunu tarafara teyit ettirmelidir. Arabuluculuk süreci sona erdikten sonra arabulucu tarafarla bir kutlama yapabilir.
Bu durum taraf anlaşmasını ve tarafarın bu anlaşmayı yapmakla doğru bir harekette bulundukları hususlarını destekler.