Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davası Nisbi bir boşanma davası olduğundan; boşanmaya karar verilebilmesi için akıl hastalığının bulunması yeterli olmayıp, bu yüzden ortak hayatın çekilmez hale gelmesi koşulu da aranacaktır.
Akıl hastalığına dayanan davada husumet davalı eşe yöneltilecektir. Aile Mahkemesi yargıcının öncelikle davalının hukuki ehliyetinin saptanması için vesayet makamına yazı yazıp bunun sonucunu beklemesi gerekir. Davalının akıl hastası olmadığının anlaşılması halinde boşanma isteği reddedilecektir. Davalının akıl hastası olduğunun belirlenmesi durumunda ise vasi çağırılarak onun huzuruyla yargılamaya devam olunacaktır. Davalı akıl hastasma atanan vasinin «husumete izin kararı» almasına gerek yoktur. Önceki kanunumuzda vasinin vesayet makamından «husumet» için izin alması gerektiğine ilişkin ifade (T. K. M. md. 405/8) yeni kanunumuzda (T. M. K. m. 462/8) «dava açma» olarak değiştirildiğinden, vasi doğrudan davalı akıl hastasını boşanma davasında temsil edebilecektir.
Dava ve taraf ehliyeti kamu düzeniyle ilgili olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir. Ancak bu konuda insanların haksız ve kötüniyetli davranışlar sonucu onurlarının zedelenmemesi için gereken dikkat ve özen gösterilmelidir. Tanık ifadesi ya da başka kanıtlardan, hukuki ehliyetin bulunmadığı kuşkusu mahkemede oluştuğunda tıbbi inceleme yoluna gidilmelidir. İddiayı destekleyen başka hiçbir kanıt bulunmadan ilgililerin hastaneye hukuki ehliyetlerinin tesbiti için gönderilmesi doğru değildir.
Akıl hastalığı nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için:
- Davalının akıl hastası olduğu,
- Bu hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı «resmi sağlık kurulu raporuyla» belirlenmelidir,
Bu hastalık yüzünden ortak hayatın diğer eş yönünden çekilmez hale geldiği kanıtlanmalıdır.